Kuzey ve Doğu Suriye Bileşenlerinin Ortak Tutum Konferansı’nın açılış konuşmasını yapan Îlham Ehmed, Kuzey ve Doğu Suriye bileşenlerinin çoğulculuğun bir tehdit değil, güç olduğunu gösterdiğini belirterek, ‘Tüm bileşenlerin haklarını tanımadan, aktif katılımlarını sağlamadan yeni Suriye inşa edilemez’ dedi
Kuzey ve Doğu Suriye’nin Cizirê Kantonu’nun Hesekê kentindeki Xweran Mahallesi’nde bulunan Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen Kuzey ve Doğu Suriye Bileşenlerinin Ortak Tutum Konferansı başladı. “Birlikteliğimizi güçlendiren çeşitlilik ve yarınımızı inşa eden iş birliği için hep birlikte” sloganıyla gerçekleştirilen konferansa yaklaşık 500 delegenin katıldı. Katılımcılar arasında siyasetçiler, aydınlar, Arap ve Kürt aşiret şeyhleri, Süryani-Asuri-Keldani, Ermeni, Türkmen ve Çerkez temsilcilerinin yanı sıra Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi eş başkanları, Demokratik Suriye Güçleri (QSD), Demokratik Suriye Meclisi (MSD), siyasi partiler ve kadın örgütleri temsilcileri yer aldı.
‘Barış inşası ortak iradeyle mümkün’
Konferansın açılış konuşmasını yapan Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı Îlham Ehmed, konferansın Suriye’nin içinde bulunduğu kritik bir dönemde gerçekleştiğine dikkat çekerek, herkesin ülkesine karşı siyasi ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
Îlham Ehmed, konuşmasının devamında şunları belirtti:
“Bu Konferans, savaşa karşı ortak direnen halkların iradesidir. Ötekileştirmeye karşı örgütlenme, birbirini tanıma, gerçek işbirliği ve toplumsal adalete dayalı demokratik bir model inşa iradesinin zinde bir ifadesidir. Kuzey ve Doğu Suriye’deki tüm bileşenler, çoğulculuğun bir tehdit değil bir zenginlik ve güç kaynağı olduğunu ispatladı. Bölge bileşenleri, ülkeyi asıl savunmanın dışarıdan gelmediğini, kalıcı barış ve adalet inşası için ortak iradeyle olduğunu herkese göstermiştir. Tek taraflı yönetim zihniyeti, krizleri derinleştirir. Gerçek işbirliği, birbirini tanıma, adil temsiliyet, gerçek vatandaşlık, çoğulculuk, ademi merkeziyetçilik ve ülkenin birliği ile istikrarının garantisi olan demokrasi. Burada yer alan katılımcılar anayasa hazırlık ve siyasi sürecin özünü temsil ediyorlar. Tüm bileşenlerin haklarını tanımadan, aktif katılımlarını sağlamadan yeni Suriye inşa edilemez. İnkarla geçen uzun yılların ardından bu konferansın tüm bileşenler adına yeni bir Suriye için; siyasetin asli anlamı olan ahlaka dönmesi için bir adım olmasını diliyorum.”
Konferansa Suriye ve Diaspora Alevileri Yüksek İslam Konseyi Başkanı Xezal Xezal ile Miwehidîn (Dürzi) Müslüman Toplumu Ruhani Lideri Şeyh Hikmet El Hicrî, videolu mesaj gönderdi.
‘Doğru olan ademi merkeziyet’
Konferansın tüm Suriye halkına kutlu olmasını dileyen Alevi Xezal Xezal, şunları söyledi:
“Karşı karşıya kaldığımız zulüm ve yüreklerimizi yakan ayrımcılığa karşı birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Karanlık fikirler Suriye’yi birbirine düşürdü, onurunu çiğnedi, kutsallarını talan etti. Kıyıda acı olaylara tanık olduk ve halen devam ediyor. Ardından Mar Ilyas Kilisesi’nde patlama oldu ve Siweyda’ya karşı saldırı başlatıldı. Kürtlere yapılanları unutmuyoruz. Kan aynıdır, eylem aynıdır ve siviller ağır bedeller ödemiştir.
Tüm bileşenlerin haklarını garantiye almayan siyasi çözüm olmadan güvenli bir gelecek mümkün değildir. Bileşenlerin dini, kültürel özelliklerini ve mekanlarını koruyan ademi merkeziyetçilik veya federalizmin doğru olduğuna inanıyoruz. Din ile siyaseti ayıran laik, ilmi bir devlet istiyoruz. Akan kanın ve savaşın durması için birbirimize destek veriyoruz. Özgürlük ve adalet yoluna ulaşmak için birlikte ivedi ve sorumlu bir şekilde çalışmalıyız. Bu yol, halka layık bir Suriye’yi inşa edecektir”
‘Geleceğimizi inşa edecek ortaklık’
Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet El Hicrî ise “Büyük zorluklar içinde olduğumuz bir zamandayız. Bugün bu konferansta, Kuzey ve Doğu Suriye bileşenlerinin ortak tutumunun, savaştan yorulmuş halkın feryatlarına cevap olacağına dikkat çekiyor ve destekliyoruz.
Suriye’nin tamamındaki bileşenlerden kardeşlerimizin yanındayız. Çoğulculuğun, çok renkliliğin tehdit değil, birliğimizi güçlendiren bir zenginlik ve geleceğimizi inşa eden ortaklık olduğunu vurguluyoruz. Bu konferansın, mezhepçilikle değil insanlıkla anılan bir ülkenin insanlarını güçlendirmede yeni bir yolun başlangıcı olmasını diliyoruz.”
Konferans katılımcıların konuşmalarıyla sürdü.
Kaynak: MA