Licê’de bulunan ve insana ait olduğu düşünülen kemiklerin muhafaza edilmesi ve kimlere ait olduğunun tespit edilmesi için İHD ve ÖHD ve Amed Barosu Savcılığa başvuruda bulundu
Amed’in Licê ilçesine bağlı Dêrqam (Duru) kırsal mahallesine bağlı Işıktan mezrasında bulunan dere yatağının 300 metre uzağında aralarında 4 metre bulunan iki taşın altında 10 Mayıs’ta insana ait olduğu düşülen kemikler bulundu.
Hayvan otlatma sırasında kemiklere rastlayan yurttaşlar, İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed şubeleri ve Amed Barosu’na başvuruda bulundu. Yapılan başvuru ardından İHD, ÖHD ve Amed Barosu tarafından oluşturulan heyet, 15 Mayıs’ta bölgede incelemelerde bulundu. Heyet tarafından insana ait olduğu düşünülen kafatası ve kemikler yerinde incelenerek, fotoğraflandı
İHD ve ÖHD Amed şubeleri ve Amed Barosu, bulunan kemikler hakkında Lice Cumhuriyet Başsavcılığı’na ihbarda bulundu.
Yapılan ihbar başvurusunda, “İnsana/insanlara ait olduğu düşünülen kemiklerin bulunduğu yer mezarlık veya mezarlık olarak kullanılan yerlere uzak olup; söz konusu kemiklerin insan kemiği olabileceği tarafımızca değerlendirilmiştir. Gerekli adli ve kriminal incelemeler yapılarak savcılığınız tarafından bölgenin koruma altına alınarak delillerin toplanması elzemdir” denildi.
Keşif talebi
Başvuruda olay yeri ve kemiklerin adli tıp ve kriminal uzmanlar nezaretinde incelenmesi, DNA tespiti yapılması talep edildi. Söz konusu keşif ve delil toplama sırasında İHD ve ÖHD Amed şubeleri ile Amed Barosu’nun da dahil edilmesini istedi. Başvuruda, “ (…)olay ile ilgili incelemelerde kemiklerin insan kemiği olduğu anlaşılması; Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 2. maddesi kapsamında devletin yaşam hakkını koruma yükümlülüğünü de doğrudan ilgilendirmektedir. Gerek AİHM içtihatları gerekse ulusal hukuk gereği bu tür olaylarda etkin, bağımsız ve etkili bir soruşturma yürütülmesi zorunludur” diye belirtildi.
‘Olay yeri koruma altına alınmalı’
Başvuruda, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nu (CMK) 160 kapsamında Cumhuriyet savcısının kamu adına re’sen soruşturma yükümlülüğü olduğu, olay yerinin delil karartılmasına mahal vermeden ivedilikle koruma altına alınması gerektiği vurgulanarak, “Bu bağlamda, ivedilikle olayın aydınlatılması, sorumluların tespiti ve yargı önüne çıkarılması amacıyla gerekli işlemlerin başlatılması gerekmektedir. Bulunan kemiklerin kimlik tespiti için Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi, DNA eşleştirmesi yapılmak üzere bölgede daha önce kayıp olan kişilerin yakınlarından örnek alınması, olay yerinin koruma altına alınarak delillerin karartılmasının önlenmesi, kamu görevlileri de dâhil olmak üzere tüm sorumluların tespit edilmesi ve haklarında gerekli adli sürecin başlatılması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.
Baro, İHD ve ÖHD şubeleri, yaptıkları başvurunun ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcı vekili ile görüşerek keşif talebini sözlü olarak da iletti.
Haber: Berivan Altan \ MA