• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
20 Aralık 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Leyla Güven ve 8 Mart’ın devrimci anlamı-Ömer Ağın

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
5 Mart 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Tarihi, ABD’nin New York kentinde bir dokuma fabrikasındaki kadın direnişine dayanan Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 8 Mart 1857’den beri tüm dünyada kutlanıyor. Clara Zetkin ve Rosa Luxemburg gibi devrimci kadınların katkısıyla “devrimci” bir içerik kazanan “Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nün tarihçesi, sosyal dokusu, politik niteliği üzerine sayısız insanın yazdığı, konuştuğu herkesçe bilinmektedir. 8 Mart kutlamalarının esprisi; bilinen ve konuşulan şeylerin tekrarından çok “kutlama” yapıldığı dönemin devrimci görevlerine uygun kararlı tavırların takınılıp takınılmamasıyla ölçülür. Devrimci rotayla olan ilişki derecesine göre içerik kazanır. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün kutlama geleneği bu anlayış temelinde günümüze ulaşmıştır. Bu nedenle diyoruz ki: Bölgede kadın hareketinin başarı şansı Kürt kadınlarının reel durumunu kavramak, kazanılan eylemsellik durumunu anlamak, ideolojik yenilenmenin ve yapısal değişimin altını çizmekten geçmektedir. Kuşkusuz kadın mücadelesiyle ilgili değerlendirmeyi en iyi kadınlar yapacaktır ve yine en isabetli sonuçları onlar ortaya çıkaracaktır. Bizim söylediklerimiz “çorbada tuzdur.” Tuzumuzun çorbaya bir “tat” katabilmesi için tekrar da olsa kısaca 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün doğuşu ve de onun kadar önemli olan Rosa Luxemburg ve Clara Zetkin’in bu güne yaptıkları devrimci katkının önemini kavramak gerekir. 8 Mart 1857’de New York’ta yer alan bir dokuma fabrikasında çalışan kadın işçiler 16 saatlik işgününün 10 saate indirilmesi ve ücretlerde artış yapılması talebiyle greve başlarlar… Kadınların örgütlediği eylemi kırmak isteyen polis işçilere saldırır. Bu sırada çıkan yangında içeride kilitli olan işçilerden 129’u yanarak yaşamını yitirir… 1910 yılında Kopenhag’da toplanan İkinci Enternasyonal’e bağlı Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda bu konu gündeme alınır. Almanya Sosyal Demokrat Partisi üyesi Clara Zetkin, bu konferansta yaptığı konuşmada 8 Mart’ın kadınlar için bir mücadele günü olmasını önerir ve öneri kabul edilir. Fakat egemen güçler 8 Mart kutlamalarını yasaklar. Yasak bu topraklarda da uygulanır. Tıpkı 1 Mayıs ve Newroz gibi 8 Mart’ın anılması da yasaklanır. Konuyu uzatmadan birkaç şey söylemek gerekirse: Türkiye’de istenilen düzeyde olmasa da ve her ulustan kadınları kapsamasa da kadın mücadelesine ilgisiz kalınmamıştır.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında kutlanmıştır. Arkasından hemen yasaklar gelir. Bunca yasaklı yıllardan sonra 8 Mart, 1975 yılında tekrar yaygın ve kitlesel olarak kutlandı ve aynı yıl Türkiye’de “Kadın Yılı Kongresi” de yapıldı. 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinden sonra Kadın Dernekleri kapatıldı, emekçi ve demokrat kadınlar üzerindeki baskılar doruğa çıkarıldı. Yıllarca yasal olarak herhangi bir kutlama yapılamadı. Ne yazık ki devrimci güçler de o yıllarda kadın sorununa dar açıdan ve pragmatik olarak baktılar. Kadın hareketine “dar sınıf bakış” açısı damgasını vurmuştu. “Kadın sorunu” da ağırlıklı olarak “ekonomik sorun” olarak ele alındı. Kadın emekçilerin en temel haklı talepleri olan “eşit işe eşit ücret” istemi bile sanki emekçi kadınların tek sorunu buymuş ve tüm kadınların talebiymiş gibi algılandı. Başta Kürt kadınlarının olmak üzere farklı uluslardan kadınların sorunları ve işsiz kadınların konumları kavranılmadı. İşte Kürt kadın mücadelesi tam da bu noktada devreye girdi. Kürt kadın mücadelesi hem kendi sorunlarının özgün yanlarını topluma tanıttı hem de Türkiye kadın hareketinin devrimci bir çizgide örgütlenmesine katkı yaptı. Üzerindeki tutucu feodal geleneği ve hurafeye dayanan inançları daha da önemlisi “erkeğe hizmeti sevap” sayan köleci anlayışı yırtıp attı. “Kadının görevi evde kocasını beklemek ve çocuk büyütmektir” dayatmasını kırıp parçaladı ve çalışma hayatına katılarak ekonomik bağımsızlığını kazanarak, toplumsal dönüşüm içindeki yerini aldı. Evlatlarını her türlü gazaptan korumanın anaların görevi olduğu bilinci ivme kazandı. “Cumartesi Anneleri”nin yıllardır kesintisiz süren eylemleri bunun göstergesidir. “Anaların nasıl çocuklarına sahip çıktığının” örnek davranışı faili meçhul cinayetlerin aydınlanmasında belirleyici rol oynadı. Özgürlük ve demokrasi paradigmasının kitlelerle buluşmasında Kürt kadınının pratik ve düşünsel katkısı belirleyici oldu. En önemlisi güncel somut görevlerin tespitinde ve bu görevin yaşamla buluşmasında fedakarca çalışmalar örgütlendi. Bunun en somut örneği de Leyla Güven ve sayısız Kürt kadınının canları pahasına yürüttükleri mücadeleyle hem her türlü oportünizmi dağıtması hem de toplumun moral kazanmasında kaldıraç oluyor. Kadınlar 8 Mart’ı böyle karşılıyor. 8 Mart tüm kadınlara kutlu olsun.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Süreç ve HDK davasında adalet arayışı

Süreç, riskler ve solun sorumluluğu

Yazar: Heval Elçi
20 Aralık 2025

Önemli gelişmeler sürecindeyiz. Bu gelişmeler, 40 yıllık çatışmalı sürecin sona ermesi yönünde umut verici adımlar olarak değerlendiriliyor. Ancak süreç, ikinci...

Uçak kazaları ve iktidar

Yetse de yetmese de…

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
20 Aralık 2025

İktidarın, sürecin başından beri sergilediği “mış gibi yapma” hırkasını yavaş yavaş atmaya başladığını söyleyebiliriz. Mehmet Uçum, meclis komisyonuna sunulan AKP...

Öcalan’ın söyledikleri ve hakikatin dili

Sosyalizm ve sınıfta kalanlar

Yazar: Heval Elçi
20 Aralık 2025

Sosyalizm, skolastik mantıkla açıklanabilecek bir ideoloji değil. Sosyalizm eşitliği, özgürlüğü savunan bir yaşam formu. Marx, sosyalizmin çıkış noktası olarak kabul...

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

CHP’nin Raporu, tew lê gulê!

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
20 Aralık 2025

CHP, beklenen komisyon raporunu açıkladı. 53 sayfalık rapor, hemen ilk sayfada da belirtildiği üzere, yaz aylarında kamuoyu ile paylaşılan demokrasi...

2026 bütçesinde harcamalar ve vergiler

Adalet perspektifinden 2026 bütçesi (b)

Yazar: Heval Elçi
19 Aralık 2025

Bir önceki bölümde, adil bir bütçe politikasına ilişkin konuların dört başlıkta ele alınabileceğini belirtmiş ve bu konuda ilk olarak mali...

Bildiğimiz dünyanın sonrası: Kapitalizm ve Ortadoğu

Bildiğimiz dünyanın sonrası: Kapitalizm ve Ortadoğu

Yazar: Heval Elçi
18 Aralık 2025

“Bildiğimiz dünyanın sonu” değil, “sonrası” demek diyalektik bakış açısından kaynaklanıyor. Her bilinen dünya (yani verili dünya düzeni) kendi çelişkilerini üretir....

Sonraki Haber

Antarktika buzsuz yazlara hazırlanıyor

SON HABERLER

Karşı kutuplara itmeden sosyalizmi tartışabilmek

Karşı kutuplara itmeden sosyalizmi tartışabilmek

Yazar: Bedri Adanır
20 Aralık 2025

Süreç ve HDK davasında adalet arayışı

Süreç, riskler ve solun sorumluluğu

Yazar: Heval Elçi
20 Aralık 2025

Uçak kazaları ve iktidar

Yetse de yetmese de…

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
20 Aralık 2025

Öcalan’ın söyledikleri ve hakikatin dili

Sosyalizm ve sınıfta kalanlar

Yazar: Heval Elçi
20 Aralık 2025

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

CHP’nin Raporu, tew lê gulê!

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
20 Aralık 2025

Barış konuşulurken aydın ve entelektüeller nerede?

Barış konuşulurken aydın ve entelektüeller nerede?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
20 Aralık 2025

Bakırhan’dan rapor açıklaması: Kürt meselesini torbaya sıkıştırmak çözüm değil

Bakırhan’dan rapor açıklaması: Kürt meselesini torbaya sıkıştırmak çözüm değil

Yazar: Yeni Yaşam
19 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır