Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için 736 gündür nöbet eyleminde olan Mexmurlular, ‘Teslimiyetle değil, onurla topraklarımıza geri dönmek istiyoruz’ dedi
Devletin 1990’lı yıllarda yürüttüğü “güvenlikçi” politikalar nedeniyle Şirnex, Colemêrg ve Sêrt’ten binlerce kişi zorla yerlerinden edildi. Yurttaşlar, Irak ve Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki kamplara göç etmek zorunda kaldı. Çok sayıda kamp gezmek zorunda bırakılan binlerce kişi, 1998 yılında Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde Musul’a bağlı, Mexmûr Mülteci Kampı’na yerleştirildi.
30 yılı aşkın süredir topraklarından ayrı yaşayan kamp sakinleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı süreçle birlikte dönmek istiyor. Yurttaşlar, Türkiye’ye geri dönüş için güvenli ve onurlu koşulların oluşmasını talep ediyor. 27 yıldır Mexmur’da yaşam mücadelesi veren kamp sakinleri, bu süre zarfında eğitim, sağlık ve toplumsal yaşamı öz yönetim temelinde ördü.
Kampta 736 gündür Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için nöbet tutan Mexmurlular, değerlendirmelerde bulundu.
‘Bizler de üzerimize düşeni yapmalıyız’
Mehmûd Zêwkî, Abdullah Öcalan’a olan inançlarının tam olduğunu belirterek, “Biz şehit aileleri olarak, Önderliğimizin başlattığı her adımı sonuna kadar destekliyoruz. Devlete inanmıyoruz ama Önderliğimiz umudumuzu yeşertiyor. Önder Apo yaşamını bizler için feda etti. Başlattığı bu barış yürüyüşü hepimiz için tarihidir. Önder Apo bu kadar fedakarlık yaparken, Türk devleti sessizliğini koruyor. Bu bir utançtır. Artık adımlar atılmalı. Halen dağlarımızda kimyasal silahlar kullanılıyor, bu barışı zedeliyor. Silahların bırakılması tarihi ve hassas bir adımdır. Bizler de üzerimize düşeni yapmalıyız” dedi.
‘Barış istiyoruz’
Yurttaşlardan Helîm Gûndikremo, sürece destek verdiklerini ifade ederek, “Önderliğimizin çağrısını destekliyoruz. Barışın sağlanması için devlet de adım atmalıdır. Sonuna kadar Abdullah Öcalan’ın yanındayız. Bu savaşı bitirmek için birlikte ses çıkaralım. Artık kan dökülmesini istemiyoruz. 50 yıldır dökülen kan yeter! Barış ve kardeşlik istiyoruz” diye belirtti.
‘Gözümüz ülkemizde’
Elî Mijînî, sürecin başarı ile sonuçlanması sonrası kendi topraklarına geri dönebileceklerini kaydederek, “Bizler 90’lı yıllarda köylerimizden zorla çıkarıldık ve baskılarla nedeniyle bu kampa geldik. Tüm acılara rağmen başlatılan barış yürüyüşünü destekliyoruz. Bu adım sadece Kürtler için değil, Türkler için de önemlidir. Devlet, Önderliğin çağrısına kulak vermelidir. Barış içinde, onurlu bir yaşam istiyoruz. Teslimiyetle değil, onurla topraklarımıza geri dönmek istiyoruz. Barış için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız ama zorlama ve dayatmayla da geri dönmeyeceğiz. Gözümüz ülkemizde. Eğer koşullar oluşturulursa, baskısız ve demokratik bir zemin oluşursa, topraklarımıza geri döneriz” diye konuştu.
Haber: Zeynep Durgut / MA