• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
8 Aralık 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

John Holloway: Devlet savaşa yol açar, komün ise barışa

7 Aralık 2025 Pazar - 15:30
Kategori: Güncel, Manşet
John Holloway: Devlet savaşa yol açar, komün ise barışa

Devletin şiddet içeren bir örgütlenme biçimi olduğuna dikkat çeken Marksist filozof John Holloway, ‘Bir örgütlenme biçimi olarak devlet savaşa yol açar, komün ise barışa’ dedi. Haydar Ergül, Abdullah Öcalan ile beraber kaldıkları sırada yaşadıklarını anlattı. Ergül, ‘Ben hep küçük bir ışığa gittim’ derdi Başkan, ‘O küçük ışığı büyüte, büyüte, büyüte bugüne geldim’ diye eklerdi. Fakat bugün yoldaş Holly’den öğrendim: O ışık Abdullah Öcalan’ın kendisidir’ ifadelerini kullandı

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti), Cem Karaca Kültür Merkezi’nde düzenlediği Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’nın ikinci gününün ikinci oturumu başladı.

Oturum, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın gönderdiği mesajların okunmasıyla başladı. “Özgürlük, Barış ve Gelecek Perspektifleri” başlığının tartışılacağı oturumun modetöratörlüğünü insan hakları savunucusu avukat Eren Keskin yapıyor.

‘Barış kutsal ve büyülü bir sözcük’ 

Barışın kutsal ve büyülü bir sözcük olduğunu belirten Eren Keskin, şunları belirtti:

“İnsan hakları savunucuları olarak tabii ki yüzyıl öncesine dayanan bu büyük meselenin, uluslararası Kürdistan meselesinin kendi coğrafyamızdaki yaşanan boyutunu çok yakından yaşamış insanlarız” dedi.

Konferansın önemine işaret eden Eren Keskin, şöyle devam etti: “Üzerimize düşeni ne kadar yapabiliyoruz? Barışı toplumsallaştırmak adına biz ne yapıyoruz?  Bu sürecin en önemli yanlarından bir diğeri ise, Kürtlerin kendi iç barış ve birlikleridir. Bu sürecin buna da hizmet edeceğine olan inancım nedeniyle çok destekliyorum.”  

Nadirova: Kürtler neden kimliklerini alamıyor? 

Kazakistan Halk Meclisi Üyesi Narin Nadirova ilk olarak söz aldı.

Kürtler için bu konferansın büyük önemde olduğunu belirten Narin Nadirova, “Bildiğiniz gibi ben eski Sovyet Kürtlerinden, Kırgızistan’danım ama Serhad’dan oraya göç ettik. Şeyh Said hareketi sırasında sınırlar çekildi ve biz sınırların ardında kaldık. Sürgünlük çok kötü bir durum” diye belirtti.

Narin Nadirova şunları ifade etti:

“Ermenistan’da doğdum ama 30 yıldır Kazakistan’da yaşıyorum. 100 tane halk Kazakistan’da nasıl birlikte yaşıyor onu anlatmak istiyorum. Birçok arkadaş soruyor, Kürt olarak Kazakistan’da nasıl yaşıyorsunuz diye. Sürgün olarak oraya gelen halkların kendi ulusal kimliğini yaşama hakkı verildi. 30 yıldan fazladır Kazakistan’da Kürtlerin kimliği tanınıyor. Ben hiç problem olduğunu görmedim, bunlar önemlidir. Türkiye’de Alaska Türklerinin hakkı bile tanınıyor ama Kürtler niye hâlâ tanınmıyor onu sormak istiyorum. Buradan sürülmüşler ama kendi atalarının topraklarına dönerek neden bu kimliği alamıyor? Bu demokrasi ve barış sürecinin amacına ulaşmasını diliyorum.”

Holloway: Öcalan ve özgürlük hareketi dünyanın karanlığında parlayan bir ışık

Meksika’dan buraya geldiğini söyleyen Marksist filozof John Holloway, “Bu kadar uzağa geldim çünkü kapitalizmin karanlığında parlayan bir ışık beni cezbetti; 11 bin kilometre uzaktan bile görülebilecek kadar güçlü parlayan bir ışık… Öcalan’ın ışığı ve Kürt özgürlük hareketi, dünyanın karanlığında parlayan bir ışık” dedi.

John Holloway, şunları belirtti:

“Karanlıkta parlayan bu ışığın merkezinde beş özellik var: Anti-kapitalist, anti-devletçi, anti-ataerkil, anti-eko-döngücü ve anti-milliyetçi hareketlerdir. Hem Kürt hareketi hem de Zapatistalar, komünizmi yüksek derecede geliştirmişlerdir. Bir örgütlenme biçimi olarak devlet asla bizim olamaz. Devlet şiddet içeren bir örgütlenme biçimidir; oysa komün değildir. Devlet emir verir; komün ise tartışır, münakaşa eder ve bir sonuca varır. Bir örgütlenme biçimi olarak devlet savaşa yol açar, komün ise barışa Üçüncüsü, bu ışıklar ataerkil sisteme karşıdır. Öcalan, kadınların köleliğinin dünyadaki en eski kölelik olduğunu söylerken haklıdır.

Dördüncü olarak, bu anların ışığı ekolojik yıkıma karşıdır. Ve beşincisi, anti-milliyetçilik… İnsanlık için mücadele her yerde ve her zaman vardır ve bunu Özgürlük Sosyolojisi’nde çok güzel bir şekilde ifade eder. Benim dileğim, Türk devletiyle yürütülen tüm zorlu, ayrıntılı ve önemli müzakerelerde  ki bunları tamamen destekliyorum Meksika’da, Latin Amerika’da ve dünyanın her yerinde yaşayan bizler için Kürt hareketinin özel bir ışıkla parlayan, çok özel bir hareket olduğunu; onurun ışığı, onurun ‘karanlık dünyaya karşı öfke ışığı’ olduğunu anlayın.”

Haydar Ergül: O ışık Abdullah Öcalan’ın kendisidir

Demokratik Modernite Editörü Haydar Ergül, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile beraber kaldıkları sırada yaşadıklarını anlattı. Ergül, Abdullah Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu’nun derin ve kapsamlı olduğunu belirterek şunları ifade etti:

“Belki ismini tam telaffuz edemeyebilirim; ancak yoldaş Holly Beck benim işimi epey kolaylaştırdı. Ne dedi yoldaş Holly Beck, ‘Beni 11 bin kilometre öteden buraya bu yaşta getiren şey nedir diye sordum ve verdiğim cevap şu oldu: Kapitalizmin karanlığında bir ışık parlıyordu.” Paradigması bir ışık; ama bu ışık metaforu beni tam bundan 27 yıl öncesine, Roma’ya götürdü. Roma’da 50 gün kadar Önder Öcalan ile beraber kaldık. Önder Öcalan Roma’da 62 gün kalmıştı ve 50 gün kadarını birlikte geçirdik. Ayrılıncaya kadar da birlikteydik. Zor ve çetin bir dönemdi. Her şey karanlık ve belirsizdi. Eğer Abdullah Öcalan yanımda olmasaydı ben o evde 24 saat yaşayamazdım, çatlardım. Basınç, o kadar yüksek, psikolojik basınç, diğer basınç türleri çok yüksek. Roma ajan kaynıyor, suikast girişimleri yapılıyor. Önder Öcalan genel olarak ‘Ne olacak?’ diye sorardı ve genelde şunu tartışırdık. ‘Bu iş Ankara’da biter’ diyordu. Ben de onu söylüyorum; şunun altını defalarca çizdi yanımda. ‘Ben hep küçük bir ışığa gittim’ derdi Başkan, ‘O küçük ışığı büyüte, büyüte, büyüte bugüne geldim’ diye eklerdi. Fakat bugün yoldaş Holly’den öğrendim: O ışık Abdullah Öcalan’ın kendisidir.”

 ‘Bu ışık bugün sadece Kürtlere hitap etmiyor’

Abdullah Öcalan’ın tarihin derinliklerinde anlatılan hakikatleri açığa çıkardığını belirten Ergül, “Buradan bakarken aslında manifestoyu da orada görürüz. Başkan tarihin içinden konuşuyor. Niye tarihin içinden?  Bir Urfa var, Antep var; ama bir de Göbeklitepe var. Bunları mukayese etmek gerekir. Tarihin tüm çelişkilerinin yoğunlaştığı yer Urfa’dır. Göbeklitepe aslında bir kastik katil imalatıdır. Orada çelişkiler ortaya çıkıyor zaten. Urfa’ya ‘Peygamberler Şehri’ demelerinin bir nedeni de budur. Rastgele bir şey değildir, bu benzetme. İbrahimlerin orada çıkmasının tarihi hakikatle doğrudan ilişkisi var.  

Bu ışık bugün sadece Kürtlere hitap etmiyor. İşte Meksika’daki yoldaşı bu yaşta uçağa bindirip buraya getiriyor. Son attığı adımı da anlayamayız. İşte Başkan Ortadoğu’da kurulu düzenin dayattığı kuralları kabul etmedi. Bu coğrafya onlarca yıl önce kastik katil ile başlayan ve merkezi coğrafyası Zagros, Toros dağlık silsilesinin etekleridir” diye konuştu.

Konferansta alınan notların birleştirilerek bir sonuç bildirgesinin hazırlanacağı ve iki gün sonra kamuoyu ile paylaşılacağı bilgisi verildi. Konferans, konuşmaların ardından sona erdi.

İSTANBUL

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Shirin Ebadi: Zafere ulaşacaksınız

Sonraki Haber

Dil kurumları çocuklara alfabe öğretme etkinliği düzenledi

Sonraki Haber
Dil kurumları çocuklara alfabe öğretme etkinliği düzenledi

Dil kurumları çocuklara alfabe öğretme etkinliği düzenledi

SON HABERLER

Declan Kearney: Devlet Öcalan’ı serbest bırakmalı

Declan Kearney: Devlet Öcalan’ı serbest bırakmalı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
8 Aralık 2025

Prokrustes yatağından kurtulmak

Prokrustes yatağından kurtulmak

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
8 Aralık 2025

Süreçte ikinci basamak

Süreçte ikinci basamak

Yazar: Bedri Adanır
8 Aralık 2025

Yine bir Osmanlı oyunu

Yine bir Osmanlı oyunu

Yazar: Bedri Adanır
8 Aralık 2025

İmralı’da bir selfie rüyası

Apocu devrim teorisi hakkında

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
8 Aralık 2025

Filipinler’de peş peşe büyük depremler: Onlarca ölü var

Wan’da 4.6 büyüklüğünde deprem

Yazar: Yeni Yaşam
7 Aralık 2025

Kumluca’da süreç kapsamında halk şöleni

Kumluca’da süreç kapsamında halk şöleni

Yazar: Yeni Yaşam
7 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır