HES tedidine karşı konuşan Nurhak ve Çevre Köyleri Doğal Hayatı Koruma ve Kültür Derneği Başkanı Zeynel Gül, ‘Bölgedeki hayvancılığı ve tarımı bitirmek ve insanları buradan göçertmek istiyorlar’ dedi
Mereş’ın (Maraş) Nurhak ilçesi kırsal Umutlu Mahallesi sınırlarında bulunan Göksu Çayı, üzerinde kurulan Hidroelektrik Santralleri (HES) projeleri nedeniyle kuruma tehlikesiyle karşı karşıya. Toplam uzunluğu 145 kilometre olan ve bunun 35 kilometresi Mereş’ın Nurhak ilçesinden geçen Göksu Çayı’nın yıllık ortalama debisi 10,90 metreküp saniye. Göksu Çayı üzerinde 12 yıl önce kurulan HES nedeniyle bir yandan çayın yatağı değiştirilirken, diğer yandan akan su HES için kurulan büyük havuzlarda toplanıyor ve bu durum çay yatağını kurutmak üzere. Özel bir şirket tarafından Göksu Çayı üzerinde yeni bir HES projesi başlatıldı.
Su, yatağından çalınıyor
Nurhak ve Çevre Köyleri Doğal Hayatı Koruma ve Kültür Derneği Başkanı Zeynel Gül, Göksu Çayı üzerinde kurulan HES’in yarattığı ekolojik tahribata dikkat çekti. HES’in yapıldığı alanın hayvancılığın yaygın olduğu bir bölge olduğunu vurgulayan Gül, tahribat nedeniyle hayvancılığın azaldığını belirtti. Gül, “Bu yapı 12 yıl önce kuruldu. Buradaki HES çalışması diğer bölgelerden farklı. Göksu Çayı’nın kaynak kısmına yerleştirilen borularla sular birkaç kilometre yerin altından, tepenin başına taşınıyor. Tepenin başına kurulan büyük havuzda su toplanıyor. Suyun debisi az olduğu için suyun aktığı yataktaki bütün su kesiliyor. Günde yaklaşık 17 saat su kesilerek havuz dolduruluyor. Havuz dolduktan sonra birkaç saat için borular vasıtasıyla dere yatağına boşaltılıyor” dedi.
Ormanlar yok ediliyor
Çay suyunun kesilmesinden kaynaklı su ve su kenarı habitatının olumsuz etkilendiğini kaydeden Gül, “Derenin içinde bulunan canlı yaşamı da suyun kesilmesinden dolayı olumsuz etkileniyor. Günde 17 saat su kesintisi olduğu için insanlar bu dereden faydalanıp topraklarını sulayamıyor” diye konuştu. Gül, “Ormanlık alanın bulunduğu dağlık bölgede yapılan yol, hem ağaçların kesilmesine hem de topografyanın parçalanmasına, büyük miktarda ormanlık alanın yok olmasına hem de yüzey toprağının yok olmasına neden oldu” diye belirtti. Göksu Çayı’nın kuruma tehlikesi yaşadığının altını çizen Gül, “Var olan HES yeteri kadar ekolojik yaşamı yok ederken, şimdi ikinci bir HES yapılması planları var. Bununla bölgedeki hayvancılığı ve tarımı tamamen bitirmek ve inanları buradan göçertmek istiyorlar” şeklinde konuştu.
Haber: Ömer Akın – Mereş / MA
