Kurye Hakları Derneği, Deprem Raporu’ndan sonra emekçi kuryelerin İzmir Orman Yangınları’ndaki deneyimlerini raporlaştırdı. Rapor afet anlarında kuryelerin nasıl kritik rol oynadığını çarpıcı biçimde gösteriyor
İzmir’de Ağustos 2024’te çıkan ve günlerce süren büyük orman yangını, yalnızca doğayı değil, kentte yaşayan binlerce insanın hayatını da tehdit etti. Yangınla mücadelede 1500’ü aşkın personel, onlarca araç görev alırken, sahada kimsenin hesaba katmadığı, ancak büyük bir boşluğu dolduran bir grup daha vardı: Moto kuryeler.
Kurye Hakları Derneği, İzmir orman yangınında sahada çalışan kuryelerle ve arama kurtarma ekipleri ile görüşerek kuryelerin orman yangınlarındaki deneyimlerini, hızla organize olma kapasitelerini ve profesyonel ekiplerle koordinasyonun önemini bir raporda topladı.
Rapor yangın bölgesine kendi imkânlarıyla ulaşan ve tamamen gönüllülük esasıyla çalışan moto kuryelerin çarpıcı deneyimleri üzerinden afet anlarında organize olmanın ve inisiyatif almanın nasıl hayat kurtarıcı olabileceğini gösteren değerli bir çalışma olarak incelemeyi hak ediyor.
Hortum, su, krem, kayıp çocuklar
Moto kuryeler, afetlere müdahale planlarının bir parçası olarak düşünülmüyor. Ancak orman yangınları sırasında yaşananlar, bu bakış açısının değişmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Aslında yine yakın tarihin bir başka büyük afeti olan 6 Şubat depremlerinde de kuryeler benzer bir deneyim yaratmış ve yine Kurye Hakları Derneği’nin hazırladığı raporla belgelenmişti.
Kuryeler yangında da depremde olduğu gibi yangın haberini sosyal medya ve WhatsApp gruplarından aldıktan sonra hızla örgütlendi. Kimi hortum taşıdı, kimi su dağıttı, kimi de kaybolan çocukları ailelerine ulaştırdı. Kimi yemek taşıdı, kimi hortum çekti, kimi itfaiyecilere ayran ve yanık kremi götürdü. Kuryelerin çoğu, yangına ilk 24 saat içinde müdahale etmişti.
Kuryelerin birinin şu sözleri yaşananları özetliyordu: “Moto kurye her zaman, her yerde var. Afet de her an, her yerde çıkabilir.” Kuryelerin trafiğin imkansız hale geldiği yerlerde bile hızla yol alma, belli bir mekana bağlı olmadan kentin her yerinde ve her an bulunma gibi mesleki özelliklerinin altını çizen bu sözler olası afetler bakımından da referans yaratıcı nitelikte.
Örnek bir öz-örgütlenme
Resmi bir afet müdahale planının parçası olmamalarına rağmen kuryeler, adeta kendi koordinasyon ağlarını oluşturdular. Bölgesel WhatsApp gruplarıyla organize oldular, “Menemen Yangın”, “Harmandalı Ekibi” gibi gruplarla görev dağılımı yaptılar.
Dahası, yalnızca görevleri yerine getirmekle kalmadılar, sahadaki ihtiyaçları gözlemleyerek kendi çözümlerini de geliştirdiler. Kamyonların ulaşamadığı yerlere motorlarla giderek gıda ve ekipman taşıdılar. Yangın kontrol altına alındığında, arta kalan malzemeleri ise evsizlere ulaştırdılar.
Dayanışma taşıdılar
Bu gönüllü müdahaleler aynı zamanda kuryelerin çalışma koşullarına da ışık tuttu. Yangın bölgesine giden kuryeler çoğunlukla kendi işlerini bırakmış, cebinden harcama yapmıştı. Kimi son parasını suya harcamış, kimi evinde hazırladığı sandviçleri sırt çantasına yükleyip yollara düşmüştü. Zorlu koşullarda çalışan, trafikte sıkça hor görülen kuryeler, toplumun en acil ihtiyaç anlarında inisiyatif alabilen, hızlı mobilize olabilen bir güce dönüşebildiklerini kanıtladı.
Dağın tepesine ulaştırdı
Raporda dikkat çeken bir diğer yan ise yangın boyunca resmi kurumların, özellikle de polis ve jandarmanın emekçi kuryelere dönük yaklaşımlarındaki karmaşıklık. Böylesine hayati bir rol oynayan kuryelerin geçişleri Polis tarafından kimi zaman engellenirken, kimi zaman da bırakıldı. Ancak itfaiye ekipleriyle kurulan ilişki güçlüydü. Onlara malzeme taşındı, su verildi, hortum çekmelerine yardım edildi. Bazı kuryeler, yanan ağaçların altından itfaiyecileri çıkardı, hayvan kurtarma ekiplerini dağın tepesine ulaştırdı. Ne var ki tüm bu çabaların ardından gelen geçici “teşekkürler” dışında kimse kuryeleri hatırlamadı. Bir kurye şöyle diyordu: “Yangın bitince tekrar unutulduk. Trafikte yine yol vermiyor kimse.”
Emeğin görünmez gücü
Depremden sonra İzmir orman yangını da, afetlerin yalnızca hantal devletin değil, toplumun kendi içindeki örgütlü dayanışmasının önemini gösterdi. Kurye deneyimi, sadece “iyi kalplilikle” açıklanamayacak kadar politikti: Emekçiler, toplumsal işleyişin kriz anlarında da dayanışma taşıyıcısıdır. Ve eğer emekçiler bu kadar merkezi bir rol üstleniyorsa, onların sözü bu toplumun geleceğinde de belirleyici olmalıdır, Rapor bu misyonu yeniden gerçek bir deneyime dayanarak hatırlatmasıyla incelemeyi hak ediyor.
Kurye Hakları Derneği 2022 yılında kuruldu. Kuruluş amacını ‘kuryelerin sorunlarını araştırıyor, tespit ediyor. ‘Moto Kurye ölümleri’ ve ‘Moto Kurye örgütlenmelerine genel bir bakış’ raporları yayınlamıştı.
İSTANBUL