Suriye’de tüm bileşenlerin katılmadığı bir toplantıda kendisini cumhurbaşkanı ilan eden Şera, ilk dış ziyaretini Suudi Krallığı’na yaptı
Kürtlerin, Alevilerin, Dürzilerin katılmadığı, HTŞ koalisyonu ve Türkiye’ye bağlı paramiliterlerin katıldığı ‘Zafer Konferansı’nda kendisini Suriye Cumhurbaşkanı ilan eden Ahmed eş-Şera, para bulmak ve yönetimlerini kabul ettirmek için ilk dış ziyaretini Suudi Arabistan’a yaptı. Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman 2 Şubat’ta Riyad’a gelen Ahmed eş-Şera’yı ağırladı. Şara toplantının ardından, “Bugün uzun bir toplantı gerçekleştirdik ve bu toplantıda Suriye’nin geleceğini inşa etme konusunda samimi destek arzusunu, Suriye halkının iradesini, topraklarının birliğini ve bütünlüğünü destekleme konusundaki isteği hissettik ve duyduk” dedi.
HTŞ, Katar, Suudi Arabistan gibi ülkelerin parasına ihtiyaç duyuyor. Suudi Arabistan, kardeş ülkenin ekonomisinin ilerlemesine olanak sağlamak ve Suriye halkının insanca yaşamasını desteklemek amacıyla Suriye’ye uygulanan yaptırımların bir an önce kaldırılması için üst düzey diplomatik çabalara öncülük ediyor. Dışişleri Bakanı diye atanan Esad Hasan Şeybani Şara’ya eşlik etti. HTŞ adına bir süredir çok ülkede lobi yapan AKP yönetimi de HTŞ’den imar işleri alabilmek için körfez ülkelerinin parasına ihtiyaç duyuyor. Şera Suriye bileşenlerinin tümünün katılmadığı 29 Ocak’taki ‘Zafer Konferansı’nda kendisini cumhurbaşkanı ilan etmişti. Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani 30 Ocak’ta Şam’a giderek Şera ile görüşmüştü.
Özerk Yönetim’den açıklama
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, Şam’daki ‘Zafer Konferansı’na dair yazılı açıklama yapmıştı. Açıklamada şunlar kaydedilmişti: “Suriye halklarının çağrısı ve talebi üzerine anayasa yazmak, seçim sistemi oluşturmak ve devlet başkanlığı seçimini düzenlemek gibi önemli konular başta olmak üzere bir çok kararın ortak alınması için ‘Ulusal Kongre’ kurulması beklentisi varken Şam’da geçtiğimiz günlerde bir toplantı alındı. Suriye’deki birçok silahlı grubun temsilcisinin de yer aldığı bu toplantıda bir dizi karar alındı. Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi olarak, söz konusu kararların herkesin katıldığı bir ‘ulusal kongrede’ alınmış olması gerektiğini vurguluyoruz. Bu tür toplantıları eleştiriyoruz. Özellikle toplantıda Suriye halkının kanında eli olan bazı teröristlerin de olmasını kabul etmiyoruz. Suriye’nin Geleceği Partisi Genel Sekreteri Hevrîn Xelef’i vahşi bir biçimde katleden Ehmed İhsan Feyad El Hayis (Ebû Hatim Şeraq) dünya tarafından terörden arananlar listesinde yer alıyor. Efrîn’de birçok suçun işlenmesinde yer alan Ebu Emşe grubunun ele başı Mihemed El Casim da bu toplantıda yer almıştır. Bu toplantının meşru olmadığını ve Suriye halklarını temsil etmediğini bir kez daha vurguluyoruz. Suriye’de tüm siyasi çevrelerin yer almadığı ulusal kongre dışında alınacak her türlü karar eksik kalacaktır. Suriye’de istikrarsızlığa son verecek en uygun çözüm yolu ulusal kongreden geçer. Suriye’de herhangi bir tarafın kongreden dışlanması ya da uzaklaştırılması eski rejim pratiklerinden farksız olacaktır. Bu temelde bir kez daha Şam’daki yönetime bu tür yanlışlıklardan uzak durması çağrısında bulunuyoruz. Suriye’de yeni anayasa yazımında herkesin yer alması gerekmektedir.
Şam iktidarı, Suriye’de eşit yaşama yönelik nefret söylemlerine izin vermemelidir. Bir tarafın ya da ulusun manipüle edilmesine yol açacak adımların atılması engellenmelidir. Birkaç gün önce Şam’daki Emevi Meydanı’nda yapılan eylemde bu tür nefret söylemleri dile geldi. Bu tür söylemler Suriye’de demokratik bir yönetim oluşmasını engellemektedir.
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi olarak ulusal kurtuluş tutumumuz gereği olarak bir kez daha Suriye’nin birliğinin sağlanması çağrısında bulunuyoruz. Suriye’de bulunan herkesin Suriye’nin geleceğine ilişkin sözünü söylemesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.”
RİYAD