Evinin balkonundan düştüğü iddia edilen Necla Özmen’in kardeşi Çiçek Araz, kardeşinin intihar etmediğini belirterek, ‘Benim kardeşimi onlar öldürdü. Kardeşim düştükten sonra neden gidip kardeşimi yerden alıyorlar. Neden ambulansa haber vermiyorlar?’ diye sordu
İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde yaşayan Necla Özmen, 26 Ekim’de, yaşadığı binanın 3’üncü katında bulunan evinin balkonundan şüpheli bir şekilde düşerek ağır yaralandı. Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Necla Özmen önceki gün yaşamını yitirdi.
Yaşamını yitiren Necla Özmen’in yakınlarından edinilen bilgilere göre evli olduğu erkek tarafından sistematik bir şekilde şiddete uğradığı belirtilirken, olay öncesi evde çığlık seslerinin duyulduğu ifade edildi. Ayrıca Necla Özmen’in balkondan düştükten 4-5 saat sonra hastaneye kaldırıldığını, ambulans yerine evli olduğu kişinin yakınları tarafından kendi araçlarıyla hastaneye götürüldüğü belirtildi. Arnavutköy’ün Taşoluk’un Mahallesi’nde oturan Necla Özmen, 10 dakikalık mesafede bulunan Arnavutköy Devlet Hastanesi yerine 50 dakikalık uzaklıktaki Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü.
Çocukların ifadesi pedagog olmadan alındı
Ölüm haberini bildiren doktorun ise aileyi organ bağışına zorladığı belirtildi. Daha önce adli bir vakada savcının otopsi yapmadan organ nakli yapan doktorlara soruşturma açıldığı basında yer almıştı. Yine aileden edinilen bilgilere göre, Necla Özmen’in 10, 7 yaşlarında ve 8 aylık olan üç çocuğu bulunuyor. Çocukların ifadeleri ise, babaları Abdullah Özmen’in yanında polis tarafından pedagog olmadan hastanede alındı. Abdullah Özmen, emniyette ifade verdikten sonra da serbest bırakıldı.
Necla Özmen’in ablası Çiçek Araz, ve abisi Ethem Yıldız, Necla Özmen’in şüpheli ölümüne dair konuştu.
‘Bana bir şey olursa sebebi eşimdir’
Çiçek Araz, şunları dile getirdi:
“Kardeşim çok uzun zamandır şiddete maruz kalıyordu. 3 hafta önce konuştum ve bana ‘Eğer bana bir şey olursa başıma bir şey gelirse bunun sorumlusu kocam kayınpederimdir. Her gün hakaret ediyorlar ve fiziki şiddete maruz kalıyorum. Sürekli camdan, balkondan atlamamı söylüyorlar’ diyordu. Sürekli kardeşimi kendini öldür diye tehdit ediyorlarmış. Kardeşim eşi tarafından ateşli silahla tehditlere maruz kaldığını söylüyordu. Kardeşim ‘Ben kendime asla zarar vermem ama onlar beni öldürecekler’ diyordu. Kardeşim kendini, hayatı ve çocuklarını çok seviyordu. Benim kardeşim intihar etmedi. Ben kardeşimin hakkını savunacağım. Benim kardeşimi onlar öldürdü. Kardeşim düştükten sonra neden gidip kardeşimi yerden alıyorlar. Neden ambulansa haber vermiyorlar. Kendi imkanlarıyla hastaneye götürüyorlar. Benim kardeşim intihar etmez! İntihar değil onlar kardeşimi balkondan attılar.”
‘Delil karatma oldu mu bilmiyoruz?’
Kız kardeşinin “intihar ettiği”’ne yönelik iddiaların doğru olmadığını belirten Ethem Yıldız, şunları kaydetti:
“Sabah saatlerinde olayı duydum. Abdullah Özmen’in amcası abimi aramış ve ‘Kız kardeşin düşmüş. Pazar günü’ demiş. Hastaneye kendileri kaldırmış. Normalde düşme olduğu için kendilerinin kaldırmamaları lazım. Ambulans gelmeli ve olay yeri incelenmelidir ama bunu yapmamışlar. Hastaneye götürüldüğünde 25 dakika kalbi durmuş. Olay yeri incelendi mi bilmiyoruz. Orada delil karartma oldu mu, olmadı mı bilmiyoruz. Ama kesinlikle intihar edecek bir insan değildi. Çünkü evini, çocuklarını seven biriydi.”
‘Soru işaretleri ortaya çıkarılmalı’
Sonradan Abdullah Özmen’in kardeşini aldattığını öğrendiklerini söyleyen Ethem Yıldız, şöyle devam etti:
“Bunun üzerine hep tartışmışlar. Bu olayın mutlaka açığa çıkarılması lazım. Önceden şiddet olayı olduysa da bize yansıtılmadı. Ancak ablalarıyla konuşmuş. Biz Kürtlerde biliyorsunuz, bu olaylar abilere, babalara fazla yansıtılmıyor. Kız kardeşler kendi aralarında konuşuyorlar. Bana yansıtsaydı gider kız kardeşimi alırdım.
Düştüğü yerin, balkonun korkuluklarının kırılıp kırılmadığını bilmiyoruz. Kafa üstü mü düşmüş, camlar kırılmış mı bilmiyoruz. Şimdi cenazemiz morgda savcı gelecek otopsi yapılacak. Daha sonra tüm dosyalar toplanıp bakacaklar duruma. Şikayetçiyim. Bu işin peşine düşeceğim. Hukuk çerçevesinde gittiği yere kadar gideceğim. Kardeşimi ‘itekledi’ demiyorum ama psikolojik baskı uygulayarak bunu yapmış olabilir. Çünkü Necla kardeşlerine söylemiş. Eşi ona, ‘at kendini, öldür kendini’ deyip duruyormuş. Kız burada dayanamayıp bunu yapmış olabilir ya da orada tartışma olmuş olabilir ve iteklemiş olabilir. Bunlar soru işarettir. Bunların araştırılıp ortaya çıkarılması gerekiyor.”
Kaynak: JINNEWS / MA
 
			








