• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
10 Kasım 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Kürdistan’a yönelik saldırı sadece sansür değildir-Kenan Kırkaya

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Önce Can Yayınları Paulo Coelho’nun, 11 Dakika isimli romanındaki Kürdistan tanımını sansürledi, ardından Yapı Kredi Yayınları tarafından yeniden yayınlanan Evliya Çelebinin Seyathanamesi’ndeki Kürdistan… Can Yayınları’nda da Yapı Kredi Yayınları’nda da yer alan Kürdistan, “Kürt” diye çevrildi.

Kürdistan adlandırmasına yönelik saldırı “sansür” diyerek geçiştirilmeyecek kadar ciddi. Her iki kaynakta da Kürdistan’ın Kürt diye çevrilmesi meselenin tesadüf olmadığını gösteriyor. Bütün göstergeler ideolojik olarak Kürdistan’a karşı gittikçe derinleşen bir saldırı konsepti ile karşı karşıya olduğumuzu ve sansür zihniyetinin de bunun sonucunda ortaya çıktığını gösteriyor. Tıpkı 1924’ten sonra Kürt kelimesinin yasaklanması, sansürlenmesi, ardından gelen saldırılar, katliamlar gibi bir konsept. Bu zihniyet, 1930 yılında gazete manşetlerine taşınan “Muhayyel Kürdistan burada meftundur” zihniyetinin devamıdır. O manşet vaktiyle Dersim Katliamı’nın habercisiydi. Bugün de Kürdistan’ı yok sayan, inkar eden, cezalandıran, tarihten silmeye kalkan zihniyet katliamlarını sürdürmektedir.

Ancak bugünkü rejim bütün saldırılarına rağmen gelinen aşamada Kürtlüğü inkar edemeyeceğini gördüğü için şimdi Kürtlüğün içini boşaltacak daha inceltilmiş bir asimilasyon politikasını yürürlüğe koyuyor. Yeni konseptin farkı şudur: Kürt vardır ama dili yasaktır, Kürt vardır ama tarihsizdir, olan tarihi de tahrip edilmektedir, Kürt vardır ama vatansızdır, Kürt vardır ama makul ve makbul olmak zorundadır; yani folklorik bir öğe olmanın ötesinde bir anlam taşımamaktadır.

Üstelik bu konseptin yeni aktörleri Kürtlerin kendilerine minnet duymalarını bekliyor. Kendilerince içi boşaltılmış bu Kürtlüğün kabulünü bile Kürtlere dünyayı bahşetmek olarak telakki ediyorlar. Yanlarına bazı Kürt çevrelerini de alarak “asimilasyonu” bitirdik propagandası yayıyorlar. Tıpkı Lozan’da yandaş Kürtlerin eliyle Kürtlerin inkarını onaylattıkları gibi şimdi yine bazı Kürt çevrelerin eliyle “Kürde evet Kürdistan’a hayır”, “Kürde evet diline hayır”, “Kürde evet kolektif haklarına hayır” anlayışını hayata geçirmeye çalışıyorlar.

Bunu yapmak için de rejim bütün unsurları ile saldırı halindedir. Bir gün Kürt bölgesiyle “al gülüm ver gülüm” ticaret geliştiriyor ve bunun için gerektiğinde Kürt bölgesinin bayrağını İstanbul’da dalgalandırıyorlar; bir bakıyorsunuz Kerkük’te Kürdistan bayrağına karşı savaş ilan ediyorlar, Trabzon’da Kürdistan atkısı taşıyanı linç ediyorlar. Sabah akşam Esad zihniyetini kötülüyorlar; bir bakıyorsunuz Esad rejiminin vaktiyle Rojava’da hayata geçirdiği Arap Kemerini, “Arap-Osmanlı Kemeri” haline getirmeye çalışıyorlar. İşlerine geldiği zaman, “Bu millet köksüz değil, Kürdistan vardır. Açın Meclis zabıtlarını, Mustafa Kemal’in demeçlerini orada görürsünüz” diyorlar; bir bakıyorsunuz Kürdistan diyenleri “defolun gidin” diyerek kovuyorlar.

Bütün bunların yaşandığı bir yerde, tarihi kaynaklarda “Kürdistan”ın “Kürt” ile değiştirilmesi tesadüfi olabilir mi? Ya da bu sadece bir “sansür” meselesine indirgenebilir mi? Beli ki Cumhuriyet’in ilk kuruluş yıllarında Kürtlüğü inkar etmek için yaratılan uyduruk tarih tezlerinin benzeri bugün Kürdistan’ın inkarı için devreye sokulmaktadır.

Ne yapılırsa, ne yapılırsa nafile. Kürtlüğü inkar edemedikleri gibi Kürdistan’ı da inkar edemeyecekler. Onların var ya da yok demesiyle Kürdün de Kürdistan’ın da hakikati değişmez. Çünkü Kürtler tarihin bu aşamasında kimliklerinden, kültürlerinden ve tarihlerinden asla taviz vermeyecektir.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Kasım 2025

İçinden geçtiğimiz veya geçmeye çalıştığımız çözüm ve barış dönemi, bütüncül açıdan bakıldığında birçok şeyi dayatan, nasıl ve ne yapmalı sorularına...

2026 tarım bütçesi: Çiftçiyi değil faizi besleyen bütçe

2026 tarım bütçesi: Çiftçiyi değil faizi besleyen bütçe

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
9 Kasım 2025

Tarım sigortası, “Ba’de harabi’l-basra”dır. Yani Basra harap olduktan sonra soruna el atma işidir. Esas olarak bunun öncesinde olası afetleri önlemek...

İmralı’da bir selfie rüyası

CHP’ye 2. Uyarı: Sakın çözüm sürecinde geri adım atmayın

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Kasım 2025

Geçtiğimiz günlerde CHP’yi uyaran bir yazı yazdım. Şimdi ikinci uyarım tamamen farklı bir cepheden, elbette gizli bir enformasyona dayalı değil,...

Heykeli dikilecek adam! Öyle mi?

Heykeli dikilecek adam! Öyle mi?

Yazar: Heval Elçi
9 Kasım 2025

Bazı suçlar, aradan yüz değil, bin yıl geçse de kabul edilebilir hale getirilemez. Siyah köle kadınları kesip biçerek 'Jinekolojinin Babası'...

Acılı bir sürecin sona erdirilmesi  

‘Kurt ile kuzu hikayesi’

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Kasım 2025

Barış ve demokratik toplum sürecinin gidişatına dair olumlu değerlendirmeler yazmak, demokrasi isteyen herkesin temel arzusudur. Ne yazık ki iyi niyetli...

Süreç ve HDK davasında adalet arayışı

New York, Mamdani ve halkın zaferi

Yazar: Heval Elçi
8 Kasım 2025

New York, kapitalizmin kalbi olarak bilinen o devasa metropol, 4 Kasım 2025 gecesi tarihi bir dönüm noktasına tanıklık etti. Demokrat...

Sonraki Haber

Cezaevi izniyle cinayet

SON HABERLER

Valiliğin sessizliği talanın önünü açıyor

Valiliğin sessizliği talanın önünü açıyor

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Mekânın demokratik örgütlenmesi: Kimlik, mekân, varlık

Mekânın demokratik örgütlenmesi: Kimlik, mekân, varlık

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Humus’ta 2 kişi katledildi

Humus’ta 2 kişi katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
10 Kasım 2025

Kürtlerin Welat’ı ve resmi ideoloji ile zehirlenen ülke kavramı

Kürtlerin Welat’ı ve resmi ideoloji ile zehirlenen ülke kavramı

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Zamana yaymak, güveni zedeliyor

Zamana yaymak, güveni zedeliyor

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Ankara’da trafik kazası: 4 kişi yaşamını yitirdi

Ankara’da trafik kazası: 4 kişi yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
9 Kasım 2025

Dilovası’ndaki yangını protesto eden 4 genç tutuklandı

Dilovası’ndaki yangını protesto eden 4 genç tutuklandı

Yazar: Yeni Yaşam
9 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır