Mardinli kadınlar, artan şiddet ve cinsel suçlara karşı tepkilerin yetersizliğini eleştirdi. Kadın cinayetleri ve çocuk istismarı ile ilgili cezasızlık politikalarına dikkat çeken kadınlar, güçlü bir örgütlenmeyle bu duruma müdahale edilmesi gerektiğini söyledi
Türkiye ve bölgede kadın ve çocuklara yönelik katliam ve cinsel suçlara her gün bir yenisi ekleniyor. Kadına yönelik şiddetle sık sık gündeme gelen merkezlerden biri olan Mardin’de, basına en son bir kadının sokak ortasında bıçaklanarak katledilmek istendiği yansımıştı. Toplumun yaşananlara daha büyük tepki göstermesi ve kamuoyu oluşturulması gerektiğini belirten Mardinli kadınlar, ancak bu şekilde müdahale edilebileceğini söyledi.
Hava Balcı, ilk aşama olarak kadınlara dönük projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, önceliğin eğitim, iş ve sağlık konularına verilmesi gerektiğini dile getirdi. Balcı, “Kadın katliamları ve istismara karşı toplumu bilinçlendirme çalışmaları yürütülmeli. Kadın yaşamdır. Önce yaşama destek vermek gerek. Ama her yerde kadınların yaşam alanı sınırlandırılıyor. ‘Sokağa adım atmayın’ diyorlar artık. Ne kadar çok kadına ulaşılırsa olaylara o kadar erken müdahale edilmiş olunur. O yüzden daha güçlü bir örgütlenme ile kadınların sürekli birbirinden haberdar olması gerekir. Sadece kentte değil ülke genelinde de bunun için daha sağlam bir ağın geliştirilmesi gerekiyor” dedi.
Kadın atölyeleri çalışmaları
Renas Aburşu da, öncelikle var olan erkek egemen zihniyetin yok olması gerektiğini kaydederek, “Çocuk yaşta evlendirmelere, kadınları bu yaşamdan alıkoyan her şeye karşı eğitimler verilmeli. Kadın atölyeleri, jineoloji atölyeleri daha da artırılabilir. Dezavantajlı bir yerdeyiz, ‘kadın yaşamdır’ diyoruz ama kadınlara eğitim ve ekonomi alanında çok fazla şans tanınmıyor. Öncelikle kadınlara bu alanda daha fazla şans verilmeli. Kadını yaşama katmalıyız” diye belirtti.
‘Sadece kadın sorunu değil’
Ülkede var olmayan adaletin kendini en çok kadınlar üzerinde gösterdiğini belirten Aburşu, “Zaten ülkede adalet yok. Eğer adalet olsaydı Mazıdağı’nda yaşanan olayda şahıs serbest bırakılmazdı. Adaletten yoksun bir ülkede yaşıyoruz. Gerek avukatlar gerekse kurumlar bu konuda yeterli tepkiyi gösteremiyor. Bu sorunlar sadece kadınların sorunları değil. Genel olarak toplumun sorunudur” ifadelerini kullandı.
Toplumsal travma
Sultan Akyüz Ağırman ise, var olan olayların sıradanlaşmaması için daha güçlü tepki verilmesi gerektiğini söyledi. Ağırman, şöyle devam etti: “Son süreçte artan taciz olayları ile birlikte bütün kadınlar gibi ben de tedirgin olmaya başladım. Öncesinde de vardı ama son süreçte gündemin de etkisiyle bunlar daha çok dile geldi. Ben de bir anne olarak artık çevremdeki herkesten şüphelenir duruma geldim. Bu bizim açımızdan çok ciddi bir sosyal travmadır. Bu travma çocuklara, kadınlara ve toplumun bütün kesimlerine etki ediyor. O yüzden bir an önce bunların geçilmesi gerek. Sosyal medyada her gün istismar ya da kadın cinayeti haberlerine denk geliyoruz. Bunlar da artık o kadar çok sık görülüyor ki, insanlar tarafından ne yazık ki sıradanlaştırılıyor. Ama kadınların bunlara artık yapılandan ziyade daha güçlü ve etkili bir şekilde tepki gösterip ses çıkarması gerekiyor. Bu tür olayların sıradanlaştırılmaması için her gün alanda, ayakta olmamız gerekiyor.”
Medine Mamedoğlu/Mardin-Jinnews