Türkiye’nin ABD ve Rusya’dan aldığı yeşil ışıkla Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırıları, savaşa yeni bir boyut getirdi. Türkiye’nin saldırıları ve sonrasında yaşanan diplomatik gelişmeleri Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Selman Güleryüz’e değerlendiren Gazeteci Selahattin Soro, ABD-Rusya ve İsrail’in Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek için Suriye’de yeni bir süreç başlattığını ifade etti.
Soro, “Yeni bir paylaşım vardır. Paylaşım Suriye ve Irak üzerinde olacaktır. Önümüzdeki süreçte de çatışma zemini Suriye ve Irak sahasında daha da kapsamlı şekilde olacaktır. Bunun böyle görülmesi gerekir” dedi. “ABD’nin bölgeden çekilmesi demek, 8 yıllık DAİŞ’e karşı otaya çıkan dengenin yıkılması demektir” hatırlatmasında bulunan Soro, “Tabii ABD’nin çekilmesi aslında fiziki güç olarak çekilmesidir. Siyasetten ABD’nin bölgeden, Suriye’den ve Irak’tan çekildiğini söylemek, siyasi körlüktür. Yani ABD hiçbir yerden çekilmez ve sadece pozisyon değiştiriyor. Bu pozisyon değiştirme sürecinde de ABD’nin boşalttığı alanları Türkiye doldurma girişiminde bulundu. Bunu da Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırarak yapmaya çalıştı. Bu durum Türkiye için hayırlı bir yaklaşım olmayacaktır” dedi.
‘Rusya Kürtleri reddedemez’
Türkiye ile Rusya arasında yapılan 10 maddelik mutabakat sonrası Rusya’nın Kürt politikasında bir değişikliğe gidip gitmeyeceğine dair de değerlendirmelerde bulunan Soro, devamla şunları aktardı: “Rusya’nın Kürtleri reddedeceği ya da Kürtleri gözden kaçırma gibi bir durum söz konusu olamaz. Zaten Suriye savaşı öncesinde de Kürtler Suriye’de yok sayılmamış, defacto olarak Esad’ın iktidar ortağıydılar. Bu savaştan sonrada Esad ya da Rusya’nın Kürtleri denklem dışı bırakması mümkün değildir. Çünkü Esad’ın sistemini devam ettirebilmesi için Kürtlere ihtiyacı var. Şuanda Rusya’nın 200 yıllık hayalleri gerçekleşmiş. Hem Akdeniz’de hem de Ortadoğu’da çok önemli bir aktör olarak öne çıkmış durumda. Bunu da ABD ile senkronize yapıyorlar. Rusya, burada Kürtleri kendi yanında tutarak, bölge devletlerini daha iyi hizaya getirebilmek için Kürt kartını kolay kolay elinden bırakmayacaktır.”
Ortadoğu’da yegane güç olmaz
Soro, özellikle Türkiye’nin ABD’nin boşalttığı yerlere girme planının Türkiye’nin başına yeni belalar açacağını dile getirerek, “Türkiye’yi çok zor bir süreç bekliyor. Avrupa’nın buna sessiz kalmayacağı, özellikle Almanya’nın başlattığı bir girişim var. NATO toplantısı bunu değerlendirecek, Avrupa’dan kimi yaptırımlar ve politikalar olacak. Ortadoğu’da hiçbir güç yegâne kalamaz. Özellikle Almanya, Fransa, İngiltere önümüzdeki dönemde daha farklı denklemler daha farklı senaryolar ortaya çıkaracaktır. Kürtlerin de çok farklı senaryolar ile çok farklı politikalar ile bu sürece kendisini hazırlaması gerekir” dedi. Kürtlerin dünya ülkeleri ile yürüttükleri diplomasiye ilişkin de konuşan Soro, sözlerini şöyle tamamladı: “Kürtler dünya sahnesine nasıl ki askeri anlamda bir aktör olarak çıktılarsa, diplomasileriyle de bugün en üst temsilde ve dünyanın en önemli karar verici aktörleri ile muhatap olma pozisyonunu elde ettiler. Bunun sürdürülmesi, kalıcılaştırılması ve kazanca dönüştürülmesi önemli. Ulusal ve diplomatik siyasetinin daha gelişmesi gerekir.
Kürtlerden kazanımlarından vazgeçmeleri beklenemez
Soro, savaşın sadece silahlarla ya da mevzilerde değil aynı zamanda masada, diplomaside, koridorlarda da yürütülen bir olgu olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “Kürtler belli bir dönem çatışma gerçekleştirdi ve şimdi ise diplomatik bir süreç içindedirler. Bu da bir savaş. Bu da bir mücadele. Dolayısıyla Kürtler nasıl ki savaş zemininde kendi çıkarlarını, konumlarını, yarattıkları değerleri korumak için bir mücadele yürüttülerse, diplomasi ve siyaset sahnesinde de bu çıkarlarını korumak için mücadele yürütüp savaşacaklardır. Kürtlerden kazanımlarından vazgeçmelerini beklemek abesle iştigal etmektir. Bu açıdan Kürtlerin önünde yeni bir dönem başlayacaktır” diye konuştu.