• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
19 Aralık 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

‘Kürdistan’ nefreti-Cafer Menafi

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
4 Mart 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Yerel seçimlere yaklaşırken açlık grevlerinin de büyük bir kararlılıkla sürdüğünü görüyoruz. Seçim süreçleri devletin politikalarında belli tereddütleri yaşadığı, yeniden düzenlemelere ihtiyaç duyduğu dönemler olurdu. Ama Türkiye’de “faşizmin kurumsallaşma” gerçeği olduğu için, seçim süreçleri baskı politika ve planlamaların da zirveye çıkarıldığı bir süreç olarak kullanılıyor. Türkiye tarihi, halklara, inançlara ve kimliklere karşı birçok saldırı örneğiyle dolu. Cumhuriyet sisteminin genel olarak ortak ve demokratik yaşam anlayışına karşı Türk ulus-devleti ile tekçi, ırkçı ve baskıcı bir rejim inşa edildi.

Demokratik bir anlayışa kavuşmaktan çok, dışa karşı demokrasi maskesi kullanarak ilişki geliştirme, içerde de ulus-devletin inşasına girişme en temel devlet politikası oldu. Bu politika sistemli bir şekilde Ermenilerin, Rumların, Süryanilerin, Alevilerin, Kürtlerin ve Türk ulus-devlet kimliği içerisinde eritilemeyen tüm kimliklerin hedef alınmasını amaçladı. Kürtler ve Aleviler dışında da büyük oranda kimlikler yok edildi.

Devlet geleneğinde “Ya sev ya terk et” olarak sloganlaşan bu söylem, baskı rejiminin en bilinen ve tanınan söylemi oldu. Halkların binlerce yıldır bir arada yaşadığı bu coğrafyada, bir halkın varlığını diğerlerinin yokluğu üzerine kuran zihniyet, tekçi-baskıcı rejimin en saf halidir. Şimdi de AKP-MHP ittifakı ve onun şefi Erdoğan bu zihniyetin öncülüğünü yapmaktadır. Birkaç gün önce bir miting konuşmasında, “Kürdistan” kavramını kullanan HDP’ye “Kürdistan’ı çok istiyorsanız Irak’ın Kuzeyine gidin” diye buyurdu. Elbette Erdoğan zihniyetinin buna benzer başka açıklamaları da olmuştu. Bu açıklama, Kürdü kendi ülkesinden kovma, bunu yapmak için de her yola başvurma niyetini ifade etmektedir.

Elbette her baskı rejimde yaşandığı gibi tek hedef Kürtler değildir. Bu açıklamanın hedefinde Aleviler vardır, demokratlar vardır; Ermeniler, Süryaniler, Rumlar, Araplar vardır. Bu rejimin, halkların bir arada özgür ve demokratik bir anlayışla yaşamasına tahammül etmesi düşünülemez. Bu dünyada iktidara gelen tüm tekçi-baskıcı yönetimlerin pratiğinden çıkarılacak derslerden biridir. Bu nedenle Türkiye’de yaşayan her bir insan için bu sözler oldukça tehlikelidir. Halklar arasında çelişki, düşmanlık üreten bir kaynaktır. Bu zihniyet sahiplerinin yarattığı yıkım ve katliamların etkileri hala hafızadadır.

Kürdün ülkesine “Kürdistan” dememek ancak baskıcı bir zihniyetin yaratımı olabilir. Bu hafife alınacak bir şey değildir. Ulus-devletin temsilcisi olması nedeniyle Erdoğan’ın söylediklerini ciddiye almak gerekmektedir. Şu an “Tecridi kıralım, faşizmi yıkalım” hamlesi içinde olanlar, bu tehlikeli planları görüp, buna karşı mücadeleye girişmiş öncülerdir. Bu zihniyetin kendisiyle birlikte katliam ve soykırım getireceğini görerek, buna karşı bedenlerini birer direniş kalesine dönüştürmüşlerdir. Bu yönüyle yerel seçimlere giderken de temel iki çizgiden bahsetmek mümkündür.

İlk çizgi, kendi bekasını ve iktidar olmanın yarattığı ayrıcalığı korumak isteyen, bunun için de kendisi gibi olmayan ve demokratik sistem arayışı olan herkesi tehdit olarak gören yapılardır. Bu çizgiyi, İttihat ve Terakki çizgisinin bir devamı ve daha da yoğunlaştırılmış bir hali olarak görebiliriz. İkinci çizgi ise, Öcalan’ın önerdiği demokratik ulus ve bu çerçevede ortak-özgür yaşamı inşa eden çizgidir. Bu çizgi, kapitalist modernitenin ve onun bölgedeki temsilciliğini yapan statükocu ve gerici devletlerin halk ve kültür kırımına karşı mücadele eden çizgidir. Statükocuların, kendini sürdürme ve devamlılığını sağlamak için yeni katliamlar, tehcirler ve saldırılar yapma hedefi vardır. Bu son yapılan açıklamayla bir kez daha görülmüştür. Ama buna karşı halklar eskisi gibi örgütsüz ve öncüsüz değildir.

Demokratik ulusun öncülerinin ortaya koyduğu direniş önemli bir tutumdur. Bunun yanında İmralı tecridine karşı halka halka örgütlenen açlık grevi direnişçileri de, baskı rejimine karşı önemli bir tutum içerisindedir. Halklar olarak bu tehditlerin hedefinde olduğumuzu bilmek zorundayız. Erdoğan bir ilki denemiyor. Daha önce denenmiş, halkları büyük acılar yaşamak zorunda bırakmış bir yöntemi yeniden ve daha kesin olarak denemek istiyor. Buna karşı demokratik mücadele yürütmek öncelikle açlık grevindekilerin taleplerini alanlarda sahiplenmekle ve tecridi kırmakla mümkündür. Bunun yanında 31 Mart seçimlerinde iktidara, kimseyi kendi yurdundan kovamayacağını göstermek gerekmektedir. Bu coğrafya halkların yurdudur; dolaysıyla halklar bu topraklarda hancıdır, tekçi-baskıcı yönetimler yolcudur.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

2026 bütçesinde harcamalar ve vergiler

Adalet perspektifinden 2026 bütçesi (b)

Yazar: Heval Elçi
19 Aralık 2025

Bir önceki bölümde, adil bir bütçe politikasına ilişkin konuların dört başlıkta ele alınabileceğini belirtmiş ve bu konuda ilk olarak mali...

Bildiğimiz dünyanın sonrası: Kapitalizm ve Ortadoğu

Bildiğimiz dünyanın sonrası: Kapitalizm ve Ortadoğu

Yazar: Heval Elçi
18 Aralık 2025

“Bildiğimiz dünyanın sonu” değil, “sonrası” demek diyalektik bakış açısından kaynaklanıyor. Her bilinen dünya (yani verili dünya düzeni) kendi çelişkilerini üretir....

Devrimde buluşmak

Uğraklarda üstü örtülemeyenler: Gerçekler-gerilimler

Yazar: Heval Elçi
18 Aralık 2025

Türkiye’nin kapitalist sistemin taşeronluğunu sürdürme çabaları ile sisteme kendini kanıtlamaya çalıştığı uluslararası hamlelerden 2. Kritik Eşiği COP31’i bir önceki yazıda...

Tabii ki demokrasi istenecek

Nereden başlamalı?

Yazar: Bedri Adanır
18 Aralık 2025

Toplumun beslenme, barınma, eğitim, sağlık, ulaşım gibi ihtiyaçlarının; üretim yapılarak karşılanması gerekiyor. Bundan başka bir çare yok. Bir üretim ilişkileri...

Başarının sahibi

Başarının sahibi

Yazar: Heval Elçi
18 Aralık 2025

Türk devleti adına bu süreci yürütenler, Demokratik Toplum ve Barış sürecini, kendilerine göre tanımlayıp, altına başarı imzası atsalar da şimdiye...

Asimilasyon, inkar ve efendiye benzemek

Kadın bedeni üzerinden özel savaş

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
18 Aralık 2025

Devletli uygarlığın beş bin yıllık erkek egemen mirası, tarih boyunca en yoğun baskıyı kadın ve gençlik üzerinde kurmuştur. Toplumsal hakikat...

Sonraki Haber

En çok çocuk işçi tarımda

SON HABERLER

Cezaevi savcısından 30 yıllık tutsaklara: Bakan da arasa size tahliye yok

Cezaevi savcısından 30 yıllık tutsaklara: Bakan da arasa size tahliye yok

Yazar: Yeni Yaşam
19 Aralık 2025

Bursa’da Leyla Zana’ya yönelik nefret söylemine tepki

Bursa’da Leyla Zana’ya yönelik nefret söylemine tepki

Yazar: Yeni Yaşam
19 Aralık 2025

Dicle Müftüoğlu: Nazım ve Cihan hakikatin peşinde yürüyen öncülerdi

Dicle Müftüoğlu: Nazım ve Cihan hakikatin peşinde yürüyen öncülerdi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Aralık 2025

Nazım Daştan ve Cihan Bilgin Kobanê’de Anıldı: Kalemleri ve kameraları yerde kalmayacak

Nazım Daştan ve Cihan Bilgin Kobanê’de Anıldı: Kalemleri ve kameraları yerde kalmayacak

Yazar: Yeni Yaşam
19 Aralık 2025

Cizîr’de 23 çocuğa istismar: Fail öğretmen tutuklanmadı

Cizîr’de 23 çocuğa istismar: Fail öğretmen tutuklanmadı

Yazar: Yeni Yaşam
19 Aralık 2025

İfadeye çağrıldı: Fenerbahçe Başkanı Saran’ın evinde arama yapılıyor

İfadeye çağrıldı: Fenerbahçe Başkanı Saran’ın evinde arama yapılıyor

Yazar: Yeni Yaşam
19 Aralık 2025

Wan’da 223 işçinin direnişi 144’üncü gününde

Wan’da 223 işçinin direnişi 144’üncü gününde

Yazar: Yeni Yaşam
19 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır