• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
15 Haziran 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Aziz Tunç

‘Meclis devreye girsin, komisyon kurulsun’ ama nasıl?

15 Haziran 2025 Pazar - 00:00
Kategori: Aziz Tunç, Yazarlar
Barış bir mücadele sorunudur

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan hem bu süreç için hem daha önceki süreçlerde, Kürt sorununun çözümüne ilişkin faaliyetlerin Meclis zemininde ve bir komisyon aracılığıyla yürütülmesini önermişti.

Yakın dönemde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de 100 parlamenterden oluşan bir komisyonun süreci yürütmesi gerektiğini belirtmiştir. Bahçeli’nin önerisine Meclis Başkanı N. Kurtulmuş ve bazı AKP’liler önce karşı çıkmışlardı. Daha sonra Bahçeli, Kurtulmuş’la görüşerek onu 25 dakikada ikna etmişti. Bunun üzerine Kurtulmuş, Meclis’in devreye gireceğini ve komisyonun kurulacağını belirtmiştir. Son olarak, komisyonun yakında oluşturulabileceği ve Meclis açılana kadar çalışabileceği basına yansımıştır.

Öncelikle parlamentonun devreye girmesi ve komisyonun kurulması, sürecin ilerlemesi için çok doğru ve gereklidir. Özellikle bunun altını çizmek gerekir.

Ancak Bahçeli’nin önerdiği komisyonun ihtiyaca ve amaca uygun olup olmadığı kuşkulu görünmektedir. Sanki Sayın Öcalan’ın doğru önerisi, yanlış bir amaç için kullanılmak isteniyor gibi. Konunun ayrıntılarına bakmak, durumun anlaşılmasını sağlayacaktır. Malum, “şeytan ayrıntıda gizlidir.” Söz konusu öneri, üç noktada sorunlu görünmektedir.

Birincisi, önerilen komisyonun işlevi ve amacı konusunda hiçbir belirleme yapılmamıştır. Bahçeli’nin bu önemli noktaya dair bir belirleme yapmamış olması hem manidardır hem de sakıncalı bir eksikliktir. Manidardır, çünkü komisyonun ne için kurulduğunun ve ne iş yapacağının belirtilmemiş olması, ancak bilinçli bir tercih ile mümkün olabilir. Yine komisyonun amacı konusunda bir açıklamanın yapılmamış olması sakıncalı bir eksikliktir, çünkü yaratılan boşluk her türlü istismara açıktır.

İkincisi, komisyonun oluşturulma yöntemi de sorunlu görünmektedir. Bahçeli bu komisyonda 16 siyasal partiden birer kişinin bulunmasını, kalan 84 komisyon üyesinin de grubu olan partilerden sayısal çoğunluklarına göre oluşturulmasını önermiştir.

Bu durumda parlamentoda grubu olan AKP, CHP, DEM Parti, MHP, İYİ Parti ve Yeni Yol partilerinden oluşturulacak 100 kişilik komisyonun en az 65 üyesi Cumhur İttifakı’ndan olacaktır. DEM Parti ve müttefikleri takriben 10 üye, CHP ve müttefikleri ise en fazla 25 üye ile komisyonda temsil edilebileceklerdir.

Herhangi bir toplumsal siyasal sorunu çözmek için böyle bir komisyon kurulabilir. Bu durum stratejik bir sorun yaratmayabilir.

Ancak burada Kürt ve Alevi toplumlarının sorunlarını çözmek ve Türkiye’nin demokratikleşmesini sağlamak üzere bir komisyon oluşturulması söz konusudur. Yani bu komisyonun görevi, misyonu, rolü, tarihi, temel ve özeldir. Oluşturulacak olan komisyon, bu gerçekliğe göre yapılandırılmalıdır.

Üçüncüsü, Bahçeli “komisyon salt çoğunlukla karar alacak” diye bir şart belirtiyor. Bu şart, böylesine sosyal, siyasal ve tarihî boyutları bulunan sorunlarda öncelikli olarak ileri sürülecek ve komisyonun amacına uygun bir şart değildir.

Buradan “Komisyonun amacı nedir, işlevi nedir?”, “Komisyon neyi oylayacak ve salt çoğunlukla neye karar verecek?” soruları ortaya çıkmaktadır.

Eğer komisyon, Kürtlerin ve Alevilerin varlığını ve haklarını, demokrasinin gerekli olup olmadığını oylama konusu yapacaksa bu iş en başında sorunlu hâle getirilmiş demektir.

Çünkü ulusal, inançsal, demokratik ve özgürlükçü değerler ve insan hakları gibi temel haklar oylama konusu yapılamaz. Bir tek insanın da milyonlarca insanın da temel hakları vardır ve bunlar, insanlığın uğruna büyük bedeller ödeyerek kazandıkları haklardır.

O nedenle Kürtlerin ve Alevilerin varlığı ve hakları ile demokratik normlar, komisyonun parmak sayılarına havale edilecek, salt çoğunlukla karar verilecek şeyler değildirler.

Dolayısıyla bu komisyon, Kürt halkının ve Alevilerin varlığının ve ulusal demokratik haklarının oylanacağı ve çoğunluğun isteğine göre kararların alınacağı bir komisyon olamaz.

Bu komisyon, ön kabul olarak Kürt realitesini, Alevi toplumsallığını ve demokratikleşmeyi zorunlu gören bir komisyon olarak anlamlı olabilir. Bu toplumların haklarını somut bir gerçeklik olarak benimseyen ve buradan doğan sorunlara çözüm bulmayı amaçlayan, demokratik değerlere bağlı bir komisyon işlevli olacaktır.

Böyle değil de komisyon, Kürtlerin ve Alevilerin yokluğunu esas alan, demokratik değerlere düşman bir komisyon olarak tasarlanırsa çözüme değil, çözümsüzlüğe hizmet edecektir.

Sayısal çoğunluklarla köklü toplumsal sorunlar çözülemez. Çözülebilseydi Meclis’in kendisi, 600 kişilik bir komisyon olarak sorunları çözebilirdi. Bu şekilde çözülmediği ortada.

Bahçeli’nin yaklaşımıyla, 100 kişilik komisyon toplansa “Kürtler, öz kardeşlerimizdir; onlarla ayrımız gayrımız yoktur, anadilde eğitim talebine şimdilik gerek yok, ileride düşünürüz” diye bir karar tasarısını oylasa ve çoğunlukla kabul etse, sorun çözülmüş mü olacak?

Böylesi bir kararı da bugüne kadar yaptıkları gibi topluma dayatırlarsa, bu çözüm mü olacak? Bunun çözüm olmayacağı açıktır.

Dolayısıyla bu komisyonun amacı net olarak belirlenmelidir. Komisyon, demokratik çözümü esas alan; klasik çalışma ve karar alma yöntemlerinin yanında yaratıcı yöntemler de geliştirebilen bir tarzda çalışabilmelidir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Neşeyle militanlaşmak: Direnişte yaşam sevinci

Sonraki Haber

Adana’da ‘Bijî Serok Apo’ posteri asıldı

Sonraki Haber
Adana’da ‘Bijî Serok Apo’ posteri asıldı

Adana’da ‘Bijî Serok Apo’ posteri asıldı

SON HABERLER

İsrail İran çatışması 3’üncü gününde

İsrail İran çatışması 3’üncü gününde

Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2025

İslam Özkan: İsrail’in saldırıları bölge için tehdit

İslam Özkan: İsrail’in saldırıları bölge için tehdit

Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2025

Trump: İran saldırırsa tüm askeri gücümüzü kullanırız

Trump: İran saldırırsa tüm askeri gücümüzü kullanırız

Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2025

Wan Barosu Başkanı: ‘Terörsüz Türkiye’ söyleminden çıkılmalı, adım atılmalı

Wan Barosu Başkanı: ‘Terörsüz Türkiye’ söyleminden çıkılmalı, adım atılmalı

Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2025

Çatışmalı süreçte çocuklarını yitiren aileler: Barış tek taraflı olmaz

Çatışmalı süreçte çocuklarını yitiren aileler: Barış tek taraflı olmaz

Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2025

Koçerler için çukurlu, askeri üs için betonlu yol

Koçerler için çukurlu, askeri üs için betonlu yol

Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2025

‘Kayyımın kadın kazanımlarına saldırmasına geçit vermeyeceğiz’

‘Kayyımın kadın kazanımlarına saldırmasına geçit vermeyeceğiz’

Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır