• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
24 Eylül 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Labirentindeki Diktatör*-Ferda Koç

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
25 Nisan 2019
Kategori: Manşet, Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Büyükşehir belediyelerinin el değiştirmesi, Erdoğan için “İsrafil’in Sur’una üflemesiyle” aynı anlama geliyor olmalı. Bahçeli’nin %33 olarak ilan ettiği AKP oylarının bu değişimin sonrasında hızla aşağıya inmesi kaçınılmaz. AKP’nin bağımlılaştırma mekanizmasında önemli bir yer tutan belediyeler elden gidince, bu mekanizmayla oluşturulan seçmen tabanı da ciddi bir daralmaya uğrayacak. Bu saatten sonra Erdoğan’ın kendisini egemen güçlere dayatmasının asıl aracı seçmen desteği değil, elinde tuttuğu, kontrol ettiği devlet gücü olacak. Ama Erdoğan’ın elindey“miş” gibi görünen “devlet gücü”nün gerçekte ne kadarının doğrudan doğruya Erdoğan’ın elinde ve kontrolünde olduğu tartışmalı.

Adliye, polis ve ordudaki “kadrolaşma”yı çekip çeviren örgütlü yapının ağırlık merkezinde kim var? Erdoğan mı, Bahçeli mi, Menzil tarikatı mı, yoksa başka inisiyatif merkezleri mi? (Üstelik, her birinin “benim” kadrom dediklerinin NATO, CIA, MOSSAD, İran vb. ilişkileri açısından bakıldığında ne zaman, kimin olduğu da belli olmayan bir kadro bu.) Hissedildiği kadarıyla hepsi ve hiçbiri! Kontrgerillanın iktidar merkezini tutan “kadro” kırk yamalı bir bohça. Bu “kadro”nun iktidarın arkasında ve elinin altında tutulabilmesi için bütün bu güç merkezlerinin sinerjistik birliğine ihtiyaç var.

Ama 31 Mart seçimleri devlet iktidarı içindeki güç dengesini değiştirdi. Bu denge değişikliğinin, iktidarın koalisyon ortakları arasında yeniden dağılımı yönünde bir zorlama yarattığı görülüyor. Yani devlet iktidarını paylaşan güç odaklarının birbirine enerji verdikleri (birbirlerini gaza getirdikleri) sürecin sonuna gelindi; artık her biri diğerini kollayacak, her biri diğerinin hareket alanını kısıtlayacak, her biri diğerinin kuyusunu kazacak. Seçimin “sıcaklığı” geçtikçe şiddeti artan siyasi çalkantı iki belirleyici faktörün damgasını taşıyor:

1- AKP iktidarının dayandığı seçmen çoğunluğunun hızla eridiği bir sürece girilmesi ve tek adam iktidarını sürdürebilmek için çıplak devlet zorbalığına mahkum hale gelmesi.

2- MHP’nin bu zorbalığı uygulayacak kadronun vardiya şefi olarak daha fazla iktidar talebi. Bu iki faktörün basıncı altındaki Erdoğan’ın önünde mantıksal olarak iki ana yol bulunuyordu:

Birincisi, önündeki 4,5 yıllık süreyi “AKP’nin onarım süreci” olarak ele almak. İkincisi, “götürebildiği yere kadar” gitmek. Birinci alternatife yönelebilmesi için Cumhur İttifakı’ndan kurtulması zorunluydu. Çünkü bu ittifakın ruhunu MHP üflüyor ve hem “iktidar ideolojisinin” asıl sahibi hem de seçim dalaverelerinin asıl tezgahtarı olarak AKP’nin siyasi erozyonundan en çok yararlanan parti durumunda.

Hem siyasi sorumluluğu yok, hem de fikriyle ve kadrosuyla iktidarda olmanın nimetlerinden tepe tepe faydalanıyor! Erdoğan mantıksal olan bu yolu tarttığını “Türkiye İttifakı” ve “demiri soğutma” kavramlarıyla hissettirdiği anda, o zamana kadar kenarda durup Erdoğan’ı pışpışlayan Bahçeli sahnenin önüne fırlayıverdi. “Ülke bazlı ittifak olmaz. (…) Türkiye İttifakı’ndan bahsetmek kafamızdaki soru işaretlerini çoğaltmıştır” diyen Bahçeli, Cumhur İttifakı’nı her ne pahasına olsun ayakta tutmak gerektiğini ilan etti.

MHP Ankara örgütünün ve Süleyman Soylu’nun koordinasyonu altında gerçekleştirildiği anlaşılan Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişiminin, Erdoğan’ı, Cumhur İttifakı’na rehin düşürmeyi hedefleyen bir hamle olması ihtimali bu nedenle oldukça yüksek. Davutoğlu’nun tam bu sırada yayınladığı “manifesto” Erdoğan’ın bir başka yönden de kuşatılmış olduğunu gösterdi.

Erdoğan “AKP’nin onarımı”na yönelmesi halinde bu sefer “içerde” iktidarı paylaşmaya zorlanacaktı. Sonuç olarak Erdoğan, Çubuk saldırısından 24 saat sonra ortaya çıkarak, saldırının siyasi sorumluluğunu üstlendi ve Bahçeli’nin çizgisine iltihak etmeyi seçti (ya da şantajına boyun eğdi). Gidebildiği kadar gidecek. Erdoğan bu seçimiyle, kontrgerillanın birliğini sağlama iddiasıyla dayattığı “liderliğinin” de sonuna gelmiş görünüyor. Çünkü bu noktadan sonra Erdoğan-Bahçeli- vd. koalisyonunun “huzur bulması” olanaksız.

Erdoğan’ın ikinci koalisyonu da “masa altı tekmeleşmeleri süreci”ne girdi. Ülkenin üzerinden neoliberal döneminin en yıkıcı krizinin olguları ile Suriye’deki politik iflasın kara gölgeleri geçerken, bu tekmeleşmenin uzun süre masa altında kalması da mümkün değil. Diktatör, labirentine girdi. *Başlık Marquez’in Simon Bolivar’ın son yolculuğunu anlattığı “Labirentindeki General” romanından. Sadece “kaçınılmaz yıkıma giden dolambaçlı yolda seyahat”i vurgulamak için kullandım.

Etiketler: akpErdoğanmhp
Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Selefizmi meşrulaştırma stratejisinin uygulanabilirliği

Selefizmi meşrulaştırma stratejisinin uygulanabilirliği

Yazar: Heval Elçi
24 Eylül 2025

HTŞ normalleşmesi, uygulanabilirlik açısından sınırlı ve riskli bir stratejidir. Batı için cazip görünebilir, fakat sahadaki dengeler, bölgesel tepkiler ve demokratik...

Gözlerden uzak tutulan PKK kararı ve bunun sürece etkisi

Gözlerden uzak tutulan PKK kararı ve bunun sürece etkisi

Yazar: Aziz Oruç
24 Eylül 2025

Devlet aklı bir mecburiyetin sonucu olarak bu yola girdiğine göre, farklı bir siyasal konjonktürün beklentisi içinde de ondan mı ağırdan...

Kültürel hafıza festivali: FilmAmed

Kültürel hafıza festivali: FilmAmed

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
24 Eylül 2025

Sinema aracılığıyla toplumsal diyalogları güçlendiren, sanatsal üretimi teşvik eden ve belgesel sinemanın etkisini artıran bir kültürel etkinlik olarak konumlanmayı amaçlayan...

‘İsyan etmek meşrudur’

‘İsyan etmek meşrudur’

Yazar: Aziz Oruç
24 Eylül 2025

Hindistan ve Çin arasında yer alan ve “dünyanın çatısı olarak da adlandırılan Nepal’de, Eylül ayının ilk haftasında “Gen-Z Kuşağı” olarak...

Provokasyonun gölgesinde: DEM Parti’nin sorumluluğu ve stratejisi

Provokasyonun gölgesinde: DEM Parti’nin sorumluluğu ve stratejisi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
24 Eylül 2025

Meclis komisyonları, siyasetçinin retoriğini sınayan, kamu vicdanını şekillendiren alanlardır. Bu yüzden kimin hangi kürsüye çağrıldığı, hangi davanın hangi zeminde tartışıldığı...

DEM Parti MYK toplandı

Yeni vesayet

Yazar: Heval Elçi
24 Eylül 2025

Türkiye Kürdistanileşti! Bu ironi, kaynağını Kürdistanda uygulanan devlet şiddetinin Türkiyelileşmesinden alıyor. Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte daha önce Kürt illerinde uygulanan devletin...

Sonraki Haber

Gözaltındaki 7 kişi serbest bırakıldı

SON HABERLER

Selefizmi meşrulaştırma stratejisinin uygulanabilirliği

Selefizmi meşrulaştırma stratejisinin uygulanabilirliği

Yazar: Heval Elçi
24 Eylül 2025

Gözlerden uzak tutulan PKK kararı ve bunun sürece etkisi

Gözlerden uzak tutulan PKK kararı ve bunun sürece etkisi

Yazar: Aziz Oruç
24 Eylül 2025

Kültürel hafıza festivali: FilmAmed

Kültürel hafıza festivali: FilmAmed

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
24 Eylül 2025

‘İsyan etmek meşrudur’

‘İsyan etmek meşrudur’

Yazar: Aziz Oruç
24 Eylül 2025

Provokasyonun gölgesinde: DEM Parti’nin sorumluluğu ve stratejisi

Provokasyonun gölgesinde: DEM Parti’nin sorumluluğu ve stratejisi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
24 Eylül 2025

Toplumsal çürüme ve çözüm olarak demokratik entegrasyon

Toplumsal çürüme ve çözüm olarak demokratik entegrasyon

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
24 Eylül 2025

DEM Parti MYK toplandı

Yeni vesayet

Yazar: Heval Elçi
24 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır