• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
30 Eylül 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Mızraklı: Bizler itaat etmeyenleriz, isyancılarız

3 Kasım 2019 Pazar - 17:26
Kategori: Manşet, Politika

Tutuklu olduğu için davet edildiği programa katılamayan DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı gönderdiği mesajda “Bizler itaat etmeyenleriz. Bizler isyancılarız” mesajı gönderdi

Diyarbakır Tabip Odası (DTO), Toplum ve Hekim Dergisi, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi’nin düzenlediği “Dr. İlhan Diken Mezopotamya Halk Sağlığı Günleri” 2’nci gününde devam etti. Bir otelde gerçekleştirilen sağlık günleri “Anadil ve Sağlık” panelinde Dr. Adem Avcıkıran, Şemsettin Koç ve Erdal Sayyiğit, anadilde verilmeyen sağlık hizmetinin etkili bir tedavide yarattığı sorunları anlattı.

Ardından yapılan “Bölge Belediyeleri ve Sağlık” panelinde konuşmacı olarak katılması beklenen ancak tutuklandığı için programa katılmayan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı ve Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz’ın programdaki yerler boş kaldı. Dr. Cigerğun Polat’ın katılımıyla yapılan panelde Kayseri Cezaevi’nde tutuklu olan Mızraklı’nın gönderdiği mesaj okundu.

Yerel çözümler

Zorlu günlerden geçildiğini belirten Mızraklı’nın mesajı şöyle: “Zorlu günlerden geçiyoruz. İnsanların konuşmasına dahi izin verilmediği, her gün gözaltına alındığı, tutuklandığı bir süreçten geçiyoruz. Gri bulutların tüm gökyüzünü kaplamalarını istediği bir girdaba sürüklenmek istiyoruz. Umutlarımızın ellerini bağlamak istiyorlar. Vicdanlarımızın sesini kısmak istiyorlar. Suskun bir toplum yaratmak istiyorlar. Tamda bu noktada bizler ortaya çıkıyoruz. Bizler itaat etmeyenleriz. Bizler isyancılarız. Bizler umudun ağırlığını sırtımızda taşıyanlarız. Bizler direnişe geçmiş umut olan bir geleceğiz. Bizler kurşunların arkasına sığınmayan gerçeğin saf yolunda yürüyen daha yaşanılabilir bir ülke için bedel ödeyenleriz. Tıp fakültesinde mezun olduğumuzda hepimiz Hipokrat yemini ederek başladık bu göreve. Hipokrat yemininde de umutsuzluğa kapılmadan din dil ırk gözetmeden siyasi düşüncelere bakmadan insanlık adına çalışacağımıza söz verdik. Ben hayatımın her alanında bu söze bağlı kaldığıma inanıyorum. Ve bu sözlerden güç alarak umutlanarak çalışmalarıma yürüttüm. Bu çalışmalardan dolayı şimdi sizlerden ayrı Kayseri Cezaevi’ndeyim. Evet, biz hekimler birçok bedel ödedik ödemeye de devam ediyoruz. Bu bizi umutsuzluğa sevk etmesin. Bu gri bulutları dağıtacağız. Hep birlikte bunu başaracağız. Dr. İlhan Diken anısına halk sağlığı günleri düzenlemişsiniz bu konuda sizlere müteşekkirim.

Kentimize emek vermiş katkı sağlamış değerli bilim insanının anısına sahip çıkmak aynı zamanda insanlık değerlerine sahip çıkmaktır. Dr. İlhan Diken’in ismini caddeye vermek istediğimiz de hakkımızda soruşturmalar başlatıldı. Hak adalet özgürlük mücadelesinde olan bizler gibi İlhan Diken’i de terörist olmakla suçladılar. Asıl teröristler halktan kopanlardır. Halk ile arasına mesafe koyanlardır. İlhan Diken her zaman halktan biri halk için çalışan biriydi. Bilim çağında olmamız rağmen hala sağlık alanında eşitsizlikler sürmeye devam ediyor. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlığa erişim sıkıntıları yaşanmaktadır. Özellikle ülkemizde herkese eşit anadilinde parasız sağlık hizmetlerini ulaştıramıyoruz. Bunun sebebi iktidarın uygulamalarıdır. Bu baskıcı politikalar dayatmacı tekçi zihniyete rağmen biz sağlık emekçileri yılmadan baskılara boyun eğmeden herkese eşit sağlık hizmeti taşımaya çalışacağız. Bu mücadeleyi veren tüm sağlık emekçilerine teşekkürlerimi sunuyorum. Bu saatlerde aranızda olsam sizlerle yerel yönetimlerde sağlık hizmetini tartışacaktım. Sizlerin deneyiminden faydalanarak daha iyi bir sağlık hizmeti nasıl yapılır diye ortaklaşacaktık. Yerel yönetimler halk sağlığına önem vermek zorundayız. Halkın ihtiyaçları sadece yol su koalisyon ihtiyacı değildir. Aynı zamanda eşitçe anadilde sağlık hizmetlerine de erişmek zorundadır. Yaşamımız sağlıklı bir ortamda devam edebilmesi için yerel yönetimler çözümler üretmek zorundadır. Bu sorunları masaya yatırıp çözüm bulmak ve çalışmak bizlerin görevidir. Bu görevden kaçmayan Hipokrat’ın ardılları olan tüm sağlık emekçilerinin herkes için anadilinde sağlığa erişim hakkını savundukları ve mücadele yürüttükleri için kutluyor herkesi saygıyla selamlıyorum.”

‘Hukuk ve adalet yok’

Panelde konuşan Mızraklı’nın avukatı Muhsin Bilal, hukuk ve adaletin olmadığı bir zamanı yaşadıklarını ifade ederek, “Sivil toplum örgütlerinin temsilcileri bazen sunum yaparken ya da toplantılara katılırken yargının kararlarının tutumun özetlerken hukuk skandalı, hukuk garabeti ifadelerini kullandıklarına şahit oluyoruz. Aslında şuan yaşadığımız zaman dilimi bu kavramların son derece kifayetsiz kaldığını gösteriyor. Hukuk yok ve adalette yok. Eğer hukuk ve adalete dair ufak bir kırıntı dair kalsaydı Selçuk Mızraklı hakkında böyle bir dosya bizim önümüze gelmemiş olacaktı. Ben 20 yıldır avukatlık yapıyorum Diyarbakır’da. Yargının ve mahkemelerin devlet güvenlik mahkemelerinden bu yana en azından usulen ve şeklen dahi olsa belli kalıplara uyum sağlardı. Ama şu anda delile ihtiyaçları yok. Bir soruşturma dosyasının açılması için yargı organlarını bize söylediği şu, benim herhangi bir delile ihtiyacım yok. Siyasi fikirlerin delil yerine geçerli oluyor. Delil olmadığı yerde siz bir soruşturma dosyası hakkında hukuki çerçevede içerisinde bir tartışmaya yürütemezsiniz. Bugün Türkiye’deki mahkemeler hukuk ve adaletle olan bağlarını tümüyle koparmış vaziyetteler” dedi.

‘Umudumuzu diri tutmalıyız’

Mızraklı’nın ne ile yargılandığının bilinmediğini, “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılanmasına rağmen dosyada böyle bir vurgu olmadığını dile getiren Bilal şöyle devam etti: “2016 yılında teslim olan bir itirafçının 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nden 11 gün önce verdiği ifadeler üzerine soruşturma doyası açıldı. Akıl, hakikat, mantık ve tıp literatüründe bu tür iddialar izah edilemez. Selçuk Mızraklı’nın yargılanma dosyası hukuk tarihi açısında bir felakettir. Buna ilişkin örnekler yok mu? Tabi ki var. Selahattin Demirtaş tahliye olduğu davada yeniden yargılandı tekrardan tutuklandı. Yine Abdullah Zeydan ile ilgili verilen karar. Akıl ve ruh sağlığımızı korumakta çok zorlanıyoruz. Çünkü adaletin ve hukukun hakikatin tamıyla gizlendiği zamanlarda insanları bir arada tutan mücadeleye sevk bir ara gelmelidir. Bu tür süreçlerde umudumuz diri tutmalı ayakta kalıp mücadeleyi sürdürmemiz gerekiyor” diye konuştu.

‘Usulsüzlükler’

Panelde konuşan Sur Belediyesi Eşbaşkanı Cemal Özdemir ise ikinci bir kayyum döneminden geçtiklerini söyledi. Özdemir, “Biz bu belediyeleri devraldığımızda ciddi anlamda belediyeciliğin içi boşaltılmış bir borç bataklığına sürüklenmişti. Belediyeyi devraldığımızda yapılan tahribatları ortaya çıkarmak için bir mesai sarf ettik. Yapılan usulsüzlükleri açığa çıkarttıkça birileri rahatsız oldu. Üzerimize gelmeye başladılar. Kayyum döneminde yapılan usulsüzlüklerin üstünü örtmek için içişleri bakanlığı tarafından bir müfettiş görevlendirildi. Bu kayyum sürecinde devralınan tüm belediyelerde aynı süreç yaşandı. Müfettişler yapılan usulsüzlükleri açığa çıkarması gerekirken üstünü örtmeye çalıştı. Özellikle kayyum sürecinde kapatılan kurumlarımız vardı. Sadece belediyelere yönelik bir saldırı yoktu. Kadın, çocuk, eğitim destek ve sağlık kurumlarına yönelik bir saldırı da vardı. Bizim bunları tekrar açmak yönünde girişimlerimiz yargı tarafından durduruldu. Aslında belediye hizmeti halka sağlıklı bir hizmet götürme aracıdır. Bizde bir belediye bünyesinde sağlık müdürlüğü açtık” şeklinde konuştu.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

TMMOB-JMO’dan Kaz Dağları açıklaması: Kimyasallar suya karışır

Sonraki Haber

Beşiktaş’ta otobüs durağa daldı: Çok sayıda yaralı var

Sonraki Haber

Beşiktaş’ta otobüs durağa daldı: Çok sayıda yaralı var

SON HABERLER

Lazkiye’de büyük patlama

Lazkiye’de büyük patlama

Yazar: Bedri Adanır
30 Eylül 2025

Hamas’tan Trump’ın Gazze planına dair ilk açıklama

Hamas’tan Trump’ın Gazze planına dair ilk açıklama

Yazar: Bedri Adanır
30 Eylül 2025

Düşkünün cehaleti cahilin cüreti

Düşkünün cehaleti cahilin cüreti

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
30 Eylül 2025

Başka türlü bir tarım mümkün mü?

Başka türlü bir tarım mümkün mü?

Yazar: Aziz Oruç
30 Eylül 2025

‘Kuyu Tipleri’ herkes için!

‘Kuyu Tipleri’ herkes için!

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
30 Eylül 2025

Büyük hırsızların ‘cumhuriyeti’ veya sefaletin ekonomi politiği…

Büyük hırsızların ‘cumhuriyeti’ veya sefaletin ekonomi politiği…

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
30 Eylül 2025

Barış toplumsallaşmalı iyi ama komisyon da toplumsallaşabilecek mi?

Barış toplumsallaşmalı iyi ama komisyon da toplumsallaşabilecek mi?

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
30 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır