Leyla Zana’ya yönelik taraftar gruplarının cinsiyetçi ve ırkçı saldırılarına karşı DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan suç duyurusunda bulundu. Dilekçede saldırının ırkçı ve cinsiyetçi olduğu vurgulandı
Halkaların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Kürt siyasetçi Leyla Zana’ya yönelik Bursaspor’la başlayan Ankaragücü, Samsunspor, Göztepe ve Rizespor’la devam eden taraftar gruplarının cinsiyetçi ve ırkçı saldırılarına karşı suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusu yapıldı
DEM Parti Eş Genel Başkanları, avukatları aracılığıyla Bursaspor taraftar gruplarından suç teşkil eden tezahüratlara katılan şahıslar, tezahüratları organize eden tribün liderleri ve amigolar, Bursaspor Kulübü yöneticileri, aynı fiilleri tekrar eden Ankaragücü taraftar grupları ve yönlendiricileri, karşılaşmada görevli hakem ve teknik kadrolar, müsabakalarda görevli Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) temsilci ve gözlemcilerinin de aralarında bulunduğu kişiler hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Irkçı ve cinsiyetçi saldırı
Saldırganlar hakkında “Hakaret”, “Görevi kötüye kullanma”, “Nefret ve ayrımcılık”, “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama”, “Suç işlemeye tahrik” nedeniyle yapılan suç duyurusu dilekçesinde futbol kamuoyuyla herhangi bir tartışması veya ilgisi olmayan Leyla Zana’nın hedef alınmasının söz konusu tezahüratların kişisel değil, kimlik temelli olduğu belirtilerek, Leyla Zana’nın hem kadın hem de Kürt kimliğine sahip bir siyasetçi olması nedeniyle, tezahüratların ırkçı ve cinsiyetçi saiklerle gerçekleştirildiği ifade edildi.
Barışa zarar veriyor
Saldırının Kürt halkını ve devam eden Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ni hedef aldığı kaydedilen dilekçede, “Son dönemde barış sürecine ilişkin olarak devletin en üst makamları da dâhil olmak üzere sürecin tüm aktörleri tarafından; bu süreçte provokasyon girişimlerinin yaşanabileceği, toplumsal barış ve birliği hedef alan, kutuplaşmayı ve şiddet ortamını derinleştirmeye hevesli kesimlerin varlığına dikkat çekildiği ve bu nedenle hiçbir biçimde bu tür girişimlere müsamaha gösterilmeyeceğinin açıkça ifade edildiği bilinmektedir. Futbol tribünlerinde gerçekleşen ırkçı ve cinsiyetçi söylemler, bu söylemleri zımnen sahiplenen ticari firma ve Kürt halkına karşıtlık besleyen siyasi odakların tutumları birlikte değerlendirildiğinde, münferit vakalar olmayıp barış sürecini sabote etmeye yönelik organize provokasyon girişimlerinin halkaları niteliğindedir. Bu nedenle, barış sürecinin hassasiyeti de gözetilerek, söz konusu fiillere karşı gerek cezai gerekse toplumsal düzeyde hiçbir surette tolerans gösterilmeyeceğinin somut biçimde ortaya konulması, kamu barışı ve kamu düzeninin korunması bakımından zorunludur” dedi.
Kaynak: MA









