MEBYA-DER Amed Eşbaşkanı Ramazan Dengiz, devletin cenaze ve taziyelere dönük engellemelerine tepki göstererek, ‘Bu durum ölüyü yeniden öldürmektir. Devlet ölülerimizle barışmalı’ dedi
Kürt sorunun çözümüne dair Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaptığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın ardından Meclis’te, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu kuruldu. Komisyon çalışmalarını sürdürürken, devlet kanadından sorunun çözümüne dair somut bir adım atmış değil.
Öte yandan barışın konuşulduğu bir dönemde HPG ve YJA STAR gerillalarının cenazelerine yönelik yaklaşım tepkilere neden oluyor. Kurulmak istenen taziyelere ve cenaze törenlerine müdahaleler, defnetme hakkına engel ve mezarlıkların tahrip edilmesi tüm hızıyla sürüyor.
Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) Amed Eşbaşkanı Ramazan Dengiz, devletin Kürt halkının değerleri ile barışması gerektiğini belirterek, defnetme hakkına saygı duyması çağrısında bulundu.
‘Ölüyü yeniden öldürmek’
Ramazan Dengiz, 50 yıllık çatışma sürecinde çocuklarını kaybeden ailelerin sürece tüm benlikleri ile sahip çıktığını belirterek, Kürt annelerinin 50 yıldır süren çatışmalı süreçte en çok bedeli vermesine rağmen her dönemde barışı haykırdığını hatırlattı.
Ramazan Dengiz, devletin Kürtlerin ölülerine dönük saldırılarda sicilinin kabarık olduğuna şu sözlerle dikkat çekti:
“Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana mezarlıklarımıza büyük bir saygısızlık var. Bildiğiniz gibi Seyîd Rıza’nın, Şêx Seîd’in, Seyîdî Nûrsî’nin mezar yerleri bilinmiyor. Özel olarak, mezarlara karşı büyük bir saygısızlık yapıldı. Son 10 yılda kendilerince bize diz çöktürmek istediler. Gabar’da, Herekol’da, Garzan’da birçok mezarlık bombalandı. Dünya tarihinde böyle bir şey olduğuna inanmıyorum. Ölmüş birini ikinci kez öldürmek dünyada hiç duyulmuş mu? Duyulmamış.”
‘İkili yaklaşım var’
Sürecin başından bu yana devletin ölülere yaklaşımının değişmemesine tepki gösteren Ramazan Dengiz sözlerine şöyle devam etti:
“15-20 gün önce Cizre’de mezarlığa gittik, orada büyük bir saygısızlık yapıldı. O mahallede kaç tane taziye evi varsa hepsini kapattılar. Taziye kurmamıza izin vermediler. Cizre’de ki ailemize cenaze defnedildiği zaman da saldırdılar. Büyük bir saygısızlık yapıldı. Buna bağlı büyük bir tepki de gelişti. Görünen o ki; süreçle ilgili iki taraf var; farklı farklı davranışlar sergiliyorlar. Bu hükümetten yana mı yaptırılıyor yoksa kendileri mi bu tavrı sergiliyorlar doğrusu hala bunu tam anlamış değiliz. Ama belli oluyor ki barış için stratejik bir akıl gözle görülmüyor. Hala hiç hoş olmayan konuşmalar yapıyorlar.”
50 yıllık çatışmalı süreçte Türkiye’de yaşayan tüm kesimlerin acılar yaşadığını kaydeden Ramazan Dengiz şunları kaydetti:
“30-40 yıllık savaşta biz de acı çektik, onlar da acı çekti. Ondan dolayı derdimiz ve acımız eşit. Bu süreci hep birlikte güçlü bir şekilde sırtlamalıyız.”
‘Saldırıları konuşacağız’
Devletin diline dikkat etmesi gerektiğinin altını çizen Ramazan Dengiz, devlet yetkililerinin ve basının kullandığı dilin sürece zarar verdiğini söyledi.
Meclis’te kurulan komisyonun önemli olduğunu ve kendilerinin de komisyona gideceğini kaydeden Ramazan Dengiz sözlerini şöyle noktaladı:
“Bildiğiniz gibi Barış Anneleri oraya gitti ve taleplerini dile getirmek için Kürtçe konuşmak istedi. Ancak büyük bir tepki verip ‘Kürtçe konuşamazsınız’ dediler. Önümüzdeki süreçte bizde komisyonda taleplerimizi dile getireceğiz. Yıllardır çocuklarının kemiklerini arayan aileler var. Bunların bulunması için talepte bulunacağız. DNA bankası oluşturularak buraya başvuran ailelerin çocuklarının bulunması için bir heyet oluşturulmasını talep edeceğiz. Bu heyetin içinde tüm kurumlardan birilerinin olması gerekiyor. Bunun yanı sıra mezarlıklara dönük saldırıları konuşacağız. Defnedilme hakkını konuşacağız. Devletin, ölülerimizle barışmasını isteyeceğiz. Talepleri çoğaltmak için ailelerle görüşüyoruz.”
Haber: Fethi Balaman / MA