• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
13 Haziran 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Ekoloji

Kürdistan’ın su havzasında maden arama izni

11 Haziran 2025 Çarşamba - 10:33
Kategori: Ekoloji, Manşet
Kürdistan’ın su havzasında maden arama izni

Giyadîn’de yürütülen maden arama çalışmaları ile hem doğanın hem de insan sağlığının tehlike altında olduğunu belirten Barosu yöneticilerinden avukat Jiyan Özkaplan, maden çalışmalarını özel savaş politikası olarak değerlendirdi

Özel savaş politikaları kapsamında, Kürdistan doğasına yönelik kıyım devam ediyor.  Doğa kıyımının yaşandığı kentlerden biri olan Agirî’nin Giyadîn ilçesinde Koza Holding tarafından maden arama çalışmaları başlamış durumda. Doğadaki kaynak suyun ve toprağın kirlenmesine, kimyasal maddelerin doğaya salınmasına yol açan maden arama çalışmaları, aynı zamanda, bölge halkının da göçe zorlanmasına yol açıyor.

‘Hazırlanan ÇED raporu hukuka aykırı’

Wan Barosu yöneticilerinden avukat Jiyan Özkaplan, Giyadîn’de yürütülen maden faaliyetlerine dair değerlendirmelerde bulundu. Fırat su havzası içerisinde yer alan Erzincan İliç Bakırtepe maden aramalarından sonra sıranın Giyadîn’e (Diyadin) geldiğini ifade eden Jiyan Özkaplan, “Giyadîn’in Mollakara köyünde maden arama çalışmaları başladı. Orada üç büyük ÇED alanı mevcut. Tepelerden birinde maden arama çalışmalarına başlandı. 2004 yılında Amerika’ya ait bir şirket tarafından orada cevher arama faaliyetleri gerçekleştiriliyor. Daha sonra bu çalışmaları Koza Holding devralıyor ve 2008 yılında cevher arama faaliyetlerini tamamlıyor. Cevher arama faaliyetleri tamamlandıktan sonra 2013 yılında bir ÇED raporu hazırlanıyor.  Rapor, tamamen usule ve hukuka aykırı olarak hazırlanıyor.  2022 Temmuz ayında Diyadin Öğretmen Evi’nde 50 kişinin katıldığı madenler noktasında halkı bilgilendirmek adına göstermelik bir toplantı düzenleniyor. Toplantıda uzmanlar değil şirket yetkilileri yer alıyor. Toplantıda orada ne madeni olduğu nasıl çıkarılacağı, oluşacak doğal tahribattan ve çıkacak kimyasal atıktan bahsedilmiyor. ÇED raporunun hazırlanması için en gerekli olan halk toplantısı göstermelik olarak gerçekleştiriliyor” dedi.

ÇED toplantılarında, maden çalışmalarının nasıl ve kim tarafından yapıldığına dair tüm bilgilerin halkla paylaşılmasının yanı sıra konuya dair halkın bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi. Jiyan Özkaplan, “Yapılan göstermelik toplantıyla ‘ÇED olumlu’ raporu alınarak çalışmalara başlandı” ifadesi kullandı.

‘Kürdistan’ın su havzasında altın arama çalışmaları başladı’ 

ÇED alanının, akarsuların bulunduğu Murat havzasını çevreleyen üç tepede olduğunu kaydeden Jiyan Özkaplan, “Bu tepelerin altında tonlarda altın var. En büyük tepeye şu anda maden çalışmaları için tesisler kurularak, faaliyete geçirilmiş durumda. Oraya gittiğimizde, birçok işçi vardı ve çalışmalar yürütülüyordu. Diğer iki tepede de faaliyete başlanacak. O üç tepe arasında uluslararası su havzası niteliği taşıyan Fırat havzasını besleyen, kaynak olan Murat havzası kalıyor. Murat havzası için Kürdistan’ın su kaynağı diyebiliriz. Wan’a da suyun bir kısmı aynı kaynaktan geliyor. Kürdistan’ın su havzasını çevreleyen tepelerde altın arama çalışmaları başladı ve devam edecek gibi duruyor” diye belirtti.

‘Geriye katledilmiş bir doğa kalacak’

Altının nasıl elde edildiğine değinen Jiyan Özkaplan, siyanür kullanıldığını vurguladı. Jiyan Özkaplan, “Altın çıkarmak için kullanılan siyanür, daha sonra toprağa karışıyor, böylece binlerce metrekarelik toprak kullanılamaz hale geliyor. Orası aslında meraların, temiz toprağın yer aldığı bir alan. Kürdistan’ın tarım hayvancılık konusunda en verimli yerlerinden biridir. Maden faaliyetleri, oradaki toprağı tamamen kullanılamaz hale getirecek. Arkasında bırakacağı tek şey ekokırımın yanı sıra kimyasal atıklar. Paso denilen kayaçların bütünüyle kaplanmış bir alan. Kısaca katledilmiş bir doğa kalacak geriye” diye kaydetti.

‘İnsansızlaştırma çabası var’

Sadece Giyadîn özelinde değil, Kürdistan’ın birçok alanında yer altı kaynaklarından ve madenlerinden yararlanmak için kimyasal maddelerle toprağın tahrip edildiğini vurgulayan Jiyan Özkaplan şunları dile getirdi: “Hal böyle olunca, insanlar daha fazla o alanlarda kalamıyor, göç etmek zorunda kalıyor. Bunlar bir yandan da Kürdistan topraklarını insansızlaştırma çabasıdır. Tabii bu faaliyetlerin bir diğer önemi de ekonomik çıkarlar. Çok büyük  yatırımlar söz konusu. Orada yüzbinlerce ton altından söz ediliyor. Bu tonlarca altın uğruna sayısız kimyasal atıkla, toprağı yok edecek, kullanılamaz hale getirecekler. Beraberinde su ve hava kirliliğine sebep olacak. İnsan sağlığına da etkileri olacak tabii. İnsanlar da kısırlaştırma ve kanser gibi birçok  riskli ve bulaşıcı hastalık baş gösterecek. O alanlarda geçim kaynağı olan hayvancılığı da büyük oranda etkileyecek, çünkü hayvanların içtiği  sudan otlandığı alanlara kadar her yerin kimyasallarla yok edilmesi söz konusu.”

Büyük yıkımlara davetiye

Bölgede yıllar önce patlamış Tendürek Dağı ve henüz patlamamış olan volkanik dağlar olduğunu hatırlatan Jiyan Özkaplan, “Aynı zamanda fay hattı da var. Bir deprem bölgesinden söz ediyoruz. Yapılan bu maden çalışmalarıyla olacak patlama ve doğal afetler, büyük yıkımlara sebep olacak. Önümüzde bir Erzincan İliç örneği  var. Birebir Giyadîn ile aynı. Kaldı  ki, Giyadîn’in olası etkileri, çok daha büyük olabilir. Çünkü üç ayrı ÇED alanı var. İliç’te maden arama faaliyetleri sırasında işçiler hayatını kaybetmişti. Şimdi gidip, İliç’e baktığınızda bir yığın kimyasal atık  görüyorsunuz. Başkaca hiçbir şey göremezsiniz. Orada artık bir yaşam alanı yok ve bununla beraber hava ve su kirliliği de devam ediyor” sözlerini kullandı.

‘Ruhsat iptali’ davası açıldı

Giyadîn’deki doğa kıyımına karşı hukuki sürecin başladığını paylaşan Jiyan Özkaplan, “Ruhsatın iptali için dava açtık. Bu davayı, Giyadîn’de taşınmazı, tapuları olan yurttaşlar, Ağrı Barosu ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Ağrı Şubesi adına açtık.  Davamızda ‘yürütme durdurulmalı’ diye talep ettik. Olası meydana gelmiş ya da gelebilecek zararlara yönelik uzman görüş raporlarıyla beraber emsal kararlar sunarak dava dosyasını hazırladık. Dünyada bu yönde birçok emsal karar da var. Son olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), ekokırımı insan hakkı ihlali olarak nitelendirdi” diye belirtti.

‘Özel savaş politikasıdır’

Son olarak Jiyan Özkaplan şöyle konuştu:

“Tüm bu maden arama faaliyetleri, Zilan’da hiç gerekli olmadığı halde Hidroelektrik Santralleri (HES) şeklinde yürütülen projelerin, ekonomik sebeplerle beraber bir diğer amacı ise Kürdistan bölgesini, insansızlaştırma, oradaki halkı göçe zorlama çabasıdır. Bu da bir özel savaş politikasıdır. O alanlar artık kullanılamaz, yaşanamaz hale geliyor. Kürdistan’ın doğasını bu kadar tahrip etmek yer altı kaynaklarına saldırmak özünde biri özel savaş politikasıdır”. 

Haber: Memihan Zeydan \ JINNEWS

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

ABD ve Çin, gümrük hakları üzerine uzlaştı

Sonraki Haber

Adana’da bir kadın katledildi

Sonraki Haber
Adana’da bir kadın katledildi

Adana’da bir kadın katledildi

SON HABERLER

Ortadoğu’da kadın özgürlüğü

Ortadoğu’da kadın özgürlüğü

Yazar: Yeni Yaşam
13 Haziran 2025

Irak ve Kürdistan Bölgesi arasında mali kriz – I

Irak ve Kürdistan Bölgesi arasında mali kriz – I

Yazar: Yeni Yaşam
13 Haziran 2025

Spinoza’dan neşeye: Radikal düşüncenin canlı izleri

Spinoza’dan neşeye: Radikal düşüncenin canlı izleri

Yazar: Yeni Yaşam
13 Haziran 2025

Denetime sığmaz

Ticarileştirilen suların ve su havzalarının paylaşımı

Yazar: Yeni Yaşam
13 Haziran 2025

Ortadoğu’da barışın temel ittifakı: NADA

Ortadoğu’da barışın temel ittifakı: NADA

Yazar: Yeni Yaşam
13 Haziran 2025

‘Gülen’ ve ‘Güldürenler’!

Kapitalizm insana, canlılara, doğaya zarar vermeden var olamaz

Yazar: Yeni Yaşam
13 Haziran 2025

Mihemed Şêxo’nun hayatını anlatan‘ Bilbilê Xemgîn’ belgeseli seyirciyle buluştu

Mihemed Şêxo’nun hayatını anlatan‘ Bilbilê Xemgîn’ belgeseli seyirciyle buluştu

Yazar: Yeni Yaşam
12 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır