Munzur Festivali’nin coşkuyla gerçekleştirilen konserinde sık sık, ‘Bijî serok Apo’ sloganı atıldı
“Dersim yaşamdır; doğama, irademe, dilime, inancıma dokunma” şiarıyla gerçekleştirilen 23’üncü Munzur Kültür ve Doğa Festivali, konserle ilk gününde son buldu. Mameki Parkı’nda gerçekleştirilen konsere, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dêrsim Milletvekili Ayten Kordu, Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) Aktivisti Ayla Akat Ata, yerine kayyım atanan Dêrsim Belediye Eşbaşkanları Birsen Orhan ve Cevdet Konak, çok sayıda siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcisinin yanı sıra binlerce yurttaş katıldı.
Burada ilk olarak konuşan Dêrsim Alevi Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Başkanı Ali Rıza Bilir, festivalin yapılması önündeki engellere boyun eğmeyeceklerini ve geri adım atmayacaklarını vurguladı. Doğa talanına işaret eden Bilir, festivalden vazgeçmeyeceklerinin altını çizerek, “Tüm Dêrsimlilere sesleniyoruz: Kentinizi ekoloji, ormanı, doğası, her şeyiyle elinizden almak isteyen bir anlayış var. Bu anlayışa karşı bu festivalin ısrarla yapılmasından yanayız. Bizim topraklarımız siyanürle zehirlenmek istendiği için bu festivali yapmak zorundayız. Dilimiz üzerindeki asimilasyon politikası son bulana kadar asla festivalden vazgeçmeyeceğiz. Dêrsimliler kendi toprağına dönünceye kadar festivalden vazgeçmeyeceğiz. Bu festival, bu etkinlik sizlerin programıdır, sizlerin etkinliğidir” şeklinde konuştu.
‘Ortak mücadele’ vurgusu
Ardından söz alan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Orhan Çelebi, yaşamını yitiren Cumartesi Annesi Emine Ocak ve Eskişehir yangınında yaşamını yitirenleri anarak sözlerine başladı. Çelebi, tüm halka doğasına sahip çıkma ve talan edilmesine karşı mücadele etme çağrısında bulundu. Gençler üzerindeki politikalara, doğa üzerindeki talana ve kayyım “gasplarına” işaret eden Çelebi, tüm bu politikalara karşı ortak mücadele vurgusunda bulundu.
‘Demokratik toplum’
Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Özkan Tacer, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı, “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sonrası başlayan sürece işaret ederek, demokratik toplum mücadelesini yükselten adımlar atıldığını belirtti. Anayasa tartışmalarına dikkat çeken Tacer, “Kürtlere, Alevilere eşit yurttaşlık hakkı verilecek mi? Anayasal haklarını koruyabilecekler mi?” diye sorarak, Kürtler ve Alevilerin bu ülkede sadece eşit yurttaş olmak istediğini belirtti. Tacer de, ülkedeki doğa talanına, gençler üzerindeki politikalara, kayyımlara işaret ederek, “Demokratik cumhuriyete ulaşmanın tek yolu sosyalizmden geçer. Kurtuluş sosyalizmdedir. Demokratik toplumu tamamlamanın tüm halklar önünde yapılmasını talep ediyoruz” diye kaydetti.
Ardından sanatçı Kadir Çat sahne alarak, yurttaşlara keyifli anlar yaşattı. Seslendirilen şarkılar eşliğinde uzun süre halaya duran binlerce kişi, doyasıya eğlendi.
Sonrasında yerine kayyım atanan Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Cevdet Konak kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Cevdet Konak’ın konuşması sırasında kitle hep bir ağızdan, “Bijî serok Apo”, “Bê serok jiyan nabe” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları attı. Konak, kayyıma ve kayyımların yürüttüğü “talancı” politikalarına dikkat çekti.
Sözü ‘Bijî Serok Apo’ sloganıyla kesildi
Son olarak söz alan kent vekili Ayten Kordu, bu kadar inkar politikalarına, katliamlara, yok saymalara, anti-demokratik uygulamalara rağmen Kürt halkının, Alevi halkının her yerde mücadelesini yükselttiğini, bedel ödediğini belirtti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrıyı hatırlatan Ayten Kordu’nun sözleri, zılgıt ve “Bijî Serok Apo” sloganıyla kesildi.
Ayten Kordu, “Bizler Kürt halkı olarak, farklı inançtan halklar olarak 52 yıllık savaşta pek çok canımızı yitirdik. Geldiğimiz yerde bugün 4 parçada Kürtler, Aleviler örgütlüdür. Artık var oluşunu tamamlamıştır. Dolayısıyla, ‘Barış ve demokratik toplum inşasına geçmiş durumdayız’ dedi. Eğer 50 yıllık mücadelede halkımız tüm inkara, zulme rağmen bir arada olmasaydı, özgürlük hareketi büyümeseydi bugün geldiğimiz noktada devlet, ‘Evet barış olmalı, Kürtlerin hakkı var’ demezdi. Eğer bugün bu aşamaya geldiysek halkımızın mücadelesi sayesinde geldik. Sayın Öcalan, ‘Bu topraklara barış gelecekse tüm halkların inşasıyla gelecek’ dedi. Dolayısıyla bu süreci geliştirdi. PKK silah yakma töreni gerçekleştirdi ve dedi ki; ‘Silah devreden çıkabilir ama mücadele devam edecek. Silah olmayacak ama demokratik siyaset mücadelemizi devam ettireceğiz” dedi.
‘Sürecin özneleriyiz’
Süreç bağlamında herkesin üzerinde büyük sorumluluk olduğunu vurgulayan Ayten Kordu, “Süreci hep birlikte omuzlamak sorundayız. ‘Barış gelecek mi, demokrasi gelecek mi?’ diye sorulmaz. Barışı da demokrasiyi de bu ülkeye biz kazandıracağız. Hiç kimse kendiliğinden barışı, demokrasiyi getirmeyecek. Bizler bu sürecin özneleriyiz. O yüzden kimse bize bir şey bahşetmedi. Biz mücadelemizle bu sürece geldik. Yine aynı kararlılıkla bu süreci inşa edeceğiz. Bu süreçte yürüyen, yer alan herkes kazanacaktır. Bu sorun sadece Kürtlerin, Alevilerin sorunu değildir. Bu sorun Türkiye’de yaşayan bütün halkların sorunudur. Dolayısıyla bir süreçte kadınlar, öğrenciler, Kürtler, Aleviler olmadan demokrasi ve barış mücadelesi olmaz. Aksisi demokrasi, barış değildir. Bizim için barış özgürlüktür, eşitliktir, adil yaşamdır” şeklinde konuştu.
Konser, sanatçılar Mizgin Turan, Dilan Top, Erdoğan Emir ve Beser Şahin’in seslendirdiği şarkılar eşliğinde coşkuyla çekilen halayların ardından son buldu.
Kaynak: MA