• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
8 Temmuz 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Mücadele etmezsen çürürsün

13 Ağustos 2018 Pazartesi - 23:06
Kategori: Yazarlar

Farklı zamanda, değişik yerde, özgün amaçlar için söylenmiş kimi sözler-tespitler kendini aşarak “genelleme” içeren bir anlam kazanabilir ve emsalleri içinde bir içerik oluşturabilir.

1977 yılında Moskova’da TKP Genel Sekreteri İsmail Bilen ile karşılaşmıştık. Bizler Moskova’ya eğitime giden TKP grubuyduk. İ. Bilen, TKP’nin tarihçesi hakkında bizi bilgilendiriyordu sohbet havasında. Konuşmasının bir yerinde; “TKP, eşeğin kuyruğuna dönmüştü, ne uzuyor, ne de kısalıyordu. Ama çürüyordu… Bu gidişata müdahale etmemiz gerekiyordu ve 1973 Atılımı’nı gerçekleştirdik” demişti. Evet, TKP uzun yıllar “kış uykusuna” yatmış, sadece “Dış Büro” olarak adlandırılan bir mülteci grubunun dışında bir varlık gösterememişti. Elbette bunda artık süregen hale gelen baskı ve tutuklamalar da rol oynuyordu. Bu yüzden “ülkede” doğru dürüst tek bir parti örgütü bile kurulamamıştı, ta ki“1973 Atılımı”na kadar. Amacım, TKP’nin tarihinden kimi kesitleri aktarmak değil. Dün yaşanan kimi olaylardan dersler çıkararak, bugün hangi örgütsel yapıda çalışıyorsak çalışalım, hatalarımızı asgariye indirebilmektir…

TKP’nin ikinci ve üçüncü kongresi arasında yaklaşık otuz beş sene geçiyor. TKP, bu yıllarda ciddi hiçbir faaliyet gösteremiyor. “1973 Atılımı”ndan sonra da TKP programında detaylı bir yol haritasından söz etmek zordur. Bir nevi Avrupa Komünist Partilerinin programları benzeriydi. Kürt sorunuyla ilgili “bölümde” ise bir genellemenin dışında, “TKP ulusların kendi kaderini tayin etme hakkına saygı duyar (Kürtler, Lazlar)…”dışında bir şey yoktu. Oysa Komünist bir partiye bu konuda düşen görev, ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkını programına alması ve onun için mücadele yöntemleri geliştirmesi olmalıydı… Hele de ülkede önemli bir Kürt nüfus yaşıyorsa… TKP, ancak üçüncü kongresinde kabul ettiği program ve “Mustafa Suphi Tezleri”yle sorunun farkına varmıştır.

Bugüne ışık tutması açısından bilinmesi gereken önemli bir konu da, TKP’yi 1973 Atılımı’ndan sonra 1974 yılının ortalarında Türkiye’ye taşıyan ana güç “Partizan Grubu”(günahı ile sevabı ile) olmuştur. Bu grup,12 Mart darbesinden sonra illegal olarak varlığını sürdürmüş ve liderliğini Veysi Sarısözen’in yaptığı “Sosyalist Mücadele Birliği” adını almıştır. Tüzüğü “Alev, Duvar ve TKP” adlı kitabımda mevcuttur. TKP, Türkiye’de “yeni örgütler” oluşturmadan önce de elbette “ülkede” sosyalist ve komünist gruplar ve öbekler vardı. Sosyalist Mücadele Birliği de bunlardan biriydi. TKP, Sosyalist Mücadele Birliği’nin çalışmalarına dayanarak Kürt topraklarına girebildi. TKP PB üyesi Ali Durak, TKPMK üyesi Şeref Yıldız ve TKPMK üyesi Ömer Ağın “TKP Kürt Seksiyonu”nu oluşturan ilk isimlerdi. Söylemek istediğim, asıl amacım; tıkanmış bir duruş üzerinden bunalım yaşayan bir yapının ancak kendi olanaklarıyla kendini aşabileceğine dikkat çekmektir. Kuşkusuz ne TKP’nin tıkandığı zamanda yaşıyoruz, ne de o günkü ulusal ve uluslararası koşullar mevcuttur.

Şimdi Ortadoğu’da yükselen bir devrimci durum var ve Kürt halkı yarattığı değerlere dayanarak, halkları ve demokrasi güçlerini de yanına alarak, bu devrimci duruma öncülük yapmaya çalışıyor. Diğer yandan bütün zorluklara rağmen, Kürt halkı ve demokrasi güçlerinin yaşamsal mücadelesi üzerinde yükselen demokratik parlamenter-legal mücadele bile AKP-MHP faşist rejimi tarafından yok edilmek isteniliyor. Faşizm, bir taşla iki kuş vurma hesaplarını yapıyor. Hem demokrasi güçlerine demokratik mevziler kapatılmak isteniliyor hem de “ana devrimci güçlerin” önü tıkanmaya ve kolu-kanadı kırılmaya çalışılıyor. Şimdi HDP’ye saldıran, onu etkisizleştirmeye uğraşan tüm kesimlerin, HDP’yi “ne uzayan, ne kısalan ama çürüyen” bir duruma getirmeye çalışan bir politikayı devreye soktuklarını biliyoruz. Kuşkusuz HDP hem varoluş biçimi hem de dayandığı taban açısından hiçbir sol örgüte benzemiyor. Onun dayandığı asıl zemin, desteğini aldığı “yapısal mücadele” Kürt halkı ve demokrasi güçlerinin değerleridir, olanaklarıdır. HDP üzerinde yoğunlaşan saldırıların bir nedenin de, belki de en önemlisinin, Kürt halkına ve onu “demokratik modernite” düşüncesine yönelik olduğunu biliyoruz. “Nasıl bir parlamenter mücadele ve nasıl bir legal siyasi duruş” HDP’nin yeni dönemdeki konumunu ve fonksiyonunu belirleyecektir? HDP“ne uzayan, ne kısalan, ama çürümeye yüz tutan” bir parti olmak istemiyorsa net devrimci görevleri önüne koymalı ve bunun gereklerini vakit yitirmeden yerine getirmelidir.

Rehin tutulan Selahattin Demirtaş’ın da vurguladığı gibi “tatil” rehavetinden çıkılmalı, mücadele eden bir örgüt konumunu yeniden hatırlamalıdır HDP. Benim ki bir dost uyarısı, “çürümemenin” panzehiri böylesi devrimci tavırdır.

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Algı yönetimi çöktü

Sonraki Haber

Çomar demeylen iş bitiyor mu?

Sonraki Haber

Çomar demeylen iş bitiyor mu?

SON HABERLER

‘Gülen’ ve ‘Güldürenler’!

‘Satın alıyorum, öyleyse varım…’

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

‘Ama emperyalizm’ diyorsak…

Kriz anları ve teori…

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Yazarlar

Emniyet Kemeri Takılıydı… Ama O Yine de Düştü!

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Direniş başarıldı; sıra Demokratik Toplum’un inşasında (2)

Direniş başarıldı; sıra Demokratik Toplum’un inşasında (2)

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Siyasi kayyumun yasal dayanağı iptal edilir mi?

Siyasi kayyumun yasal dayanağı iptal edilir mi?

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Sanatçıda ideolojik ve ahlaki duruş estetik kavrayış

Barış umudu varken…

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Aşure: Kadim bir hafızanın ortak yaşam sofrasına dönüşü

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır