• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
24 Aralık 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Milli Birlik Tarım Projesi ne kadar birlik ve millidir?-Abdullah Aysu

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
24 Nisan 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Koca Ragıp Paşa bir beyitinde: “Şecaat arz ederken merdikıpti sirkatin söyler.” Yani Kıpti’nin mert olanı, yiğitliğini, kahramanlığını anlatırken hırsızlığını söyler.

Çiftçileri soymayan, sırtından doymayan kalmadı. Tarımı gerileten, ithalat rekorları kırdıran Milli Tarım Projesi yerine şimdi “Milli Birlik Tarım Projesi” ismi dolandırılıyor. Parlatılıyor. Yaldızlanıyor. Çiftçilere, eskiyi mumla aratacak kadar tahripkar bir Proje olacağını en başta söylemeliyim…

Çöken/Çökertilen Türkiye tarımına Milli Birlik Tarım Projesi ile çözüm getireceğini söylüyor hükümet. Çözüm zaten var. Var olan çözümleri (çiftçilerin talepleri) yok sayıp, bir zümre (şirketler) lehine tarım yeniden düzenleniyor. Gerçek çözüm yerine, tarımda içine çekildiğimiz girdaba sebep olan çok uluslu tarım, gıda ve ecza şirketleri için tarım politikaları (Milli Birlik Tarım Projesi) kurgulanıyor.

Tarımda Milli Birlik Projesi’nde; oTarım şirketlerinin dayattığı kimyasallı üretim modeliyle elde edilen ürünler besin değeri bakımından zayıf/yoksul oluyor. Bu nedenle 1 milyardan fazla insan gizli açlık çekiyor. Ancak kimyasallı üretimde ısrar sürüyor.

Dünyada gıda fiyatları düşüyor, Türkiye’de artıyor. Nedeni endüstriyel tarım, şirket tarımcılığı ve aracı şirketler olduğu gün gibi ortaya çıkmışken “Tarımda Milli Birlik Projesi” denilen koniğin tepesine çokuluslu ve yerli şirketlerden oluşturulacak olan bir holding oturtuluyor. Türkiye tarım politikalarını belirleme ve uygulama işi söz konusu holdinge terk ediliyor. Yani devlet, hükümet eliyle tarım politikalarını çiftçiler ve tüketiciler lehine belirlemede kenara park ediliyor.

Şirketler tarımda şampiyon olmuş gibi koniğin tepesine çıkarılıyor, içlerinde yabancı şirketlerin de yer aldığı holdinge “Tarımda ‘Milli Birlik’ Projesi’nin birincilik madalyası veriliyor adeta. İkincilik ve üçüncülük madalyaları devlet kurumlarının boynuna takılıyor. Ödüllendiriliyorlar. Esas olarak ürünleri, gıdaları yani değerleri ortaya çıkaran/var eden köylüler madalyaya layık (rolü ellerinden alınıyor) görülmüyor.

Hükümetin çiftçiler konusundaki olumsuz tavrı net, sicili mat. Kanıtı ise, 17 Aralık 2018’de, Birleşmiş Milletler’de oylanan “Köylü ve Köyde Yaşayan Diğer İnsanların Hakları Deklarasyonu”na Türkiye çekimser oy kullandı. Yani hükümet köylü haklarını yok saydı, buradan biliniyor.

Birleşmiş Milletler (BM) şirket tarımcılığının dünyayı açlık ve kıtlığa götürdüğünü söylüyor. Küçük aile çiftçiliğini açlık ve kıtlık için çözüm olarak öneriyor. BM “Küçük aile çiftçiliği ile 2028 Yılında Sıfır Açlık!” şiarını dünyaya durmaksızın anlatıyor. Yayıyor. Türkiye ise Milli Birlik Tarım Projesi ile tarımını şirketleştiriyor, çiftçileri, sözleşmeli üreticilikle şirketler için kamçı cezasız köleye dönüştürüyor.

Endüstriyel tarımın kimyasal girdilerini kullanmayacak. Ürün satışları sürecinde aracıları aradan çıkaracak olan kooperatiflerin bağımsız ve demokratik biçimde mevzuatını düzenlemek Türkiye tarımı için gerçekçi çözüm iken Türkiye, Milli Birlik Tarım Projesi ile üst birlikler kuruluyor. Kooperatifleri kamu ve şirketler güdümüne vererek, vesayet kooperatifçiliğine dönüştürülüyor.

Datça 3. Yerel Tohum Şenliği

Yerel Tohum Şenliği 20-21 Nisanda yapıldı. Oradaydım. Bütün olumsuzluklara karşın bilim insanları Bülent Şık ile Tayfun Özkaya söyleşisi tarımda yaşanan sorunları bir kez daha gözler önüne serdiler. Umut var olmamızı sağlayan çözüm önerileri sundular. Bu söyleşinin açılış konuşmalarını Atlas Sarrafoğlu ve Samra Samer yaptı. Kimdir, Atlas ve Samra? Atlas ve Samra iklim grevi aktivistleri. Dünya genelindeki “Gezegen B Yok” hareketinin aktivistleri olan bu çocuklarımız gezegenimizin gidişatı hakkında kaygılılar. Açılış konuşmalarında kaygılarını açık bir biçimde dile getirdiler.

Tarımın şirketleşmesi, gıdanın imalatı ve gıda dağıtım sistemi, küresel ısınmayı % 47-54 oranında olumsuz etkiliyor. Ne yazık ki, “Milli Birlik Tarım Projesi” bilim insanları ve “Gezegen B Yok” aktivistlerinin kaygılarını giderecek çözüm olan küçük aile çiftçiliği, yerel üretim, yerel tüketim yerine şirketleri baş tacı ediyor. Sadede gelecek olursak, Milli Birlik Tarım Projesi’nin, millilikle, birlikle en ufak bir ilgisi yok, bu bir. Milli kelimesi burada gayri milliliği kamufle etmek amacıyla kullanılıyor bu iki. Söz konusu Proje, tarımın sorunlarını çözmeyecek, tarımı çökertecek. Şirketlerin tarım ve gıdayı tamamen kontrollerine alması için tarıma vurulacak yeni ve güçlü bir darbe olacak, bu da üç.

Peki çözüm ne?

Çözüm, gıda egemenliğinin tekrar üretici ve tüketici birlikteliğiyle oluşturulmasıdır. Yani ne üreteceğine, nasıl üreteceğine, ne kadar üreteceğine, kimin için üreteceğine karar verme hakkının üretici ve tüketiciye devredileceği bir düzenlemeyi ivedilikle yapmak gerçekçi çözümdür. İhtiyaçtır.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Paradigmanın iki temel ayağı 

Paradigmanın iki temel ayağı 

Yazar: Bedri Adanır
24 Aralık 2025

Sayın Öcalan’ın bütüncül hukuk, barış hukuku ve demokratik entegrasyon kavramları; tek tek alındığında değil, ortaya koyduğu paradigmanın bütünü içinde okunduğunda...

Kürt siyasal hareketinde temsil sorunu

Kürt siyasal hareketinde temsil sorunu

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Aynı isimlerin uzun yıllar boyunca farklı pozisyonlarda dolaşması sıradanlaştı. Karar süreçleri daraldı. Sorumluluk yukarıda birikirken bedel aşağıda paylaşıldı. Bu durum,...

Muhalefet yol ayrımında

Zehirli dil, kardeşlik dili

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

“Kürt siyasetçi Leyla Zana’ya küfretmek bir zehirli dil örneğidir. Bu dil Türkiye’de birlikte ve dostane yaşama kültürünü zehirleyebileceği için zehirlerin...

Traşın şiddeti

Barışın sosyolojisi

Yazar: Bedri Adanır
24 Aralık 2025

Mithat Sancar Hoca geçen hafta mecliste yaptığı konuşmanın bir kısmında, barışa yönelik kaygıya, soğuk savaş döneminde ABD ile Rusya arasında...

‘İktidar karşıtı’ Sözcü iktidardan görev mi aldı?

‘İktidar karşıtı’ Sözcü iktidardan görev mi aldı?

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Anlaşılıyor ki, bu görüşmeler esasında yayın konseptinin tartışıldığı, çerçeçevesinin belirlendiği toplantılar oluyor. Ki, zaten yapılan açıklama da bunu gösteriyor. Dolayısıyla...

Tarihi miting ve Öcalan’ın özgürlüğü

Tarihi miting ve Öcalan’ın özgürlüğü

Yazar: Heval Elçi
23 Aralık 2025

2025 yılı 27 Şubat çağrısıyla başladıysa, 2026 yılı da 4 Ocak Umut ve Özgürlük mitingi ile başlayacaktır. 27 Şubat'la başlayan...

Sonraki Haber

Kazandığımız bize yetmiyor

SON HABERLER

10 Mart Mutabakatı’nda son durum ve temel engel

10 Mart Mutabakatı’nda son durum ve temel engel

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Paradigmanın iki temel ayağı 

Paradigmanın iki temel ayağı 

Yazar: Bedri Adanır
24 Aralık 2025

Kürt siyasal hareketinde temsil sorunu

Kürt siyasal hareketinde temsil sorunu

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Önder Apo’ya özgürlük, Kürt halkının en temel talebidir

Önder Apo’ya özgürlük, Kürt halkının en temel talebidir

Yazar: Aziz Oruç
24 Aralık 2025

Muhalefet yol ayrımında

Zehirli dil, kardeşlik dili

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Traşın şiddeti

Barışın sosyolojisi

Yazar: Bedri Adanır
24 Aralık 2025

‘İktidar karşıtı’ Sözcü iktidardan görev mi aldı?

‘İktidar karşıtı’ Sözcü iktidardan görev mi aldı?

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır