Katledilen siyasetçi Fatma Uyar’ı annesi ve yol arkadaşı anlattı: Büyük bir aşkla mücadele yürütüyordu. Güçlü bir iradesi vardı ve sözüne bağlıydı
Tarih 4 Ocak 2016. Siyasetçi Fatma Uyar, yol arkadaşları Sêvê Demir ve Pakize Nayır ile birlikte Şırnak’ın Silopi ilçesinde devlet güçleri tarafından katledildi. Üç siyasetçinin ardından onların yaşamlarına ve verdikleri mücadeleye sırasıyla biraz daha yakından bakalım istedik. Işık tuttuğumuz ilk isim Fatma Uyar.
19 kurşunla katledilen 3 Kürt siyasetçiden biri olan Fatma Uyar, 7 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak 28 Ağustos 1988 yılında Gabar eteklerindeki Duhok köyünde dünyaya geldi. Nayır’ın doğumundan sonra ailesi bugün de oturdukları Şırnak kent merkezine taşındı. 2000’li yıllarda siyasal mücadele ile tanışan ve aktif çalışmalarda yerini alan Uyar, 2009 yılında tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bir buçuk yıl Mardin Cezaevi’nde kaldıktan sonra Siirt Cezaevi’ne sürgün edilen ve Siirt Cezaevi’nde de 3.5 yıl kalan Uyar, sonrasında tahliye edildi. 2010 yılında tahliye olduktan sonra siyasi çalışmalara dönen Uyar, Kongreya Jinên Azad (KJA) çalışmaları içerisinde yer aldı.
Fatma Uyar’ı o dönem çalışma arkadaşı olan Tevgera Jinên Azad (TJA) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Genel Meclis üyesi Asuman Külter ile annesi Hatice Uyar anlattı.
Disiplinli ve fedakar
İlkokul 5. Sınıftayken çeşitli nedenlerle okulu terk eden Fatma Uyar’ın çocukluğunu yaşayamadığını söyleyen annesi Hatice Uyar, o süreçleri şu sözlerle dile getirdi: “Fatma küçük olmasına rağmen çok akılı bir çocuktu. Konuşmalarını dinlediğimde çok hoşuma gidiyordu. Bir gün bizim eve baskın yapıldı, o süreçte Fatma evde değildi. Daha sonra gözaltına alınıp, tutuklandı. Kızım tahliye edildikten sonra bir yıl evde kaldı ve çalışmalarına geri döndü.”
Kızının çocukken bile toplumu düşündüğünü dile getiren anne Uyar, “Büyük bir aşkla mücadele yürütüyordu. Güçlü bir iradesi vardı ve sözüne bağlıydı. Çok disipliniydi. Kızım ve iki arkadaşı davaları için canlarını feda ettiler. Elinden geldiği kadar arkadaşlarına ve halkına bir şeyler yapmaya çalışıyordu” dedi.
‘O vahşet unutulmaz’
Fatma Uyar’ın 2 arkadaşıyla beraber katledildikleri akşamı ise şu cümlelerle dile getiriyor anne Uyar: “Benim için üçünün bir farkı yoktu. Bu mücadele için yaşamını yitiren herkes benim çocuğumdur. Katledildikleri akşam saat 22.00 gibi beni aradı. ‘Anne hakkını helal et’ dedi. Sessizce oturup ağladım. Daha sonra sabah tekrar aradı, ‘Eğer sağ olursam seni tekrardan ararım, aramasam bil ki sağ değilim’ dedi. Daha sonra onların şehit düştüğünü öğrendik. Onları Şırnak’ta defnettik. Bizim çocuklarımız hakikat yolunda şehit düştüler. Onlar kötü yolda değillerdi. Onların mücadelesini devam ettireceğiz. Failler ceza alana kadar durmayacağız. Çocuklarımızın dosyaları kapatıldı. Bu adaletsizliği kabul etmiyoruz. O vahşeti asla unutmayacağız.”
‘Devlet onları bilinçli olarak hedef aldı’
Fatma Uyar’ın yol arkadaşı Asuman Külter ise tanıştıkları dönemi ve ondan devraldığı mücadeleyi şu sözlerle anlattı: “Fatma çok disiplinli bir arkadaştı. Sorumluluğunu aldığı her işi yapmayı başarırdı. Mücadelesi ve direnişiyle kadınlara güven verirdi. Her zaman haklarına ve emeğine sahip çıkardı. O bize kadın mücadelesine örnek bir kişilik oluşturdu. Paris’te nasıl ki devlet üç kadını katletti aynı zamanda Silopi’de de üç kadını katletti. Katledilen 6 kadın da siyasetçiydi ve mücadeleci kadınlardı. Bunun için devlet onları hedef aldı. Üç kadının katledildiğini duyduğumda çok öfkelendim. Biz onlara söz veriyoruz. Onların mücadelelerini sürdürmeye devam edeceğiz. Devlet kadınlardan korkuyor. Çünkü kadınlar tüm saldırılara karşı her zaman daha güçlü bir şekilde karşılarına çıkıyor. Bundan nedenle kadınlar her zaman hedefte. Biz Fatma ve diğer arkadaşların yolundan gitmeye devam edeceğiz.”
Rojda Aydın/Şırnak-Jin News