Milli Tarım Projesi kendi içinde tekzipler manzumesi gibi. Her açıklama bir önceki açıklamayı veya çalışmayı-çabayı ters düz ediyor. Milli Tarım Projesi’nde ilk sözü edilen konu, tarım havzalarıydı. Sona bırakmadan baştan söyleyeyim. Tarım havzaları yeni bir kavram değil. Yani Milli Tarım Projesi ile ortaya çıkmış bir mesele filan hiç değil. Eveliyatı var…
Yıllarca üzerinde çalışılmış, emek verilmiş, 2006 yılında da netleşmesi sağlanmış bir konu. Şöyle; 2006 yılında 5488 Sayılı Tarım Kanunu çıkarıldı. Biliniyor. Çıkarılan bu kanunla o zamanlar tarım havzalarının hukuki altyapısı oluşturuldu. Türkiye’deki tarım havza sayısı 30 olarak belirlendi.
23 Temmuz 2009 tarihli Resmi Gazete’de de Bakanlar Kurulu Kararı olarak ilan edildi. Kim ilan etti? AKP hükümeti! İlan etmekle kalmadı, tanımını da yaptı. Tanımı neydi? Tarım havzaları, 5488 sayılı Tarım Kanunu’nda, “bir veya birkaç il sınırı veya bölge sınırları içinde aynı ekolojik şartları taşıyan ve birbirinin devamı niteliğindeki tarım alanlarıdır” diye tanımladı. Bu tanımlama doğru muydu?
Evet, doğruydu! Sonra “Milli Tarım Projesi” açıklandı. Açıklanan Proje’de tarım havza sayısı için ‘941 adettir’ denildi. Peki bu sayı nereden çıktı? Bilimsel mi? Bunların hepsi birer koca soru işareti! 941 sayısını veren kim? O da AKP Hükümeti. O halde tarım havza sayısı 30’mu, 941 mi? Veya hangisi doğru? Onlar da karmaşık şimdi…
Gelelim işin aslına. Tarım havzaları neye göre belirlenir? İklim, topoğrafya, toprak ve su kısıtı gibi niteliklere göre. Bu kriterlere baktığımızda, Türkiye’deki tarım havza sayısı 30 mu, 941 mi? Ya da hangisi şimdi muamma? Tarım havzaları tanımındaki “aynı ekolojik şartları taşıma” ve “birbirinin devamı niteliğinde” olma özellikleri üzerinden ele aldığımızda, 941 alanın bu nitelikleri taşımadığı, bilimsel hiçbir yanının olmadığı açık seçik ortada.
Yani doğru olan 941 değil, 30 sayısı. Gelelim 941 sayısının nereden çıktığına. Sahi nereden çıktı bu 941 sayısı? Tarımsal üretim yapmayan metropol ilçe dışında kalan ilçelerin sayısı bu. İlçeler üzerinden ortaya atıldı tarım havzaları. Maksat üzüm yemek olmayınca sayı sayıya ‘öte git’ der böyle(!) Peki ilçelerin sınırları havza tanımına uygun mu belirlendi? Hayır. Geçmişten bu yana ilçe sınırlarının belirlenmesinde siyasal, sosyal daha pekçok başka etkenler var.
Hangi sayı olduğu önemli Ancak hangi sayının doğru olduğunun bilinmesi önemli. Çünkü tarımdaki destekleme politikaları havzalara göre belirlenecek, belirleniyor. Bu durumda rahmetli Erbakan sağ olsaydı, Milli Tarım Projesi’ne, o meşhur sözü olan “fasa fiso” kelimesini vücut dili eşliğinde yapıştırırdı herhalde. *Milli Tarım Projesi’ni konuşmaya devam edeceğiz.