HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, Lice’de 1993’te 16 sivilin katledildiği, 36 kişinin de yaralandığı olaya dair devam eden yargılamayı Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e sordu.
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993 yılında Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın şüpheli ölümü sonrası 16 sivilin katledildiği, 36 kişinin de yaralandığı olayın ardından 20 yıl sonra 21 Ekim 2013’te Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılama süreci başladı. Sanık avukatlarının Yargıtay 5. Ceza Dairesi’ne yaptığı nakil başvurusu üzerine dava dosyası, Diyarbakır’da hiçbir güvenlik sorunu bulunmamasına rağmen “güvenlik” gerekçesiyle Eskişehir’e nakledildi. Eskişehir’de TMK ile görevli mahkeme bulunmaması üzerine dava dosyası daha sonra da İzmir’e nakledildi.
HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, dava kapsamında sanık olarak yargılanan dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tunay Yanardağ hakkında “Taammüden öldürme”, “Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik”, “Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma” suçlarından açılan davada, ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 24 yıla kadar hapis cezası istendiğini ancak Yanardağ’ın hayatını kaybetmesiyle dosyasının düştüğünü belirtti. Davanın tek sanığı olan Eşref Hatipoğlu’nun tutuksuz yargılandığını ve davanın 12. duruşmasında savcı tarafından beraatının istendiğini hatırlatan Dağ, davanın seyrini Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e sordu.
Dağ’ın, Gül’ün yanıtlamasıyla istemiyle sorduğu sorular şöyle:
“* 22 Ekim 1993’te Lice ilçe merkezinde 11 saat sürdüğü söylenen operasyonda ölü veya sağ ele geçirilen örgüt mensubu bulunmakta mıdır?
* Bu olayda öldürülen 15 sivil vatandaş, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ve bir asker ile ilgili deliller toplanmış mıdır? Toplanan delil var ise bunlar devam etmekte olan mahkemeye sunulmuş mudur?
* Bu operasyonun başlamasına neden gösterilen Bahtiyar Aydın’ın ölümü ile ilgili dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “Bahtiyar Aydın, görevi başında bir kaza kurşunu ile şehit edilmiştir, fevkalade üzgünüz” sözünü söylediği iddiası doğru mudur? Doğru ise bununla ilgili herhangi bir soruşturma yürütülmüş müdür?
* Lice davasında bugüne kadar kaç tanık dinlenmiştir? Olay yeri mahkemece incelenmiş midir? Eğer incelenmedi ise neden incelenmemiştir?
* Olay yaşandıktan sonra ilçeye giren gazetecilerin çektiği video ve fotoğraflar bulunmakta mıdır? Bunlar mahkeme heyeti tarafından incelenmiş midir? Olaydan sonra ilçeye giden gazeteciler tanık olarak dinlenmiş midir? Dinlenmemiş iseler nedeni nedir?
* O dönem operasyona katılan askerlerin kaçı tanık olarak mahkeme heyeti tarafından dinlenmiştir?
* Lice davasının Eskişehir ve ardından İzmir’e nakledilmesinin gerekçeleri nelerdir? Eğer gerekçe ‘Güvenlik’ ise, Diyarbakır’ın ‘Güvenli’ olmamasının nedenleri nelerdir?”
HABER MERKEZİ
