Botan bölgesinde süren doğa talanına karşı Meclis’e verilen soru ve araştırma önergelerinin ya yanıtsız bırakıldığını ya da reddedildiğini belirten DEM Partili Zeki İrmez, ‘Botan’ın doğasına savaş açılmış’ dedi
Şirnex’in Cudî, Gabar dağları ile Besta, Kaşuran, Komato bölgelerinde asker gözetiminde korucular eliyle gerçekleştirilen ekolojik tahribat 5 yıldır sürüyor. Her 15 günde bir valilik kararıyla sivillerin girişine yasaklanan söz konusu bölgelerde ağaç kıyımı, maden ve petrol arama adı altında yapılan doğa talanı dur durak bilmiyor.
1990’lı yıllarda yakılıp, yıkılan ve yurttaşların göç ettirildiği köylerin de bulunduğu bölge tamamıyla kuraklaştırıldı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün 2023 yılında yayımladığı rapora göre, bölgedeki orman varlığının yüzde 8’i yok edildi. Aradan geçen iki yıllık süreçte ise talanın iki kat arttığı belirtiliyor. Bölgede deki ekolojik tahribatın araştırılması için Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex milletvekilleri Zeki İrmez, Newroz Uysal Aslan ve Ayşegül Doğan, bugüne kadar yanıtlamaları talebiyle Tarım ve Orman Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’na 18 soru önergesi verdi. Ancak süreleri geçtikten sonra verilen yanıtlarda ağaç kıyımı “bölgenin gençleştirildiği” ile meşrulaştırıldı. Ekolojik tahribatın araştırılması için Meclis’e verilen iki araştırma önergesi de reddedildi.
DEM Partili Zeki İrmez, konuya dair değerlendirmelerde bulundu.
Talan ve kıyım yıllardır sürüyor
Botan Bölgesi’ne dönük devlet tarafından özel bir politika uygulandığını belirten Zeki İrmez, “Uzun yıllardır büyük bir kırım politikası yürütülüyor. Bu politika sadece Botan’da değil Kürdistan’ın her yerinde uygulanıyor. Ancak Botan Bölgesi, 90’lı yıllardan beridir Türkiye’nin kirli kırım politikasına maruz kalıyor. Birçok köyü yakılarak boşaltıldı ve halk göç ettirildi. Bir dönem sonra sınır ilçeler olan Elkê ve Qileban’da barajlar kurudu. Yine o bölgenin ormanlık alanları yok edildi, insanlar göçe zorlandı. AKP yönetimiyle birlikte 2008’den bu yana Botan’da çok büyük bir kırım var. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, yüzde 46 olan ağaçlık alanın yüzde 8’i 2008 yılından 2021 yılına yok edildi. Buradaki ağaçlar yakılmadı, hepsi kesildi. Her ne kadar İl Orman Müdürlüğü ağaç kesimine ‘gençleştirme’ kılıfı uydursa da bunun kimlerin eliyle yürütüldüğünü biliyoruz. Bizler biliyoruz ki devlet bilinçli olarak Botan doğası üzerinden bu politikayı yürütüyor” diye belirtti.
2014’ün yıkım projesi
Devletin 2014 yılında önüne koyduğu “yıkım” planı kapsamında ekolojik tahribatı derinleştirdiğini söyleyen Zeki İrmez, “Yıllardır dilimiz, kimliğimiz ve kültürümüz üzerinde bir kırım yürütülüyor. Botan’da bu daha kapsamlı yürütülüyor. Devlet 2014 yılından sonra önüne bir ‘yıkım’ planı koydu. Kurumlar hedef alındı, tasfiye edilmek istendi. Gözaltı ve tutuklamalar yürütüldü. Yanı sıra ekolojisine dönük bir ‘kırım’ politikasını önlerine koydular. Halen Besta, Cudî, Gabar ve Elkê bölgelerinde ağaç kesimi sürüyor” dedi.
Meclis önergeleri yanıtsız bırakıyor
Ekolojik tahribatın araştırılması için verilen soru ve araştırma önergelerinin ise yanıtsız bırakılarak göz yumulduğunu dile getiren Zeki İrmez, “Meclis’in ve ilgili bakanlıkların bu ekolojik tahribat üzerinde bir çalışma yürütmesi ve araştırması için milletvekilleri olarak bugüne kadar sayısız soru önergesi verdik ama bizi ikna edecek bir cevap verilmedi. Araştırma önergeleri verdik bu da reddedildi. Bölge ağaçsız bırakılmak isteniyor. Botan’ın doğasına savaş açılmış durumda” ifadelerini kullandı.
‘Devletin kurumları talandan rant sağlıyor’
Bölgedeki ekolojik tahribattan devlet kurumlarının büyük bir rant elde ettiğine dikkat çeken Zeki İrmez, şöyle devam etti: “Hem korucu hem de askerler bu kırımdan büyük bir rant elde ediyor. Asker alanı tespit ediyor ve gerekli kuruma bilgilendirmeyi yapıyor. Kurumda yapılan tespit üzerine köylüler ve muhtarlara dilekçe imzalattırdıktan sonra ağaç kesimine başlıyor. Devletin kurumları bu kırımdan rant sağlıyor, buna bazı muhtarlar da dahildir. Kırımın durdurulması için mücadeleye devam edeceğiz. Ekoloji örgütleri ve doğa savunucularına çağrımız; Botan halkına el verip, bu talanın önünde durmalarıdır. Katledilen sadece Şırnaklıların değil, hepimizin doğasıdır. Bu kıyımı yapanlar doğa, yaşam ve ekoloji düşmanıdır. Bu düşmanlığa son verilmesi gerekir.”
Haber: Zeynep Durgut / MA