• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
20 Temmuz 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Kürdistan’a yönelik saldırı sadece sansür değildir-Kenan Kırkaya

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Önce Can Yayınları Paulo Coelho’nun, 11 Dakika isimli romanındaki Kürdistan tanımını sansürledi, ardından Yapı Kredi Yayınları tarafından yeniden yayınlanan Evliya Çelebinin Seyathanamesi’ndeki Kürdistan… Can Yayınları’nda da Yapı Kredi Yayınları’nda da yer alan Kürdistan, “Kürt” diye çevrildi.

Kürdistan adlandırmasına yönelik saldırı “sansür” diyerek geçiştirilmeyecek kadar ciddi. Her iki kaynakta da Kürdistan’ın Kürt diye çevrilmesi meselenin tesadüf olmadığını gösteriyor. Bütün göstergeler ideolojik olarak Kürdistan’a karşı gittikçe derinleşen bir saldırı konsepti ile karşı karşıya olduğumuzu ve sansür zihniyetinin de bunun sonucunda ortaya çıktığını gösteriyor. Tıpkı 1924’ten sonra Kürt kelimesinin yasaklanması, sansürlenmesi, ardından gelen saldırılar, katliamlar gibi bir konsept. Bu zihniyet, 1930 yılında gazete manşetlerine taşınan “Muhayyel Kürdistan burada meftundur” zihniyetinin devamıdır. O manşet vaktiyle Dersim Katliamı’nın habercisiydi. Bugün de Kürdistan’ı yok sayan, inkar eden, cezalandıran, tarihten silmeye kalkan zihniyet katliamlarını sürdürmektedir.

Ancak bugünkü rejim bütün saldırılarına rağmen gelinen aşamada Kürtlüğü inkar edemeyeceğini gördüğü için şimdi Kürtlüğün içini boşaltacak daha inceltilmiş bir asimilasyon politikasını yürürlüğe koyuyor. Yeni konseptin farkı şudur: Kürt vardır ama dili yasaktır, Kürt vardır ama tarihsizdir, olan tarihi de tahrip edilmektedir, Kürt vardır ama vatansızdır, Kürt vardır ama makul ve makbul olmak zorundadır; yani folklorik bir öğe olmanın ötesinde bir anlam taşımamaktadır.

Üstelik bu konseptin yeni aktörleri Kürtlerin kendilerine minnet duymalarını bekliyor. Kendilerince içi boşaltılmış bu Kürtlüğün kabulünü bile Kürtlere dünyayı bahşetmek olarak telakki ediyorlar. Yanlarına bazı Kürt çevrelerini de alarak “asimilasyonu” bitirdik propagandası yayıyorlar. Tıpkı Lozan’da yandaş Kürtlerin eliyle Kürtlerin inkarını onaylattıkları gibi şimdi yine bazı Kürt çevrelerin eliyle “Kürde evet Kürdistan’a hayır”, “Kürde evet diline hayır”, “Kürde evet kolektif haklarına hayır” anlayışını hayata geçirmeye çalışıyorlar.

Bunu yapmak için de rejim bütün unsurları ile saldırı halindedir. Bir gün Kürt bölgesiyle “al gülüm ver gülüm” ticaret geliştiriyor ve bunun için gerektiğinde Kürt bölgesinin bayrağını İstanbul’da dalgalandırıyorlar; bir bakıyorsunuz Kerkük’te Kürdistan bayrağına karşı savaş ilan ediyorlar, Trabzon’da Kürdistan atkısı taşıyanı linç ediyorlar. Sabah akşam Esad zihniyetini kötülüyorlar; bir bakıyorsunuz Esad rejiminin vaktiyle Rojava’da hayata geçirdiği Arap Kemerini, “Arap-Osmanlı Kemeri” haline getirmeye çalışıyorlar. İşlerine geldiği zaman, “Bu millet köksüz değil, Kürdistan vardır. Açın Meclis zabıtlarını, Mustafa Kemal’in demeçlerini orada görürsünüz” diyorlar; bir bakıyorsunuz Kürdistan diyenleri “defolun gidin” diyerek kovuyorlar.

Bütün bunların yaşandığı bir yerde, tarihi kaynaklarda “Kürdistan”ın “Kürt” ile değiştirilmesi tesadüfi olabilir mi? Ya da bu sadece bir “sansür” meselesine indirgenebilir mi? Beli ki Cumhuriyet’in ilk kuruluş yıllarında Kürtlüğü inkar etmek için yaratılan uyduruk tarih tezlerinin benzeri bugün Kürdistan’ın inkarı için devreye sokulmaktadır.

Ne yapılırsa, ne yapılırsa nafile. Kürtlüğü inkar edemedikleri gibi Kürdistan’ı da inkar edemeyecekler. Onların var ya da yok demesiyle Kürdün de Kürdistan’ın da hakikati değişmez. Çünkü Kürtler tarihin bu aşamasında kimliklerinden, kültürlerinden ve tarihlerinden asla taviz vermeyecektir.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

İdare ve Gözlem Kurulları sorunların odağında!

Yazar: Yeni Yaşam
20 Temmuz 2025

Otuz yılını cezaevinde geçiren Abdullah Yılmaz arkadaşın cezası bitmesine rağmen tahliye edilmedi ve Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu kararıyla tahliyesi...

Barış bir mücadele sorunudur

Barış ve demokrasiye doğru

Yazar: Yeni Yaşam
20 Temmuz 2025

Barış ve demokratik toplum süreci şaşırtıcı bir hızla ve ezberleri bozan adımlarla ilerliyor. Demek ki doğru bir politikaya ve bu...

El koyma, çökme, ele geçirme

Neden duymayız birbirimizi, neden görmeyiz gerçekleri?

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Sözleri dilediğimiz gibi evirip büküp dilediğimiz yorumu yapmak, algı yaratmak için mi, duyduklarımızı anlamayışımızdan mı kaynaklanmakta? Bilinmez. Yoksa iç sesimiz...

Muhalefet mi dediniz?

Demokrasi, yurttaşlık, sınıf mücadelesi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

1- Sermaye kendi ihtiyaçlarının bilincinde olan ve onları elde etmeye çalışan, ülkenin gidişi hakkında düşünen ve etkilemeye çalışan yurttaşlar değil,...

Hak savunuculuğunun bedeli!

Zıtların birliği ve kapımızdaki yeni savaş

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Birbirinin tam tersi gerekçelerle barış yönündeki gelişmelere karşı çıkanlar, zıtların birliği manzaraları oluşturuyor. Boşalan alanların kendilerine kalacağı umuduyla atılan hamasi...

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Barışa giden yolda belirsizlikler

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

9-11-12 Temmuz 2025 tarihlerinde yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin son yıllardaki en kritik siyasal kırılmalarından birine işaret ediyor. Öcalan’ın video mesajı, PKK’nın...

Sonraki Haber

Cezaevi izniyle cinayet

SON HABERLER

Suruç Katliamı’nda yitirilenler mezar başında anıldı: Düşleri yarım kalmayacak

Suruç Katliamı’nda yitirilenler mezar başında anıldı: Düşleri yarım kalmayacak

Yazar: Yeni Yaşam
20 Temmuz 2025

33 ‘Düş Yolcusu’ Amara Kültür Merkezi’nde anıldı: Failler yargılansın

33 ‘Düş Yolcusu’ Amara Kültür Merkezi’nde anıldı: Failler yargılansın

Yazar: Yeni Yaşam
20 Temmuz 2025

Uşak ve Afyon’da yangın

Uşak ve Afyon’da yangın

Yazar: Yeni Yaşam
20 Temmuz 2025

Analar Çalıştayı: Zaman sahipsiz, mazlum çaresiz değildir

Analar Çalıştayı: Zaman sahipsiz, mazlum çaresiz değildir

Yazar: Yeni Yaşam
20 Temmuz 2025

Meletî’de bir kadın katledildi

İzmir’de bir kadın katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
20 Temmuz 2025

ÖHD Eş Genel Başkanı: Yasal çerçeve oluşmalı

ÖHD Eş Genel Başkanı: Yasal çerçeve oluşmalı

Yazar: Yeni Yaşam
20 Temmuz 2025

Süveyda’da saldırılar ateşkese rağmen sürüyor

Süveyda’da saldırılar ateşkese rağmen sürüyor

Yazar: Yeni Yaşam
20 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır