Mereş Katliamının 46’ncı yıldönümünde yapılan anmada konuşan Alevi örgütü temsilcileri, birlik vurgusu yaparak, ‘Mereş, Sivas, Roboskî, Sur ve Cizre ile yüzleşmelidirler. Ülke bu yüzleşmeyi sağlayamazsa demokrasi ile tanışamayacak’ dedi
Mereş Katliamı 46’ncı yıldönümü anması, katliamın gerçekleştirildiği sokaklardan biri olan Yörük Selim Sokağında bulunan Necip Fazıl Kısakürek Hastanesi önünde yapılan yürüyüşle başladı. Yürüyüşe çok sayıda parti, sivil toplum örgütü temsilcisi, katliamın tanıkları ve mağdurları ile çok sayıda yurttaş katıldı.
Hastane önünde bir araya gelen kitle, katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının yer aldığı pankartın yanı sıra, “Maraş’ı unutma unutturma”, “Ateşlerde semaha duranların ışığı eşit yurttaşlık mücadelemizin çerağıdır!” pankartı taşıdı.
Kitle hastane önünden Erenler Kültür Derneği Cemevi’ne, “Maraş’ı unutma, unutturma”, “Dersim Zilan Koçgiri unutulmaz hiçbiri” sloganlarıyla yürüdü. Cemevi önüne gelen kitle burada saygı duruşu ardından katledilenler anısına karanfiller bıraktı.
Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Narlı Cemevi Başkanı Tahir Ortaş, katliamın üzerinden bir 46 yıl daha geçse katliamı unutmayacaklarını belirtti.
Mereş’tan Roboskî’ye
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Mustafa Aslan, ülkeyi yöneten zihniyetin Mereş Katliamı ardından farklı konseptlerde Alevi katliamlarına devam ettiğini belirterek, farklı tarihlerde Aralık ayı içerisinde yaşanan Roboskî ve “Hayata dönüş” adı altındaki katliamları hatırlattı. Aslan, “Hemen yanı başımızda kendi elleriyle besledikleri selefî ve cihatçı gruplar bugün Suriye topraklarında başta Aleviler olmak üzere Kürtleri ve diğer tüm halkları ve inançları katlediyorlar. Bu grupları besleyerek onlardan medet umanlara sesleniyoruz; Suriye’deki demokratik yaşamın oluşmasına karışmayın” dedi.
Demokratik Cumhuriyetin inşası
Demokratik Cumhuriyetin inşasının kaçınılmaz olduğunu belirten Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Genel Başkanı Hüseyin Mat, “Demokratik Cumhuriyet inşa edilmezse; Suriye oluruz, Afganistan oluruz. Ortadoğu’nun karanlık bir ülkesi olmak istemiyoruz. Onurlu bir barış istiyoruz. Kürtlerin, Alevilerin eşit olduğu bir Türkiye istiyoruz. Bilsinler ki; baskılarınızla bizi püskürtemeyeceksiniz. Bu devlet katliamlarla yüzleşene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
‘Mücadele sürecek’
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Genel Başkanı Ercan Geçmez, eşit yurttaşlık mücadelesini yıllardır devam ettirdiklerini ve devam ettireceklerini belirtti. Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Başkanı Seher Şengüllü Yılmaz, “Alevilerin sorunlarını çözmek istiyorsanız Alevilerin başına memur koymayacaksınız. Suriye’de yaşananlar ortadadır. Seküler yaşamımıza müdahale edilmek isteniyor. Buna asla müsaade etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe ise, Mereş, Sivas, Roboskî, Sur ve Cizre ile birlikte yüzleşilmesi gerektiğini belirterek, “Hesaplaşmak istemiyorlar. O nedenle yüzleşmemizi istemiyorlar. Bugün yaşanılan bütün kötülüklerin, yoksulluğun, açlığın, kadın cinayetlerinin, hayvan cinayetlerinin, doğa katliamının sahipleri, onlara karşı birleşmemizi istemiyorlar. Ülke bu yüzleşmeyi sağlayamazsa demokrasi ile tanışamayacak” diye belirtti.
Birlik çağrısı
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, Mereş’te Kürtlerin, Alevilerin ve devrimcilerin hak mücadelesi verdiğini ifade ederek, Mereş’te insanları katleden zihniyetin hala devam ettiğini belirtti. Kadriye Doğan, “Bu yüzden burada ince planlar uygulandı. Maraş Katliamı devletin arzu ettiği sonucu ortaya çıkarttı. Kürtlerin ve Alevilerin bu topraklardan uzaklaşmasını istediler ve başardılar. Ardından 12 Eylül süreci geldi. Bu süreçle şeriat düzeni başlatıldı. Şu anda gördüğünüz gibi Türkiye, Taliban’ın artıklarını Suriye’de besleyip kullanmaya devam ediyor. Alevilere sesleniyorum; birlik olmalıyız. Başka seçenek yok. Bu ülke kendi barışını sağlayacak, Suriye’ye ve Ortadoğu’ya yayacak. Bu da Alevilerin birleşmesiyle olacak. Dünyanın dört bir yanında demokrasi ve barış mücadelesi veriliyor. Rojava, Alevilerin hayal ettiği, 72 milletin bir arada barış içerisinde yaşadığı bir yaşamı kurdular. Türkiye ise bunu tehlike olarak görüyor. Orası gözümüz gibi koruyacağımız bir yerdir” dedi.
‘Bu kötülük organizasyonudur’
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, 46 yıl önce organize bir şeklide Mereş’te yapılan katliamın Çorum’da, Sivas’ta ve 10 Ekim Gar Katliamıyla devam ettiğine işaret ederek, “Bu kötülüğü yıkmamız için Alevilerin, Kürtlerin, devrimcilerin ve tüm kesimlerin bir araya gelip ortak yaşam kültürünü oluşturmalı ve onların faşist rejimine son vermeliyiz” diye belirtti.
‘Bu zihniyetle barış gelmez’
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Celal Fırat, birlik çağrısında bulunarak, “Şu an Maraş’taki katliama benzer bir tehdit Suriye’de var. Bunun içindir yeryüzünün tüm topraklarını sevgiyle doldurmamız gerekiyor. Hepimiz bir arada olmazsak acıları yaşamaya devam edeceğiz” dedi. Kuzey ve Doğu Suriye’de haber takibi yaptıkları sırada katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in hatırlatan Fırat, “Onlar hakikati dünyaya duyuruyorlardı. Ama maalesef SİHA’larla katledildiler. Bu zihniyetle barış gelmez. Birbirimizin elini tutarsak barış gelecektir. Aleviler olarak değerlerimize sahip çıkmalıyız. Farklı inançlarla hep beraber yan yana durup barışı ve eşitliği sağlayalım” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Gülbang okundu ve semah dönüldü.
Etkinlik katledilenlerin anısına lokma dağıtımı ve mezarlık ziyaretleriyle son buldu.
Kaynak: MA
