• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
14 Temmuz 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Ekoloji

Nöbet sürüyor: Hesendîn Yaylası yok olmasın

14 Temmuz 2025 Pazartesi - 00:00
Kategori: Ekoloji, Manşet
Nöbet sürüyor: Hesendîn Yaylası yok olmasın

Amed’in Pasûr ilçesindeki Hesendîn Yaylası’ndaki doğa talanına karşı nöbet on dördüncü gününde devam ediyor. Köylüler ve ekolojistler, bölgeyi yok edecek maden projesinin derhal geri çekilmesini istiyor

Duygu KIT

Kulp Madencilik ve Dış Ticaret Anonim Şirketi tarafından Amed’in Pasûr ilçesinde bulunan Hasendîn Yaylası’nda yapılmak istenen ve yedi köy ile otuz merayı etkileyecek projeye karşı köylülerin mücadelesi on yedi yıldır sürüyor. Köylüler maden ocağına suyu ve toprağı kirleteceği, geçim kaynakları olan hayvancılık ve arıcılığı bitireceği gerekçesiyle karşı çıkıyorlar. 2008 yılında verilen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu geçersiz sayılmasına rağmen faaliyetlerini sürdüren ve geçtiğimiz aylarda tekrar girişimde bulunan şirkete tepki gösteren köylülerin maden projesine karşı 1 Temmuz 2025’de başlattığı nöbet ise on dördüncü gününe girdi. Nöbetteki köylüler birçok canlıya ev sahipliği yapan ve geçim kaynakları olan bölgeyi şirketin maden talanına teslim etmeyeceklerini söyledi. Köylülerin direnişi ve talepleri için köylülerin vekili Ahmet İnan, köylülerden Recep Aslanhan ve Amed Ekoloji Meclisi’nden Leyla Çite gazetemize konuştu.

‘Hesendîn bir hafıza’

Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Genel Başkanı avukat Ahmet İnan hayata geçirilmek istenen projeden etkilenecek köylerin ‘90’larda yakılıp boşaltıldığını şimdi ise ikinci kez insansızlaştırma girişimi ile karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Ahmet İnan bölgenin özelliğine ilişkin şu bilgileri verdi, “Hasendîn Kürdistan’da ekoloji mücadelesinin ilk defa yerelden tepkinin yükseldiği, kitleselliğin oluştuğu yerlerden biri oldu. Genel olarak Amed, Şırnex, Mêrdîn, Êlih’te yaşam alanları yok ediliyor ama bir tepkisizlik, hareketsizlik vardı. Hasendîn bu noktada bir cevap oldu. Halk Pasûr çayına yapılan HES’ten çok iyi ders çıkardı. Çünkü HES’ten sonra Pasûr merkez içme suyunu şu anda hazır sulardan karşılıyor. İnsanlar bölgenin nasıl kurutulduğunu, suyun nasıl gasp edildiğini, oradaki balıkları, canlı yaşamının öldüğünü acı bir tecrübeyle edinince bu sefer benzeri bir projeye aldanmadılar. Ayrıca Hesendîn sadece köylerin merası değil kültürel bir hafıza da aynı zamanda. Havalar sıcak olduğundan itibaren insanlar orada çadır kurup aylarca kalıyorlar. İnsanların huzur alanı, dedeleri orada dengbej söylemiş. Hem hayvancılık, hem arıcılık hem de yeni nesillere sözlü edebiyat aktarımlarının yapıldığı bir bölge.”

‘ÇED skandalı ortaya çıktı’

“Şu an Türkiye’de ÇED raporu olmadan 4. Grup Maden faaliyetine başlanan tek yer Hesendîn.” şeklinde konuşan Ahmetİnan, Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma talepli açtıkları dava ile hukuki mücadelelerinin de devam ettiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti; “Geçen sene bakanlığa yazı yazarak hukuki süreci başlatmak için ÇED raporunu istedik. Bize gelen cevapta ÇED raporunun düştüğü belirtildi. Söz konusu bölge için ÇED raporu 2007 yılında alınmış ve beş sene içinde faaliyete başlanmamış. ÇED yönetmeliği gereği beş sene içinde faaliyete başlanmadığında rapor geçersiz oluyor. Biz ilgili yazıyı aldık ve şirket alandan def edildi. Fakat şirket yaklaşık iki ay önce tekrar bölgeye geldi. Bunun üzerine Bakanlığa tekrar yazı yazdık. Bize gelen cevap ‘Hata yapmışız’ oldu. Meğer şirket bizden sonra bakanlığa giderek aldığımız yazıyı geçersiz kılan ikinci yeni bir yazı alıyor. İdare kendi verdiği cevabı hiçbir somut değişim ve gelişme olmadan kendi kendine inkar edemeyecekken bu oluyor. Ama bununla da şu itiraf edilmiş oldu: ÇED raporu geçersiz olmasına rağmen şirketin bölgede çalıştığı hatta 100 ton maden çıkardığı ve vergi ödemediği beyan edilmiş oldu.”

‘Şirket hukuksuzlukta ısrar ediyor’

Ahmetİnan, toplumsal baskı ve kamuoyu desteği olmazsa mahkemede kaybetme ihtimallerinin yüksek olduğuna işaret etti. “Ekolojiye duyarlı kişilerin ve kamuoyunun önemli bir yaşam ve doğa alanı olan Hasendîn için baskı yaratması oldukça önemli.” diye ekleyen İnan şöyle devam etti, “Tüm bu gelişmelerden sonra normalde Diyarbakır Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün sahada analiz yapıp, uydu görüntülerini incelemesi lazım. Yine kanun yönetmeliği gereği şirket çalışmaya başlamadan birçok kuruma faaliyete başlama bildirgesi göndermesi lazım. Bu gelişme üzerine yine mahkeme yoluna gittik ve tekrar bir skandal ortaya çıktı. Talebimiz üzerine mahkeme bakanlıktan ÇED raporunu istediğinde şok edici bir cevap aldık: ÇED raporu selde yok olmuş, ortada bir ÇED raporu yok. Biz de sorduk: Peki şirket rapor olmadan nasıl faaliyete başladı? ÇED raporu yoksa şirket 100 ton madeni nasıl ve neye göre çıkarabiliyor? Demek ki suç işlenmiş. Bugün Hasendîn’de yerelin tepki gösterebilmesi, sivil toplumun meslek örgütlerinin onların yanında olabilmesi önemlidir. Hukuki olarak elimiz ancak böyle güçleniyor.”

‘Petrol arama faaliyetleri arttı’

Amed Ekoloji Meclisi aktivisti Leyla Çite uzun süredir Hasendîn Yaylası’ndaki mücadeleye destek verdiklerini kaydetti. Leyla Çite son gidişlerinde yayladaki suda kimyasal maddeler gördüklerini aktararak önemli bir zenginliğe sahip olan Hasendîn Yaylası’nın korunması için daha çok desteğe ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Leyla Çite şu bilgileri verdi, “Yaylada önemli bir su varlığı var. Bu su varlıkları çevredeki yedi köyü kapsıyor. Buradaki köylüler hayvancılık, arıcılık, ipekböcekçiliği yapıyor, geçimlerini bu bölgeden sağlıyorlar. Yapılmak istenen proje de doğrudan bu köylülerin tamamını etkileyecek. Şimdi ise şirket gizliden gizliye oraya bir yol yapma niyetinde. Geçen sene de benzer bir girişimleri olmuştu ve köylülerle büyük bir eylem düzenlemiştik. Bu bölgenin maden sahası için büyütülmesi, köylülerin burada kaybetmesi diğer bütün alanlar için kötü olacak. Aksi şekilde de kazanılması, şirketin bölgeye girememesi diğer yerlere de motivasyon sağlayacak. Şu anda sadece Pasûr değil Amed’in bütün ilçelerinde yoğun bir şekilde petrol arama maden faaliyeti yürütülüyor. Yapılacak madencilik aynı zamanda endemik bitkileri, ekosistemi zengin olan doğal alanı ve tüm varlıkları yok edebilir. Barış inşasının konuşulduğu bugünlerde doğanın ve yaşam alanlarımızın da barışa ihtiyaç duyduğunu, ekolojik ve toplumsal barışın ancak birlikte inşa edilebileceğini unutmamalıyız. Bu nedenle bizler de Hasendîn Yaylası’nı korumak için mücadelemize devam edeceğiz.”

‘Hesendîn Pasûr’un kalbidir’

Madenin etkileyeceği yerlerden olan Nêrçik Mahallesi’nden Recep Aslanhan da yaşam alanlarının korunması için kamuoyu desteğine ihtiyaç duyduklarını vurguladı. Söz konusu proje geri çekilene kadar nöbetlerine devam edeceklerini belirten RecepAslanhan şunları dile getirdi, “Hasendîn Yaylası’nın etrafında yedi tane köy otuza yakın mezra var. Bütün sularımız yayladan geliyor. Burayı mera olarak kullanıyoruz. Çadırlarımızı kuruyoruz hayvancılık için, arılarımız var. Pasûr’un kalbi Hasendîn’dir. Burası gittiğinde Pasûr’un hiçbir şeyi kalmaz. Zaten baraj ve HES yapıldı doğamız talan edildi. Hasendîn’e de bir şey yapılırsa artık Pasûr’da yaşam kalmayacak. Onun için bizim kamuoyundan, halktan, duyarlı kesimlerden beklentilerimiz önemlidir. Mücadelemize katılmalarını, bizle beraber hareket etmelerini istiyoruz. Hasendîn’i ancak dayanışmayla kurtarabiliriz.”

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

DEM Parti’den 4 kentte halk buluşmaları

Sonraki Haber

Sen mi geldin? Ben mi gittim?

Sonraki Haber
Kürt siyasallaşması ve spor

Sen mi geldin? Ben mi gittim?

SON HABERLER

Suriye ve Barrack’ın akıl tutulması

Suriye ve Barrack’ın akıl tutulması

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Silahların küllerinden doğan Anka Kuşu

Silahların küllerinden doğan Anka Kuşu

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Gönderilmemiş mektup

PKK’ye veda ederken…

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Efrin’de tekrar Kürtler çoğunlukta

Efrin’de tekrar Kürtler çoğunlukta

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Herhalde artık bir şeyler değişir

Herhalde artık bir şeyler değişir

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Özgür tutsaklar

Artık silah değil, siyaset zamanı

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Kürt siyasallaşması ve spor

Sen mi geldin? Ben mi gittim?

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır