Avrupa’da yaşanabilir ve mutlu insanların olduğu kent olarak seçilen Çanakkale, maden ve enerji şirketlerinin işgali altında. İşgale Gökçeada’nın da dahil edilmesi, Çanakkale halkını ve doğa dostlarını çileden çıkarıyor
Çanakkale hem kıyılarından hem de dağlarından adeta işgal edilmiş bir görüntü veriyor. Bugün gündem de olan Kazdağları ekosistemini katledecek madenler dışında 5 adet çalışan termik santrali ve bunlara ilave edilecek 11 adet termik santrallerde kentin ve bölgenin adeta bir kabusu gibi. Yapılan bir araştırmaya göre Çanakkale Türkiye’nin en yaşanabilir kenti olarak belirlenmişti.
Ardından başka bir araştırmada ise Çanakkale Avrupa’nın en mutlu insanların yaşadığı şehirler arasında yer aldı. Araştırma kriterlerini bilmiyoruz ancak yaşanabilir kentler arasında olduğunu düşünmek pek mümkün görünmüyor. Kenti sarmalayan termik santraller ve madenlere birde bölgenin en bakir alanlarından biri olan Gökçeada’da altın madeni sahasının ihalesi gündeme geldi.
AKP projelerden vazgeçmiyor
Geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde belirlediği 1102 adet maden sahasını ihaleye çıkaracağı duyurulmuştu. Bu ihaleler içinde daha önce iptal edilen Ayvacık’a bağlı Kısacık köyü altın madeni tekrar ortaya çıkarken yine daha önce ihaleye çıkarılan Gökçeada altın madeni sorunu bu 1102 ihale içinde olduğu ve 17 Eylül’de ihaleye çıkarılacağı öğrenildi. 2017 yılında Merih Madencilik Şirketi tarafından Gökçeada’da altın ve gümüş madeni arama başvurusu yapılmıştı. Çevre Bakanlığı Çanakkale İl Müdürlüğü tarafından yapılan duyuruda Gökçeada Yuvalı mevkiinde maden aramak için yapılan başvurunun olumlu olduğu ve ÇED sürecinin başlatıldığı belirtilmişti.
Sakin şehir Gökçeada
Ortaya çıkan güçlü itirazlar sonucu Bakanlık değil ama şirket madeni çalıştıramayacağını düşünerek projeden vazgeçtiğini belirtmiş ve bakanlığa iptal talebinde bulunarak proje rafa kalkmıştı. 2002 yılından bu yana ada içerisinde gerçekleştirilen organik tarım faaliyetleri ile özellikle 2008 yılından bu yana gerçekleştirilen tarım turizmi uygulamaları sayesinde misafirlerine eşsiz bir doğal ortam sunan Gökçeada, 2011 yılı Haziran ayında almış olduğu Cittaslow (Sakin şehir) unvanı ile dünyanın ilk ve tek sakin adası seçilmişti. Turizm, tarih, organik tarım ve doğa sporları ile son yılların gözde mekanları arasında yer alan ada, altın madeni ruhsatının verilmesiyle adada yaşayanları sarsmıştı. Ve adalılar aynı durumla şimdi yeniden yüz yüze.
Korunacak 6 havzadan biri
Belediye Başkanı Ünal Çetin 2017’de madenle ilgili olarak, “Gökçeada’nın organik ada olması için mücadele ediyoruz. Tarım Bakanlığı Türkiye’de korunacak 6 havzadan biri olarak adamızı ilan etti. Turizm ve tarımın beraber gitmesini hayal ederken geldiğimiz nokta çok üzücü. Önceki yıllar MTA’nın sondaj çalışmaları sırasında sualtı kaynaklarımızın yönü değişti. Maden açılmasını bırakın biz sondaj yapılmasına da karşıyız. Onlarca metre toprağın altına iniliyor ve yeraltı su kaynakları bundan etkileniyor. Dünyada yeraltı su kaynakları açısından dördüncü adayız. Kamuoyu gücüne inanıyoruz” diye belirtmişti. Gökçeada’nın topografik yapısını değiştirecek maden aramasının gerçekleşmesi halinde yeraltı suları ve adada bulunan 5 göl ciddi tehdit altında kalacak. Maden aranacak bölgenin yakınında Sualtı Milli Parkı bulunurken, madene yakın bölgede Tuz Gölü, Damlar deresi, Çamiçi deresi, Şahinkaya göleti ve İncesu deresi yer alıyor.
JES kabusu yaşanmıştı
Çanakkale’ye bağlı Assos bölgesine kadar olan kıyı boyunca inşa edilen santrallere ilave olarak 17 tane Jeotermal Enerji Santrali (JES) sahası ilan edilmiş ve bu sahalar içinde Gökçeada’da 2, Bozcaada’da ise 1 adet JES sahası yer almıştı. Gökçeada’nın 1/10’u, Bozcaada’nın ise 2/3’ü sondaj alanı olarak işaretlenirken yine ortaya çıkan güçlü tepkiler sonucu ihale iptal edilmişti. AKP iktidarı bugüne kadar iptal edilen tüm projeleri ise yeniden gündeme getirmekten vazgeçmediği biliniyor. Gökçeada’da ortaya çıkan tepkilere rağmen iktidar projeden vazgeçmemiş ancak şirket projeyi yapmanın mümkün olmadığını görerek geri çekilmiş olması JES’lerinde maden sahası açılması halinde geri dönebileceği bekleniyor.
EKOLOJİ SERVİSİ
