• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
17 Temmuz 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

‘Kuzuların Sessizliği’-Zafer Yörük

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
17 Şubat 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“Hayatımı ölüm çizgisine koymak, yapabileceğim tek şey olmanın ötesinde, yapılması doğru olandır.” Bobby Sands’in bu sözleri, “teröristlerle pazarlık yapılmaz” sloganının mucidi “Demir Lady” Margaret Thatcher’ı dize getirmişti. 1981 yılında, IRA mahpuslarının açlık grevi “siyasi” statüsünün kazanılmasıyla sonuçlandı; Bobby Sands ve dokuz yoldaşının canı pahasına. Sands’in cezaevindeyken İngiltere Parlamentosu’na milletvekili seçilmesi ile İrlanda Özgürlük Hareketi için siyasal zeminde mücadelenin, bununla birlikte de Kuzey İrlanda sorununa siyasal çözümün yolu açılmış oluyordu.

Açlık grevleri, Türkiye siyasal tarihinin yabancı olduğu vakalar değil. Faşizmin ve hak ihlallerinin hiç eksik olmadığı bir düzenin, özellikle hapishanelerde dönemsel olarak açlık grevi ve ölüm orucu dalgalarını doğurması istisna olmaktan çıkarak kural haline gelmiş bir ülke burası. Dışarıdan bakıldığında ayrıntı gibi görünen ama hapishane koşulları için büyük önemi olan kazanımları ve insani kayıpları ile tekerrür eden bir kaide.

Bugün Türkiye hapishanelerinde 313 kişi açlık grevinde. Bunların bir kısmını ÇHD’li avukatlar oluşturuyor. 24 Ocak Tehlikedeki Hukukçular Günü’nde başlayan 17 tutuklu avukatın açlık grevi, 18 Mart 2019 tarihinde yapılacak duruşmaya kadar sürecek. ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın, babasının mezarı başında kelepçeli görüntüsü basında yer bulmuştu. Kozağaçlı, arkadaşları adına şu açıklamayı yaptı: “Sesimizin duyulduğunu bildikten sonra açlığa katlanmak kolay.”

Açlık grevindekilerin büyük bölümünü ise çoğunluğu HDP’li siyasetçiler olmak üzere Kürt hareketi mahpusları oluşturuyor. Durumu ağırlaştığında tahliye edilen milletvekili Leyla Güven açlık grevinde yüzüncü güne ulaştı; ölümün eşiğinde. “Öcalan’a uygulanan tecrit son bulsun” talebi ile Güven’le başlayıp yayılarak büyüyen bu eylem dalgasının böyle bir siyasal iktidar karşısında yol açabileceği sonuçları tahmin etmek mümkün değil. Ama Auschtwitz mağduru Elie Wiesel’in şu saptamasını hiçbir zaman unutmamak gerekiyor: “Tarafsızlık baskı uygulayanın tarafında olmak demektir.”

313 insan hayatlarını ortaya koymuş durumda; Meclis kürsüsünde olması gerekirken hapsedilmiş bir milletvekili ölüm eşiğinde. Toplumun çoğunluğu ise “patlıcan komplosu” ile iktidardan düşürülme tehlikesi içinde olduğunu iddia eden bir zatı izlemekle meşgul.

Neden böyle? sorusunun yanıtını belki de ünlü “Kuzuların Sessizliği” filminde seri katil Hannibal Lecter ile Clarice Starling arasında geçen şu diyalogda bulabiliriz:

Hannibal: On yaşındaydın ve bir çiftlikte kuzenlerinin yanında yaşamaya gittin. Peki sonra?

Clarice: (gözleri yaşarır) Sonra, bir sabah oradan kaçtım.
H: Neden kaçtın? Ne zaman?
C: Erkendi, daha hava karanlıktı.
H: Sonra, seni bir şey uykudan uyandırdı
değil mi?
C: Tuhaf bir ses duydum… bir çeşit çığlık.
Çocuk sesi gibi.
H: Ne yaptın?
C: Aşağı indim, dışarı çıktım. Ağıldan içeri
bakmaya korkuyordum ama baktım.
H: Ne gördün Clarice?
C: Kuzular. Kuzular çığlık atıyordu.
H: Kuzuları kesiyorlar mıydı?
C: Ve onlar da çığlık atıyordu.
H: Ve sen kaçtın?
C: Hayır. Önce onları kurtarmaya çalıştım… Ağılın kapısını açtım. Fakat dışarı çıkmadılar.  Şaşkın biçimde orada öylece duruyorlardı.

“Kuzuların Sessizliği” ve hareketsizliği kesilmekte olan kuzunun çığlığından daha çıldırtıcıdır. Suskun kuzular sıralarını beklemekte ve birer birer, çığlıklar atarak öldürülmektedirler. Oysa on yaşındaki bir kız çocuğu ağılın kapısını açmış, onlara kurtuluşun yolunu göstermektedir…

“Tecride son” talebidir aralanan o kapı… Dışarıya adım atmak, yani dayanışmak ve o çığlığı çoğaltmak ya da sus pus sıramızı beklemek bizim kararımız olacak.

Gün gelip devran döndüğünde ise geriye bir gerçeklik mutlaka kalacaktır. Martin Luther King’in sözleriyle: “Sonuçta, düşmanlarımızın sözlerini hatırlamasak da dostlarımızın sessizliğini unutmayacağız.”

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Zulme Karşı Direnmek

İmralı Notları, algı operasyonları ve siyasal manipülasyon

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Son günlerde sanal medyada yoğun bir şekilde “İmralı Notları” başlığıyla belgeler paylaşılıyor. Bu notların içeriği kadar, kimler tarafından, ne zaman...

Yalnız ekonomi mi?

Tekçi anlayış Suriye’ye ithal ediliyor

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Suriye’de tek millet, tek din, tek dil, tek bayrak, tek devlet cihatist Şara hükümeti tarafından hayata geçirilmek isteniyor.  Türkiye Cumhuriyeti...

Barışın aması olmaz!

Zulumxanede tarihi an’a tanıklık

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Bombardımanın orta yerinde Barış ve Demokratik Toplum adasından yol alıp, ateş hattı Ortadoğu’nun kalbi Kürdistan’da inşaya devam ettiler. Cihanı aleme...

Süveyda bize neyi anlatıyor?

Süveyda bize neyi anlatıyor?

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Özerk Yönetim, kendi öz gücüyle oluşturduğu çok uluslu, çok kimlikli, çok dilli bu deneyimi şimdiye dek sahada koruyabildi. Ne Esad...

Gelenekten yararlanmak

Toplumu barışa hazırlamak

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Yalnızca çatışmasızlık ve silahların susması gibi durumlar barış imgesinin içini doldurmaya yetmez elbet. Demokrasi, eşitlik ve adaletin olmadığı bir barış...

Biz herkesi tanıyoruz!

Kim bilir belki de…

Yazar: Yeni Yaşam
16 Temmuz 2025

11 Temmuz’da Süleymaniye’de olmak isterdim. Gerçekten de 90'lı yılların savaş acılarına tanıklık etmiş insanlardan biri olarak orada bulunmak, o karmaşık...

Sonraki Haber

‘O aydınlatır bu hapishane hücresini’-TARİHİN BELLEĞİ

SON HABERLER

DSİ önünde su protestosu

DSİ önünde su protestosu

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

İHD 39 yaşında: İnsan hakları savunucularına dönük baskılara son

İHD 39 yaşında: İnsan hakları savunucularına dönük baskılara son

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Pakistan’da muson: En az 54 kişi yaşamını yitirdi

Pakistan’da muson: En az 54 kişi yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

İmralı Heyeti ile Özel görüşmesi başladı

İmralı Heyeti ile Özel görüşmesi başladı

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

KESK’li kadınlar TİS taleplerini açıkladı

KESK’li kadınlar TİS taleplerini açıkladı

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Ayşe Tokyaz’ı katleden Cemil Koç’un ifadesi ortaya çıktı

Ayşe Tokyaz’ı katleden Cemil Koç’un ifadesi ortaya çıktı

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

DEM Parti Eş Genel Başkanları Demirtaş ile görüşmek için Edirne’de

DEM Parti Eş Genel Başkanları Demirtaş ile görüşmek için Edirne’de

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır