• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
7 Haziran 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Bahadır Altan

Ne çok savaş sevici varmış meğer!

18 Ocak 2025 Cumartesi - 00:00
Kategori: Bahadır Altan, Yazarlar
Hak savunuculuğunun bedeli!

Kürt Sorununun çözümü ve barışın konuşulmaya başlanması, bazı çevrelerin içlerinde beslediği faşizmi hortlatıverdi. Açık açık savaşın devamından yana olduklarını söyleyemeseler de şehitler üzerinden yaptıkları hamaseti toplumun üzerine adeta kusmaya başladılar. Bu hazretlerin çoğunun evlat acısını sadece boy gösterdikleri cenaze törenlerinde yüzlerine takındıkları bir maske olarak tanıdığına eminim. Bu “milliyetçi tuzu kurular”, barışı daha da ötelemek için şehitler üzerinden kendilerini parlatmaya çalışıyorlar. Çünkü onlar için düşmanlıkların sona ermesi ve demokrasi, yani Kürt sorununun çözülmesi ve barış, bir “Beka Sorunudur!” Ne etnik ne mezhepsel düşmanlığın artık pirim yapmadığı, insanların birbirlerinin değerlerine saygı zemininde kucaklaştığı bir ülke kabustur onlar için! Asıl korktukları şey kendilerini var edebildikleri tek argüman olan düşmanlıkların yok olacağı demokratik bir ortamdır.

Dervişoğlu, Özdağ, Perinçek tayfası için oksijenin bitmesi gibi bir durum bu. O nedenle ayaklarının altından çekilen bu zemine sımsıkı sarılıp düşmanlıklar üzerinden yıldız parlatma peşindeler. İktidarların yıllardır beslediği bu damarın toplumu düşmanlıklara elverişli bir toprak haline getirdiği de bir gerçek. O nedenle prim yaptıkları da kesin. Barışın önündeki asıl engel de bence budur.

Yüreğine ateş düşen anaların acısı ise Türk, Kürt fark etmiyor. Rahmetli anam böyle durumlarda “Onların çocukları ağaç kovuğundan mı çıktı?” derdi! İntikam ve düşmanlık peşinde olanlar analar değil, onlar başkalarının da bu acıyı tatmaması için beyaz tülbentleriyle ve inatla barış istiyorlar…

Ortadoğu gerçekleri ve özellikle Suriye’de Esad’ın akıbeti esas olarak da Kürt Halkının yok edemedikleri direnişi iktidarın krizini ağırlaştırarak böyle bir adım atmaya mecbur bıraktı. Yarattıkları düşmanlıklar ve hamasetle bugüne kadar getirdikleri iktidarlarının sürdürülebilirliği için bu hamleye ihtiyaç duydukları anlaşılıyor. Ancak devletin temel yanlışı ve zurnanın zırt dediği yer bir kördüğüm misali ortada duruyor. Bu da ana taleplerini de belirleyen “PKK var olduğu için ülkenin bir “Kürt Meselesi” olduğu” iddiasıdır. Israrla “Öcalan çağrı yapsın örgüt silahları bırakıp kendini lağvetsin” demeleri bundandır. Oysa Cumhuriyetin kuruluşundan beri Kürt Sorunu diye bir sorun hep var oldu ve Kürtlerin varlığının, dilinin, kültürünün yok sayıldığı inkarcılık silahlı örgütlenmeleri zorunlu olarak doğurdu. Yani 25 yıllık tutsak Apdullah Öcalan’ın kurucusu olduğu PKK, sorunun nedeni değil sonucuydu. Dolayısıyla bu gerçeğin inkarının bedeli, binlerce insanımızın hayatı ve 3 trilyon dolarlık bir bütçe, Türk ve Kürt halkına fatura edildi.

İktidarın hamlesinin, bu gerçeği açık yüreklilikle kabul edip demokratikleşerek sorunları çözecek radikal bir dönüşümden çok uzak olduğu, dolayısıyla ikiyüzlülüğü ortadadır. Yarın, İmralı Heyeti adı verilen Buldan, Önder ve Türk’ün terör örgütü üyeliğinde içeri girmeyeceğinin garantisi de yok ama söz ağızdan çıktı ve şimdilik barışı konuşmak ve istemek “teröristlik” sayılmıyor! Kürt sorununu çözüp barışı sağlayacak atılımın ancak bu talebin toplumsallaşmasıyla mümkün olduğu da ortadadır.

O nedenle demokrasiden ve kalıcı çözümden yana herkesi bekleyen görev, şimdi cesur adımlarla bu süreci, barışı toplumsallaştırma ve demokratikleşmeye evirecek fırsata dönüştürmektir. Çünkü asıl barış, Bahçeli’yle tokalaşarak değil, toplumda bu talebin yükselmesiyle, acılı anaların birbirlerini kucaklamasıyla gelecek.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Emekçiler neden çözümün / barışın tarafında olmalı?

Sonraki Haber

Biten ilk tur görüşmeleri ve yeni süreç

Sonraki Haber
ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Biten ilk tur görüşmeleri ve yeni süreç

SON HABERLER

Ege Denizi’nde bir kadına ait cenaze bulundu

Ege Denizi’nde bir kadına ait cenaze bulundu

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Rojhilatlı tutuklu şüpheli şekilde yaşamını yitirdi

Rojhilatlı tutuklu şüpheli şekilde yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

İshan Kaya 13 yıllık tutsaklığın ardından tahliye edildi

İshan Kaya 13 yıllık tutsaklığın ardından tahliye edildi

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Seferihisar’da ormanlık alanda yangın çıktı

Seferihisar’da ormanlık alanda yangın çıktı

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Muğla’da 4.4 büyüklüğünde deprem

Çanakkale açıklarında 5.2 büyüklüğünde deprem

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Siyasi partilerden bayramlaşma ziyaretleri

Siyasi partilerden bayramlaşma ziyaretleri

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

DEM Parti Kadın Meclisi’nden Barış Anneleri’ne ziyaret

DEM Parti Kadın Meclisi’nden Barış Anneleri’ne ziyaret

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır