Kürt toplumunda öncü bir isim olan Adile Xanim, Sine’de düzenlenen törenle anıldı. Anmada, Adile Xanim’ın toplumsal alandaki etkisi, savaş karşıtı girişimleri ve Kürdistan’ın gelişimindeki katkıları vurgulandı
Kürt kadınları arasında tanınmış şahsiyetlerden biri olan ve toplumsal sorunlarda önemli roller üstlenmiş, sağduyusu ile birçok kargaşanın da önüne geçen Adile Xanim Sine’de anıldı.
Anma töreni Hasan Goran’ın yönetiminde ve ALA Derneği’nin işbirliğiyle düzenlenirken, anmaya çok sayıda kadın katıldı.
Anma, saygı duruşuyla başladı.
İrade onları farklı kıldı
Fars ve Kürt edebiyatı araştırmacısı ve eğitimci Selma Saedi, Adile Xanim gibi öncü kadınların ilham kaynağı olduğunu belirterek “Böyle kadınların ortaya çıkmasında iki temel etken vardır: yetiştirilme biçimi ve irade. Kürdistan toplumunda ve bu şehirde birçok kadın yaşamıştır ki isimleri bilinmez kalmıştır. Örneğin, 1960’larda eğitim konusunda bir teori ortaya atan ilk kadın olan Şerife Boban; geliştirdiği teori Bakanlar Kurulu’nda birinci seçildi ve devlet, eğitim sistemini halk ile ortak yönetmek için bu modelden yararlandı” dedi.
Ayrıca kentin özel eğitim okullarında gönüllü olarak görev alan ilk kadın olan Hediçe Hikmetmenş’ten bahseden Selma Saedi sözlerine şöyle devam etti:
“Son yıllarda kadınlar, karanlık güçlere, baskıcı hükümetlere ve gerici düşüncelere karşı koymak için tüm hayallerinden ve hatta canlarından vazgeçtiler; topraklarını yağmadan korumak için mücadele ettiler. Anıları saygıyla yaşasın.”
Selma Saedi, dünya genelinde kadın hakları için mücadele eden kadınlara da değindi; kadınlara oy hakkı ve kamusal görünürlük kazandıran bu kadınlara örnek olarak “Eleanor Roosevelt’in Avrupa’da sınıf farklarını azaltmak için gösterdiği çabaya” işaret ederek şunları söyledi:
“Belki yaptığı şey basit görünüyordu, ama parlamentodayken mühendislerden binaların planlarını incelediğinde özellikle evlerde banyo bulunması gerektiğini vurguluyordu. Bu durum sermayedarların hoşuna gitmiyordu; ama o, refahın tüm halka sağlanması gerektiğine inanıyordu.”
‘Araştırma yaptıkça farklı bir yüzüyle karşılaştım’
Yazar ve Goran Yayınevi sahibi Hasan Goran da anmada bir konuşma yaptı. Hasan Goran, öncü kadınların topluma kattıkları değerlere işaret ederek, “Bugün sahip olduğumuz her şeyi, bu topraklar için canlarını feda edenlere borçluyuz; şehitlere ve büyüklerimize… Edebiyat, sanat, müzik, çevre ve elimizde olan her şey onların fedakârlıklarıyla anlam buluyor” diye belirtti.
Adile Xanim hakkında Helebce ve Şarezur’da kapsamlı araştırmalar yapan Hasan Goran, “Daha fazla araştırınca onun çok farklı bir yüzüyle karşılaştım; hakkında çok az konuşulmuş büyük bir şahsiyet” ifadelerini kullandı.
‘Adile Xanim gibi kadınların varlığı erkek egemen düşünceyi sorgulatıyor’
Tarihçi, araştırmacı Baqir Piri, Adile Xanim hakkında bilgi vererek, “1850 yılında Silêmanî’ nin Şarezur bölgesindeki Baban Sarayı’nın yıkılmasından sonra Baban aşiretinin birçok kolu Kürdistan’ın farklı bölgelerine dağıldı. Adile Xanim’in ailesi olan Sahibqıran ailesi de bunlardan biriydi ve Sine’ye göç etti. Adile Xanim 1859 yılında Sine’de doğdu; bu şehrin kültüründen, tarihinden ve edebiyatından etkilendi. Kürdistan toplumu erkek egemen bir toplum olarak bilinir; ancak Adile Xanim gibi kadınların varlığı bu düşünceyi sorgulatır. Kadınlar her fırsatta rollerini başarıyla yerine getirmiş ve yalnızca erkeklerden geri kalmadıklarını değil, çoğu zaman daha da önde olduklarını göstermişlerdir. 20’inci yüzyılın başlarında, Ortadoğu ve özellikle Kürdistan hâlâ aşiret yaşamının etkisindeyken, gücün ve konumun at ve silahla belirlendiği bir dönemde, Adile Xanim öne çıkmayı başardı. Aile içindeki anlaşmazlıkları çözüyor, toplumsal alanda ise Sine kentinin tüm esnaf, zanaatkâr ve tüccarlarını bir araya getirerek Halepçe’de bir çarşı kurulmasını sağlıyordu. Onun çabaları Helepçe’nin zamanla gelişmiş bir şehir hâline gelmesine katkı sundu. Bölgenin kalkınmasında önemli bir rol üstlendi.”
‘Savaşlara engel olmaya çalıştı’
Tarihçi Baqir Piri, Adile Xanim’ın savaşa karşı barışçı yanına da dikkat çekti. Adile Xanim’in 1909’da Osman Paşa’nın ölümünün ardından, siyasete adım attığını belirten Baqir Piri, “Bu dönem, Şeyh Melik’in Süleymaniye’de hüküm sürdüğü ve İngiltere’nin Ortadoğu’da belirleyici güç olduğu yıllardı. İran ve Osmanlı da Kürdistan üzerinde nüfuz kurmaya çalışıyordu. Bu dönemde Adile Xanim’ın İran ve İngiltere ile ilişkileri olduğuna dair söylentiler yayılmıştı; oysa gerçek olan, Jaf Aşireti’nin en büyük otoritesi olarak yalnızca barışı korumak ve savaş ile çatışmaları önlemek amacıyla siyasi temaslar yürüttüğüdür. Birinci Dünya Savaşı sırasında İran, İngiltere ve Rusya’nın etkisi altındaydı ve Kürtlerin düşmanı çoktu. Bu ortamda Adile Xanim, aklı ve öngörüsüyle yalnızca bölgeyi ve özellikle Jaf Aşireti’ni savaş ve kaostan uzak tutmakla kalmadı; aynı zamanda gelişme sürecinin de devam etmesini sağladı” ifadelerini kullandı.
Kaynak: NÛJINHA









