Özgür Basın geleneğimizdeki şehitlerimizden biri de Nesrin Teke’dir. Diyarbakır’da 1981 yılında doğan Nesrin Teke, Özgür Halk dergisinin Diyarbakır büro temsilcisiydi. Uluslararası bir komplo ile Türkiye’ye getirilen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için yapılan “Güneşimizi Karartamazsınız” eylemlerine katıldı ve 9 Temmuz 2000 günü yaşamını yitirdi.
Bedenini ateşe verdikten sonra Dicle Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılan ve tedavi altına alınan Nesrin Teke’nin, acil pansumanı yapıldıktan sonra, “yer yok” denilerek sevk edildiği Adana’da özel bir hastanede (Ortadoğu Hastanesi) tedavisine devam edildi.
Nesrin Teke, 28 gün sonunda durumu iyiye doğru giderken ameliyata alındı; ancak bir daha kendine gelemedi. Oysa doktorlar, ameliyat olmadan birkaç gün önce Nesrin’in taburcu olacağını söylemişti. Ama Nesrin ameliyata girdikten sonra hayatını kaybetti.
Özgür Halk Diyarbakır Temsilcisi Nesrin Teke’nin ardından, 22 Haziran 2000 günü, aynı amaçla kendini yakan Özgür Halk muhabiri ve Dicle Üniversitesi Siirt Eğitim Fakültesi öğrencisi Mahmut Yener’le birlikte, Diyarbakır Mardinkapı Mezarlığı’nda 11 Temmuz 2000 günü toprağa verildi. Binlerce kişinin katıldığı cenaze töreninde “Şehîd namirin!” sloganları atıldı.
Geçen yıl yapılan anmada konuşan Nesrin Teke’nin annesi Nezahat Teke, kızının bedenini ateşe verdiği ana işaret ederek, “O ateş her zaman yüreğimdedir,” demişti. İçindeki ateşin hiçbir zaman dinmeyeceğini söyleyen Nezahat Teke, “Ben Nesrin’e bir söz verdim; son bir damla kanım bile kalsa, bütün annelerin yüreği yanmasın, anneler mezarlıklara gelip hüzünlü oturmasınlar diye mücadele edeceğim. Ben sağ olduğum müddetçe bu mezarlığa gelip kızımın yanında oturacağım. Umut ediyorum ki, hiçbir annenin yüreği yanmasın” diyordu.
Nesrin Teke’nin anısı önünde saygıyla eğilirken; Nesrin’in annesi ve bunca yıl devam eden mücadelede yaşamını yitiren gerillaların anneleri, bugünlerde ulaşılmaya çalışılan onurlu bir barışı görebilmenin umudu içindeler. Bu nedenle, sürecin boşa çıkarılmasına yönelik davranışlara inat ve ısrarla karşı çıkmamız gerekiyor.