Ölümünün üzerinden yirmi yıl geçmiş olsa da, Kürt sanatçı ve devrimci Merziye Ferîqî’nin sesi ve eserleri hâlâ unutulmaz bir hatıra olarak nesillerden nesillere taşınıyor
Asıl adı Merziye Şehab Abdullah olan sanatçı, 1958 yılında Rojhilat’ın Merîwan kentinde dünyaya geldi. Çocukluğunun ilk yıllarından itibaren müziğe ve sahneye duyduğu ilgiyle öne çıktı. Henüz dokuz yaşındayken okul etkinliklerinde sesini duyurmaya başlamış, sanatın büyüsüyle halkının duygularını dile getirmişti.
Sanat yolculuğuna Farsça şarkılar söyleyerek başladı; fakat İran devletinin Kürt sanatına uyguladığı yasak ve baskılar, onu kendi diline, Kürtçeye yöneltti. Böylece Merziye, sesini halkının diliyle bütünleştirerek gerçek kimliğine kavuştu.
1970’lerde Sine’de öğretmenlik eğitimi aldı. Bir süre öğretmenlik yaptı; ancak gönlündeki sanat aşkı onu sahnelere taşıdı. 1977’de Sine’de bir müzik grubuyla sahneye çıktı. 1978’de ise aynı yolda yürüdüğü sanatçı Nasir Rezazî ile evlendi. Çift, İran’daki halk ayaklanmalarına katıldıkları için baskıya uğradı. Merziye tutuklandı, öğretmenlik yapma hakkı elinden alındı.
1980’lerde İran rejiminin Kürt kentlerini kontrol altına almasıyla şehirlerde barınamaz hale gelen Merziye ve Masir Rezazî, dağların yolunu tuttu. Pêşmerge saflarında, Komala’nın mücadelesi içinde yer aldı. O yıllarda da sanatını bırakmadı; dağlarda kaydedilen şarkıları, radyo aracılığıyla bütün Kürtlere ulaştı. Onun ilk büyük eseri olan “Pêşmerge” halkın dilinde bir efsaneye dönüştü.
Merziye, yalnızca bir sanatçı değil; aynı zamanda bir anneydi. Üç çocuğuna annelik ederken, halkına da şarkılarıyla yol gösterdi. Çoğu eseri ülke sevgisini konu alırken, aşkı ve kadının yaşadığı acıları da dile getirdi. Kadınların maruz kaldığı baskı ve eşitsizliği şarkılarında işleyerek ataerkil düzene meydan okudu. Bu yönüyle yalnızca bir sanatçı değil, aynı zamanda bir kadın özgürlükçüsüydü.
1985’te ailesiyle birlikte İsveç’e göç etmek zorunda kaldı. Sürgünde de sanatını bırakmadı; Kürt kültürünü ve kimliğini, sesi ve sahne estetiğiyle yaşatmaya devam etti. Onun güçlü yorumu, derin duyguları ve kendine özgü tarzı, Kürt müziğine yeni bir soluk kazandırdı.
Merziye Ferîqî, 18 Eylül 2005’te, 47 yaşında İsveç’te kalp rahatsızlığı nedeniyle hayata veda etti. Vasiyeti üzerine cenazesi Federe Kürdistan Bölgesi’ne götürüldü ve Silêmanî’deki Girê Şehîdan Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Aradan geçen yıllara rağmen onun sesi hâlâ dağlarda, şehirlerde, evlerde yankılanıyor. Merziye, halkının hafızasında sadece bir sanatçı değil; aynı zamanda direnişin ve kadın özgürlüğünün sembolü olarak yaşıyor.
Kaynak: Rojnews