Meslektaşları, Nûjiyan’ın Şengal’de kadın basının geliştirilmesinde ve Êzidî kadınların seslerinin dünyaya duyurulmasında emeğinin çok önemli olduğunun altını çizerken, ‘Onu ne kadar anlatsak eksik kalır’ diyor
Gazeteci Nûjiyan Erhan (Tuba Akyılmaz), Şengal’in Xanesor kasabasında 3 Mart 2017 tarihinde haber takibi yaptığı esnada Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP) bağlı güçler tarafından hedef alınarak yaralandıktan sonra 22 Mart 2017’de yaşamını yitirdi. 2005 yılında özgür basınla tanışan Nûjiyan, birçok kurumda çalıştı. Özelde kadın basın geleneğinde yer alan Nûjiyan, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kapatılan Jin Haber Ajansı (JINHA) ve internet gazetesi Şûjin’da çalıştı. Çira TV’de program sunuculuğu da yapan Nûjiyan, son olarak bulunduğu Şengal’de kadınların yaşadıklarını dünyaya duyuruyordu. Şehba ve Kobanê’deki gazeteciler, meslektaşları ve birlikte mücaedele yürüttükleri Nûjiyan’ı Jinnews’ten Yara Kendeş ve Hêlîn Asmîn anlattı.
Şengal’de herkes Nûjiyan’dan söz ediyor
Nûjiyan’ın Xanesor’da Şengal’e yönelik saldırıları izlediğini söyleyen Dilgeş, onun bilinçli olarak hedef alındığını belirtti. Dilgeş, şöyle devam etti: “Nûjiyan’ın şehadetinin üzerinden 5 yıl geçti. Bizler özgür basın çalışanları olarak işimizi yapıyoruz. Şengal’de şu anda onlarca Êzidî kadın, basın çalışması yürütüyor. Kuşkusuz bu Nûjiyan’ın emeği sayesinde oldu. Şimdi Şengal’de herkes Nûjiyan’dan söz ediyor. Çünkü Nûjiyan, Şengal’e gittiğinde Şengalli kadınların sesi olmak istedi. Çünkü Şengalli kadınlar katliam ve fermandan geçiriliyordu. O dönemde Nûjiyan arkadaş kamerası ile Şengalli kadınların acılarını kamuoyuna yansıttı. Nûjiyan, Şengalli kadınların rengi ve sesi oldu. Nûjiyan’ın emeği olumlu bir etki yarattı. Bu temelde Nûjiyan arkadaşı büyük bir saygı ve sevgi ile anıyorum.”
KDP’nin saldırılarını duyurmak istiyordu
Nûjiyan’ın kadınların gerçeği, çocukların sesi ve çığlığı olduğunu ifade eden Dilgeş, “Nûjiyan arkadaş, Gurbetelli ve arkadaşlarından devraldığı kalem ve kamera ile çalışmasını yürüttü. Bizler de şimdi onların ardılları olarak bu çalışmayı sürdürüyoruz. Nûjiyan güler yüzlü bir arkadaştı. Ona senin adın Rûken mi diye sordum. Bana ‘hayır’ diye cevap verdi. Kendisini Kürdistan’da yaşanan acılara kalkan yaptığını söylüyordu. Canlı kalkan olarak katıldığını söyledi. Nûjiyan bir süre sonra basın çalışmalarını yürütmeye başladı. En son hakikati dünyaya duyurma yolunda yaşamını yitirdi. O dönemde AKP ve KDP’nin desteği ile Xanesor’a yönelik saldırı yapıldı. Nûjiyan o dönemde KDP’nin saldırılarını duyurmak istiyordu. Çünkü bu savaşın amacı Şengal’de bir kez daha fermanı tekrarlamaktı. Yazıları ve şiirlerinde de bu belli oluyordu” diye konuştu.
Onu ne kadar anlatsak eksik kalır
Nûjiyan’ın bir Kürt kadını ve mücadeleci bir gazeteci olarak direndiğini belirten Dilgeş, şunları kaydetti: “Hastanede 19 gün direndi. Canlı kalkan olarak katılımından sonuna kadar, fermana karşı direndi ve gerçekleri ortaya çıkarmak istedi. Kısacası yaşamın bütün alanlarında direnişçiydi. Nûjiyan arkadaşın bir yanı yetişkin bir yanı da hep çocukluk hayallerini yaşamak isteyen biri idi. Her zaman büyük görünüyordu. Çünkü çok büyük düşünüp öyle yaşıyordu. Çok canlıydı. Onu ne kadar anlatsak eksik kalır. Biz de arkadaşımızın izindeyiz. Nûjiyanların ruhu ile özgür basın çalışması yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.
Dünyaya eşsiz bir direniş gösterdiler
Nûjiyan’ın meslektaşı Cînda Osman da, gazetecilik yaparken Nûjiyan’ı tanıdığını dile getirdi. Cînda Osman, “Heyecanı ile etrafını da heyecanlandırıyordu. Doğa, canlılar, hayvanlar, ova ve dağlara ilişkin arayışları vardı. Bir süre sonra Şengal’e yönelik ferman gerçekleşti ve Nûjiyan arkadaşla birlikte Şengal’e geçtik. Savaş sürüyordu. Gerçekten de Şengal’de yaşam, durum çok zahmetliydi. Savaştan dolayı halk kaygılıydı. Ancak bu kadar zorluğa rağmen dünyaya eşsiz bir direniş de gösterdiler. Böyle bir dönemde Şengal’e geçtik ve burada basın çalışması yürütmek istedik. Şengal’deki kadınları daha çok öne çıkarmak istedik” diye konuştu.
Kadınlar onunla kendini geliştirdi
Şengal’de ilk dönemde basın çalışmalarının güçlü olmadığına değinen Cînda Osman, ancak sonrasında önemli bir gelişmenin olduğunu belirtti. Cînda Osman, “Şengal’de kadınlar rahat çalışamıyorlardı ve basın çalışmalarında rahatlıkla yer alamıyorlardı. Bu yüzden bu alanda eğitim biraz zordu. Nûjiyan arkadaş kadınların örgütlenmesi, gelişmesi ve kendilerini yönetebilmesi için çok emek verdi. Nûjiyan’ın yaklaşımları ile kadınlar kendini geliştirdi. Her zaman onlara yoldaş olmak istedi” sözlerine yer verdi.
Arkadaşlarının yüreğinde taht kurdu
Şengal’de koşullar zorlu olsa da Nûjiyan’ın emek, direniş, heyecan ve coşkusu ile engelleri aştığını vurgulayan Cînda Osman, bölgede basın çalışmalarının başlamasında Nûjiyan’ın büyük emek verdiğini ifade etti. Cînda Osman, şöyle konuştu: “2 yıl içerisinde Nûjiyan birçok hayalini gerçekleştirdi. Değişim ve dönüşüme ilişkin birçok yöntemi vardı onun. Basın çalışmaları gerçekten de zordur ama aynı zamanda bir o kadar da keyiflidir. Nûjiyan, arkadaşlarının yüreğinde taht kurdu ve bizler de her zaman bu özgürlük kıvılcımlarının izinde olacağız.”
ŞEHBA/KOBANÊ