Demokratik toplum vurgusunun öne çıktığı 33. Uluslararası Kürt Kültür Festivali’nde konuşan Şêx Xeznewî, ‘Amed’den Duhok’a, Şengal’den Kobanê’ye kadar her karış toprağımız direnişimizin şahididir’ dedi
“Özgür Önder ve Demokratik Toplum” şiarı ile 33’üncüsü Dortmund’da kutlanan Uluslararası Kürt Kültür Festivali tüm coşkusu ile sürüyor.
Festival, Kürt Halk Öneri Abdullah Öcalan’ın mesajının okunması ve Murat Karayılan’ın görüntülü mesajının gösterimi ardından Zelemele’nin müzik dinletisi ile devam etti.
Festivalde söz alan Alman Sol Parti Dış İlişkiler Sorumlusu Cansu Özdemir, Almanca yaptığı konuşmada, Kürt halkının uzun süredir özgürlük ve kimlik mücadelesi verdiğini belirterek, parti olarak yıllardır Kürt Özgürlük Hareketi’nin terör listesinden çıkarılması için mücadele verdiklerini söyledi.
Cansu Özdemir, Rojava ve Suriye’de yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, Kürt halkının Rojava’da statüsüz bırakılmaması için diplomasi mücadelesini tüm alanlarda yürüteceklerini belirtti. HTŞ ve lideri Ahmet Şara’nın Avrupa’nın terör listesinde olduğunu, bunun meşru bir güç olan Kürt yönetimine ve direnişine tercih edilemeyeceğini vurgulayan Cansu Özdemir’in konuşmasının ardından sanatçı Ruken Yılmaz sahne aldı.
‘Demokratik toplumu inşa edinceye kadar yürüyeceğiz’
Avrupa Kürt Kadın Hareketi Sözcüsü Kezban Doğan ise, Öcalan’ın gönderdiği mesaja atıfta bulunarak, “Önder Apo’nun geliştirdiği paradigma başta Kurdistan ve Ortadoğu olmak üzere bütün dünyada büyük bir etki yarattı. Önder Apo’nun paradigması kadınlara, güncel siyasete, toplumsal yaşama, gençlere ve yaşanan birçok siyasi ve toplumsal tıkanmaya cevap veriyor” dedi.
Kezban Doğan, Abdullah Öcalan’ın 27 yıldır ağır tecrit altında geliştirdiği paradigmanın önemine dikkat çekerek, paradigmanın Kurdistan, Ortadoğu ve dünyanın birçok ülkesinde derin etkiler yarattığını belirtti.
Kezban Doğan şöyle devam etti: “Önder Apo’nun ortaya koyduğu irade 50 milyon Kürt’ün iradesidir. Bugün bu alanda söz veriyoruz: Demokratik toplum inşa edilene kadar özgürlüğe doğru yürüyeceğiz. Tekrar diyoruz: Bi can bi xwîn em bi terene ey Serok!”
‘Kürdistan ödenen bedellerle vardır’
Sahnede konuşan bir diğer konuk ise Şêx Murşîd Xeznewî oldu. Xeznewî, Kürt halkının tarih boyunca büyük acılar, sürgünler ve ağır bedellerle yüzleştiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Bizler zorla çizilmiş sınırlardan, işgallerden ve ölümlerden geçerek dünyanın dört bir yanına dağıldık. Ancak tüm bu zulümlere rağmen Kurdistan halkı kimliğini, kültürünü ve özgürlük arayışını korudu”
Xeznewî, festivalin sadece bir kutlama olmadığını, aynı zamanda bir varlık ve direniş alanı olduğunu vurgulayarak, “Bu festival bizim için özgürlük ve birlik mücadelesinin bir parçasıdır. Düşmanlarımız Kurdistan’ı dört parçaladı ama sizin mücadeleniz ve direnişiniz bugün bu ülkeyi bir arada tutuyor. Her şehidin, her annenin, her çocuğun bir hatırası yaşıyor Kürdistan’da. Kürdistan, ödenen bedellerle bugün vardır. Biz özgürlüğümüz ve bağımsızlığımız için buradayız. Bijî Kurdistan” diye konuştu.
Kürt gençlerine seslenen Xeznewî, “Davayı büyütün. Amed’den Duhok’a, Şengal’den Kobanê’ye, Efrîn’e kadar her karış toprağımız direnişimizin şahididir. Doğamız, dağlarımız ve şehitlerimizin kanı bize şunu söylüyor: Asla teslim olmayacağız!”
Rojava’nın Kürt halkının tarihsel bir deneyimi olduğunu kaydeden Xeznewî, “Rojava, Kürt halkının bedeliyle bugüne geldi. Kürt halkı şunu bir daha tecrübe etti Rojava’da: Özgürlük verilmez, ancak mücadele ile alınır. Bu deneyim halkımızın geleceği için emsalsizdir. Örgütlenmenin ve özgürlüğe sahip çıkmanın en somut mesajıdır” şeklinde konuşmasını tamamladı.
Konuşmaların ardından festival, Başûrlu sanatçılar Nasir Rezazî û Dilniya Rezazî’nin müzik dinletisi ile devam etti.
Kaynak: ANF