• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
14 Ağustos 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Forum

Kürt sorununu Demokratik Toplum perspektifiyle yeniden okumak

27 Haziran 2025 Cuma - 00:00
Kategori: Forum, Manşet
Kürt sorununu Demokratik Toplum perspektifiyle yeniden okumak

Öcalan, Kürt sorununun çözümünü yalnızca Kürt halkı için değil, Türkiye toplumunun tüm bileşenleri için demokratik kazanımlara imkân verecek bir yeniden yapılanma süreci olarak ele almaktadır

Keskin Bayındır

Kürt sorunu, yalnızca Türkiye’nin iç siyasetini etkilemekle kalmayıp, Ortadoğu’nun sosyo-politik yapısını ve küresel düzeydeki siyasi denklemleri de doğrudan etkileyen önemli bir mesele olarak çözülmeyi bekliyor. Bu sorunun dinamikleri, tarihsel olarak etnik, kültürel ve politik kimliklerin, devletler arası ilişkilerin ve hegemonik mücadelelerin biçimlendirdiği bir bağlamda şekillenmiştir. Çatışmalar ve askeri müdahalelerle şekillenen bu coğrafyada, Kürt sorununun çözümü, silahlı çatışmaların sona erdirilmesinin çok ötesinde, toplumsal eşitlik, demokratikleşme ve barış temelleri üzerinde kurulu yeni bir toplum yapısının inşasını zorunlu kılıyor. Bu bağlamda, sorunun yalnızca etnik bir talep ya da güvenlik sorunu olarak ele alınması, onun bütünlüklü doğasını kavramaktan uzak kalmakta ve çözüm üretme kapasitesini sınırlıyor.

Osmanlı’nın merkezileşme politikalarından Cumhuriyet’in tekçi ulus inşasına uzanan süreçte, Kürt kimliği farklı biçimlerde dışlandı, bastırıldı ve inkar edildi. Bu durum, sadece bir etnik grubun marjinalleştirilmesini değil, aynı zamanda Türkiye’de egemen devlet aklının farklılıklarla kurduğu ilişkinin niteliğini de ortaya koymaktadır. Sayın Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği demokratik toplum perspektifi, bu tarihsel bağlamı aşan ve dönüştüren, devlet merkezli çözüm yaklaşımlarının ötesinde bir paradigma sunuyor. Öcalan’a göre, Kürt sorununun çözümü, Türkiye’nin demokratikleşmesiyle doğrudan ilişkilidir; mesele, bir azınlık hakkı meselesi olmaktan ziyade, halkların birlikte yaşamını kurumsallaştıran çoğulcu ve katılımcı bir siyasal yapının inşasıyla ilgilidir.

Bu bağlamda, demokratik ulus paradigması, merkeziyetçi ulus-devlet modelinin karşısına, kimliklerin, inançların ve kültürel farklılıkların anayasal güvence altında eşit biçimde tanındığı, demokratik çoğulcu ve katılımcı bir siyasal yapıyı koyuyor. Sayın Öcalan’ın yol haritası, bu paradigmayı esas alarak, çatışma yerine diyalogu, dışlama yerine kapsayıcılığı, tekçilik yerine çokluk içinde birliği öne çıkarır. Silahlı çatışmaların sona erdirilmesini amaçlayan barış süreci, bu nedenle yalnızca güvenlik odaklı bir çözüm değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümün ve demokratik yeniden inşanın stratejik bir zeminidir. Bu çerçevede Sayın Öcalan, Kürt sorununun çözümünü yalnızca Kürt halkı için değil, Türkiye toplumunun tüm bileşenleri için demokratik kazanımlara imkân verecek bir yeniden yapılanma süreci olarak ele almaktadır. Yol haritası, çoğulcu yerel demokrasinin esas alınması, kültürel hakların tanınması, ana dilde eğitim, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve kadın özgürlüğünü temel alan bir toplumsal yapının inşasını öneriyor. Bu yapı, merkezi otoritenin tahakkümüne karşı toplumsal öz örgütlenmeyi, halk meclislerini ve yerinden yönetimi esas alan bir alternatif olarak tasavvur edilmektedir.

Öcalan’ın demokratik toplum anlayışı, Batılı liberal demokrasilerin çoğunlukçu ve temsili modellerini aşan; doğrudan katılım, etik-politik toplum anlayışı ve ekolojik duyarlılık gibi boyutlarıyla yerelden evrensele yayılan bir özgürlük projesidir. Bu çerçevede Kürt meselesi, artık salt bir etnik kimlik sorunu değil; demokrasi, insan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, ifade ve örgütlenme özgürlüğü gibi temel hak ve özgürlüklerin kurumsallaştırılması meselesi olarak ele alınmaktadır. Yol haritası, bu hakların anayasal düzeyde tanınmasını ve demokratik toplumun inşasını stratejik bir öncelik olarak belirlemektedir. Demokratik toplum, yalnızca devletin sınırlarını çizen bir yapı değil, halkların öz iradesine dayanan, eşitlikçi ve özgürlükçü bir siyasal-toplumsal organizasyon biçimidir.

Kürt sorununun çözümüne yönelik geliştirilen bu paradigma, aynı zamanda bölgesel ve uluslararası bağlamda da yankı buluyor. Ortadoğu’nun etnik, dini ve mezhebi çeşitliliği içerisinde Kürt halkının statüsüne ilişkin talepler, bölgesel güç dengeleriyle iç içe geçmiş durumda.

Ortadoğu, tarihsel olarak emperyalist müdahaleler, mezhebi gerilimler ve iç savaşlarla şekillenmiş bir coğrafya olarak, Kürt halkının talepleri ve kimlik siyasetiyle doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, Kürt sorununun demokratik temellerde çözülmesi, sadece Türkiye’nin iç barışını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda Ortadoğu’daki siyasi istikrarsızlıkların ve etnik çatışmaların çözümüne ve bölgesel barışa da katkı sunacaktır. Öcalan’ın “demokratik toplum” modeli, etnik, dini ve mezhebi gruplar arasındaki gerilimleri hafifletmeye yönelik bir çözüm önerisi olarak öne çıkıyor. İnşa etmeye çalıştığı siyasal düzen, Irak, Suriye ve İran’ı da kapsayacak şekilde devlet-dışı toplum örgütlenmelerine alan açan, çok katmanlı yönetim modelleriyle hem iç çatışmaları hem de uluslararası müdahaleleri minimize etmeye dönük barışçıl bir strateji olarak öne çıkarıyor. Bu bağlamda, Öcalan’ın ‘’barış ve demokratik toplum çağrısı’’ küresel ölçekteki toplumsal dönüşümlerin bir yansıması olarak, farklı kimliklerin eşitlik temelinde bir arada yaşayabileceği bir toplum düzeni kurma amacını taşır. Şüphesiz, uluslararası aktörlerin tutumu ve bölgesel iş birlikleri de bu sürecin sürdürülebilirliği açısından belirleyici olacaktır.

Diğer yandan, çözüm sürecinin başarısı, yalnızca siyasal aktörlerin tutumuyla değil, toplumsal algı ve kamuoyunun yönelimleriyle de doğrudan ilişkilidir. Medyanın dili, siyasal söylemler ve kolektif hafıza, Kürt meselesine dair algıların şekillenmesinde kritik rol oynamaktadır. Kamusal söylemin militarist ve güvenlikçi kalıplardan arındırılarak barışçıl, çoğulcu ve kapsayıcı bir dile evrilmesi, toplumsal farkındalığın artırılması açısından yaşamsaldır. Demokratik toplumun inşası için yalnızca kurumsal değil, zihinsel bir dönüşüm de gereklidir. Bu nedenle, önyargıların aşılması, empatik bir toplumsal bilinç geliştirilmesi ve farklılıklarla birlikte yaşam kültürünün yaygınlaştırılması, çözüm sürecinin toplumsal zemininin güçlenmesine hizmet edecektir.

Sayın Öcalan’ın çözüm önerilerinde gösterdiği irade, sadece bir siyasi strateji değil, toplumsal yapının derin bir dönüşümünü amaçlayan bir vizyonu yansıtıyor. Kendisi modern siyasal teorinin ötesinde, halkların kimliklerini özgürce ifade edebileceği, eşit haklar temelinde bir arada yaşayabileceği bir toplumsal düzeni önerirken, bu düzenin demokratikleşme süreçleri ve halkların öz yönetim haklarıyla şekillenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Kürt sorunu ve Sayın Abdullah Öcalan’ın yol haritası, Türkiye’nin demokratik dönüşümünü hedeflemektedir. Sorunun çözümü, merkeziyetçi, tekçi ve baskıcı devlet formunun aşılması ve yerine, katılımcı, çoğulcu ve özgürlükçü bir demokratik toplum yapısının inşasıyla mümkün olacaktır. Bu bağlamda Sayın Öcalan’ın yol haritası, yalnızca Kürtlerin değil, tüm halkların özgür ve eşit yurttaşlar olarak yaşadığı, demokratik bir Türkiye’nin inşasına hedefliyor. Bu iradenin karşılık bulması ise, siyasal iradenin cesaretine, toplumsal duyarlılığa ve demokratik mücadelenin kararlılığına bağlıdır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Siyamend Mûînî: İran’da konfederasyon mümkün

Sonraki Haber

Önderlik

Sonraki Haber
Önderlik

Önderlik

SON HABERLER

SİP/TKP’nin son hezeyanları üzerine

SİP/TKP’nin son hezeyanları üzerine

Yazar: Yeni Yaşam
14 Ağustos 2025

Ceza, cezaevleri ve ertelemeler

Ceza, cezaevleri ve ertelemeler

Yazar: Yeni Yaşam
14 Ağustos 2025

AİHM katliamı ‘görmezden’ geldi

AİHM katliamı ‘görmezden’ geldi

Yazar: Yeni Yaşam
14 Ağustos 2025

On binlerin yürüyüşü

‘Gizli’ toplantının açık mesajı

Yazar: Yeni Yaşam
14 Ağustos 2025

Bir bilgeye vefa kitabı

Halkın ekmeğidir adalet

Yazar: Yeni Yaşam
14 Ağustos 2025

Yalnız ekonomi mi?

Hatasız ülke

Yazar: Yeni Yaşam
14 Ağustos 2025

Zelenski: Putin, savaşı sürdürmek için hazırlık yapıyor

Zelenski: Acil bir ateşkes olmasını umuyoruz

Yazar: Yeni Yaşam
13 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır