Antalya’da 3 Kürt öğrencinin ırkçı saldırıya maruz kalmasının ardından eğitimlerini bırakmalarına tepki gösteren gençlik örgütü temcilcileri, saldırıların bir “devlet politikası” haline geldiğini vurguladı
Türkiye’de özellikle savaş döneminde yükselen milliyetçi histeri ve nefret söylemleri ırkçı saldırıların önünü açıyor. Bu yönlü son örnek Antalya’da, Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksek Okulu’nda okuyan 3 Kürt öğrencinin maruz kaldığı saldırı oldu.
“Burada Kürtleri ve HDP’yi barındırmayacağız” diyen ülkücü bir grubun saldırısına uğramaları üzerine can güvenlikleri ortadan kalkan öğrenciler okulu bırakmak zorunda kaldı.
‘Yıllardır devam eden faşist saldırıların bir devamıdır’
Kürt öğrencilere yönelik gelişen bu ırkçı faşist saldırıyı kınayan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi üyesi Murat Yaşar, bu ve benzeri saldırılarla Kürt-Türk kardeşliğinin sabote edilmek istendiğini ifade etti.
Yaşar, “Bu saldırıları normal karşılamıyoruz. Yıllardır devam eden faşist saldırıların bir devamıdır” dedi.
Yaşar, bu tür saldırılara rağmen halkların kardeşliğini savunmaya devam edeceklerini de söyledi.
‘Saldırılar devlet politikası’
Geçtiğimiz yıl Sakarya’da Kürtçe konuştuğu için öldürülen Şirin Tosun’u hatırlatan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanı Alev Özkiraz ise, sırf Kürtçe konuştuğu ya da şarkı söylediği için bile insanların saldırılara maruz kaldığına dikkat çekti.
Yine bu saldırılarda bazı kişilerin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Özkiraz, “Bu bir devlet politikası haline gelmiş durumda” ifadelerini kullandı.
Özkiraz, “Bir kültürü yok etmek istemek, Kürtlerin kendi dillerinde konuşma hakkını yok etmeye yönelik bir politikadır. Üniversiteleri tek tipleştirme, toplumu tek tipleştirme politikasıdır. Bizler sosyalist gençler olarak dayanışmayı büyüterek bu politikaları kıracağız. Bunun da demokratik, özerk ve anadilde eğitim ile geleceğini söylüyoruz” diye belirtti.