Licê’de, ‘Uyuşturucu, fuhuş ve özel savaş politikalarına karşı yürüyoruz’ şiarıyla gerçekleşen yürüyüşte konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, ‘Fuhuşun, uyuşturucunun Kürdistan gerçeği diye yansıtılmasına izin vermeyeceğiz. Komünlerle, demokratik toplumla ve barış mücadelemizle en çok da bunun karşısında duracağız’ dedi
Amed’in Licê ilçesinde Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde “Uyuşturucu, fuhuş ve özel savaş politikalarına karşı yürüyoruz” şiarıyla yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşe Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcileri, belediye eşbaşkanları yanı sıra binlerce kişi katıldı. Halis Toprak Fabrikası önünde bir araya gelen kitle, kent merkezine doğru yürüyüşe geçti. “Uyuşturucu, fuhuş ve özel savaş politikalarına karşı Licê halkı yürüyor” pankartı açılırken, kitle sık sık “Uyuşturucu ve fuhuşa karşı şiyar be”, “Jin Jiyan Azadî”, “Uyuşturucu ve fuhuşa hayır” sloganları attı.
Yürüyüşte “Kentimize ve geleceğimize sahip çıkalım”, “Uyuşturucuya hayır”, “Toplumu savunalım” ve “Zehire değil umuda sarıl” dövizleri taşındı. Yoğun katılımın olduğu yürüyüşte, ilçe merkezine yaklaşıldığında ilçe halkı da yürüyüşe katıldı. Birçok kişi balkondan ve araba kornalarıyla destek verdi. Demokrasi Meydanı’na kadar süren yürüyüşün ardından açıklama yapıldı.
‘Bunlara geçit vermeyin’
Yürüyüşte yer alan kadınlar söz alarak, şunları belirtti:
“Gençlerimiz, çocuklarımız ölmesin, yoz yaşama bulaşmasın; ölümüne kadar direneceğiz ve hep alanlarda olacağız. Gençler bizim geleceğimiz. Onların başına bir şey gelmesi, toplumun başına bir şey gelmesi anlamına gelir. Canımızı gençler için vermeye hazırız. Bu halk birbirine dürüst olsun ve fuhuş ile uyuşturucuya karşı mücadele versin. Gençler intihar ediyor, gençlerin geleceği karartılıyor. Tüm Licê halkı uyanık olsun ve bunlara geçit vermesin.”
‘Bilinçli gençler olmasın istiyorlar’
Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, özel savaş politikalarına karşı ellerinden ne gelirse yapacaklarını belirterek TJA’ya, Şiyar Be Platformu’na ve emeği geçen partililere teşekkür etti.
Çiğdem Kılıçgün Uçar şöyle devam etti:
“Kürdistan için en tehlikeli tablo, bu coğrafyanın fuhuş ve uyuşturucu ile anılmaya bırakılmasıdır. Kürdistan gerçekliğinde böyle bir şey yok. Ama Kürdistan gerçekliğinde ne var? Bir halkın özgürlük ve demokrasi arayışı var. Bir halkın kadınıyla, genciyle eşitlik mücadelesi var. 40 yıldır bu coğrafya bununla anıldı. Ama yıllardır çok büyük bir tehlike ile karşı karşıya bırakılmaya çalışıyoruz. Kadınlar fuhuşa, gençler uyuşturucuya çekilmek isteniyor. Bu çok bilinçli bir politika. Uyuşturucu bir hastalık değildir; zamanımızın en sinsi politikasıdır. İstiyorlar ki burada bilinçli gençler, kadınlar olmasın. Eylül 2025’te Licê’de bir jandarma karakol komutanı uyuşturucuya izin verdikleri için işlem gördü. Hepsi bundan pay elde ediyor. Yapmayın bunu.”
‘Uyuşturucu kullanım yaşı 9’un altına düştü’
Kürdistan’da verilen direnişe değinen Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Halkımız bunu da elinin tersiyle itti, itmeye devam edecek” sözlerine yer verdi.
Uyuşturucu kullanım yaşının 9 yaşın altına düştüğünün altını çizen Çiğdem Kılıçgün Uçar, şöyle konuştu:
“Bu yaş grubu en savunmasız olan toplumsal kesimdir. Amed Barosu’nda bir veri var. 2023 yılında 2 bin 700’ü aşkın dosya bu konuyla ilgili. Bu, uyuşturucu kullanımının ve yayılımının Amed’de ne kadar arttığını gösteriyor. Bunun sebebini halkımız çok iyi biliyor. Bize dayatılan erkek egemen zihniyet, insanları bireyselciliğe sürüklüyor. Gençler umut için uyuşturucuya sevk ediliyor. Bu yoksulluk devletin Kürdistan’daki gerçekliğidir. Uyuşturucu parasıyla zengin olanlara sözümüz var; o parayı nasıl yiyorsunuz? Gençlerin, çocukların ölümünden para mı kazanılır?”
Gül teorisini hatırlattı
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Gül teorisi” örneğini veren Çiğdem Kılıçgün Uçar, özsavunmanın hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Uyuşturucu satanların ifşa edilmesi gerektiğini de vurgulayan Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Kürdistan’da gençlerimizin uyuşturucu ile ölmesini kabul etmedik, etmiyoruz. Önce ailelerimizin, öğretmenlerin farkında olması gerekir. Bizi GBT’lerle yollardan alıkoymaya çalışanlara soruyoruz; bu kadar yaygın uyuşturucu trafiğine kim izin veriyor? Bu soruya cevap vermek zorundasınız. Ya ortaksınız ya da karşısındasınızdır. Biz Licê’yi, Amed’i direnişle, özgürlükle anmaya devam edeceğiz” sözlerini kullandı.
‘Hep birlikte mücadele edeceğiz’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı hatırlatan Çiğdem Kılıçgün Uçar, şöyle devam etti:
“Barış ve Demokratik Toplum’un inşasına varsanız, Licê’den başlayacağız. Uyuşturucu ve fuhuşa karşı her mahallede dayanışma komünleri kuracağız. Bize ait olmayan bütün kötülükleri def edeceğiz. Amed, Licê bu yürüyüşle büyük bir irade ortaya koydu. Bugün bu iradeyi büyütme, güçlendirme zamanı. Kadınlar olarak özgür örgütlülüğümüzle bunun öncülüğünü elbette biz yapacağız. Fuhuşun, uyuşturucunun Kürdistan gerçeği diye yansıtılmasına izin vermeyeceğiz. Komünlerle, demokratik toplumla ve barış mücadelemizle en çok da bunun karşısında duracağız. Hep birlikte mücadele edeceğiz, hep birlikte kazanacağız.”
Açıklama sloganlarla son buldu.
Kaynak: JINNEWS
