• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Haziran 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Forum

Milyonlara ulaşan ‘Meşa Azadî’

15 Şubat 2024 Perşembe - 00:00
Kategori: Forum, Manşet
Milyonlara ulaşan ‘Meşa Azadî’

Çözüm isteyenler, çözümün anahtarının ulus devlet çıkmazında debelenen kapitalist yönetimlerde olmadığını bilmelidir. Çözüm, İmralı tecridinin kırılması ve başta Sayın Abdullah Öcalan olmak üzere bütün siyasi tutsakların fiziki özgürlüğüne ulaşmasından geçmektedir. Çözüm, Sayın Öcalan’ın sözlerinden geçmektedir

Salihe Aydeniz

Belli bir zamandır sürdürdüğüm yazı dizimin son yazısı bu. Tecridin her boyutuna dair gözlemimi paylaşarak bir tablo çizmek istedim. Bugün Büyük Özgürlük Yürüyüşümüz Amara’ya varırken artık tek tek bu boyutların tespitini yapmayı bırakıp gücümüzün yansımasını, büyüyen kartopunu konuşmak istiyorum biraz.

“Kara Gün” bugün tam 25 yılını doldurdu. 23 devletin dahil olduğu bir komplo ile Sayın Abdullah Öcalan, Türkiye’ye getirildi. Daha o gün Kürt halkı bu komplonun sonuçlarının hem Kürdistan’a hem de Türkiye’ye etkisinin neler olacağını tahmin edebiliyordu. Bu sebeple en yüksek perdeden tepki verildi; açlık greviyle ses verenler oldu, bedenini ateşe verenler oldu. Ve 29 Haziran’da yani Şêx Said ve arkadaşlarının idam edildiği tarihte bir işgalci pratiği olarak Sayın Öcalan’ın sözde yargılanması bitirilerek idam cezası verildi.

Ancak Ortadoğu halkları için büyük bir şans olan Sayın Öcalan, gerek üçüncü bir dünya savaşının başlaması ihtimaline karşılık Suriye’den ayrılmayı seçerek gerekse bütün süreç boyunca her sözünü demokratik bir toplum inşasından yana kullanarak komployu boşa çıkardı. Bugün, engel olunmak istenen işte bu coğrafyadaki ortak yaşam talebidir.

Türkiye’de idam cezası kalktı kalkmasına, yerine ise bir “tecrit rejimi” oluşturuldu. Bu tecride karşı 1 Şubat’tan beri yollardayız, Büyük Özgürlük Yürüyüşümüzün her adımı kadın öncülüğünde, “Jin, jiyan, azadî” felsefesiyle, halkın sahiplenmesiyle büyüyerek bugüne geldi. Uğradığımız her yer bir öncekinden daha kararlıydı. Kar topu gibi büyüdü yürüyüşümüz. 75 kişiyle başladık, milyonlarla bitiriyoruz. Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit çerçevesinde daha önce denenmemiş bütün yöntemlerin coğrafyamız, irademiz, varlığımız üzerinden birer birer denenmesiyle sindirilmek istenen bir halk, bu yürüyüşle gereken cevabı veriyor. Halk, iradesine sahip çıkıyor, 25 yıl önceki komployu yeniden boşa çıkarıyor bugün.

Yürüyüş süresince çok güzel şeylere şahit olduk. Benim için en etkileyici olanları annelerin ördükleri atkıları, bereleri, eldivenleri, çorapları bizlere Sayın Öcalan’a ve diğer siyasi tutsaklara ulaştırılmak üzere vermesiydi. Her yerde bu böyleydi ancak özellikle Botan’da bambaşka bir boyuttaydı. Küçücük çocuklar en sevdikleri oyuncaklarını yanında birer mektupla teslim ediyorlardı bize Sayın Öcalan için. Bir annenin sözleri çok etkileyiciydi: “Sayın Öcalan eğer rahat değilse, üşüyorsa biz de rahat değiliz. Lütfen ördüklerimizi ona ulaştırın.”

Gençlerin sahiplenmesi ayrıca çok güç verdi bizlere. Özel savaş politikalarının kıskacında bir gençlik her şeye rağmen kendi benliğinde fikriyatı örmeye öyle yatkın, filizi toprağa öyle güçlü tutunmuş ki bu iradeyi kıracak güç dünyada yok. Bir değil, bin tecrit olsa gençlik yine başladığı gibi genç bitirecek, bunu görmek hiç zor değil.

Gittiğimiz her yerde kolluğa verilen talimatla etrafımız sarılmak istendi, halktan tecrit edilelim, halk bizden tecrit edilsin istendi ancak halk her seferinde bir şekilde bizlere ulaştı. Gerektiğinde bir zafer işaretiyle, gerektiğinde bir selamla, gerektiğinde bir zılgıtla, bir bakışla engelleri aşıyordu halk. Ve tabii engelleri aşarak yanımızda yürüyen çok fazla insan oldu. İnsanların selamını bile türlü tehditle engellemeye çalışan kolluğa ve tecride en güçlü cevap halkın kararlılığıydı.

Konakladığımız her ev gece yarılarına kadar doğal bir halk toplantısı alanına dönüşüyordu. Halkın söyleyecek sözü vardı, özgürlük talebinin en toplumsallaşmış haliydi gördüğümüz.

“Ana akım medya” elbette yürüyüşü görmemeyi seçti. Ancak onlara görmemeleri yönündeki talimatı verenlerin uykularının kaçtığı etrafımıza yığdıkları kolluğun sayısından belliydi. Her yerde iktidarın memuru gibi çalışan valiler, kaymakamlar bizleri durdurmak için ellerinden geleni yaptı. Ve engelleri aştığımız her yerde bir şey söyledik: Baskıcı yöntemlerle sorun çözülmez, aksine çözümsüzlük büyür. Bu çözümsüzlük devleti çürütür.

Sayın Öcalan’ın dahil edilmediği hiçbir formül tutmayacaktır. Çözüm isteyenler, çözümün anahtarının ulus devlet çıkmazında debelenen kapitalist yönetimlerde olmadığını bilmelidir. Çözüm, İmralı tecridinin kırılması ve başta Sayın Abdullah Öcalan olmak üzere bütün siyasi tutsakların fiziki özgürlüğüne ulaşmasından geçmektedir. Çözüm, Sayın Öcalan’ın sözlerinden geçmektedir.

Kürt halkı 15 gündür iradesi için yollarda. Yürüyüşümüz Kürt halkı açısından ve Kürt halkının dostları açısından hedefine ulaşmıştır.

Bugün artık Amara’dayız. Tecridi muhakkak kıracağız.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Özgürlük için yola revan olanlara aşk olsun

Sonraki Haber

Akaryakıta yeni bir zam daha

Sonraki Haber
Akaryakıta yeni bir zam daha

Akaryakıta yeni bir zam daha

SON HABERLER

Dêrik’te Abdullah Öcalan için kitlesel yürüyüş

Dêrik’te Abdullah Öcalan için kitlesel yürüyüş

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

Cilo Dağları’nın çığlığı: Festivalin gölgesindeki ekolojik ve toplumsal gerçekler

Cilo Dağları’nın çığlığı: Festivalin gölgesindeki ekolojik ve toplumsal gerçekler

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

El koyma, çökme, ele geçirme

Yaşamın sömürü-saldırı planlamaları ile sınavı 

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

Kerbela, vicdanlı yüreklerde bir acıdır

Kerbela, vicdanlı yüreklerde bir acıdır

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

Demokratik siyasette hukukun önemi

Demokratik siyasette hukukun önemi

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

Önderlik

Önderlik

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

Kürt sorununu Demokratik Toplum perspektifiyle yeniden okumak

Kürt sorununu Demokratik Toplum perspektifiyle yeniden okumak

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır