• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
11 Haziran 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar İlham Bakır

O zaman geriye ne kalır?

20 Aralık 2022 Salı - 00:00
Kategori: İlham Bakır, Yazarlar
Kurak Günler, biat ve onurlu duruş

Tüm inanışlara ait kutsal kitaplarda, mitolojik hikayelerde, destanlarda, halk arasında çok eski dönemlerden beri söylenegelen efsanelerde, menkıbelerde, Tanrı’nın şiddetle yasakladığı günahları işleyen kişilere yahut topluluklara Tanrı’nın gönderdiği şiddetli cezalardan söz edilir. Halkın ortak hafızasında da bunlara benzer yaratılmış hikayelerde topluluğa zarar veren davranışlar içerisinde olanlara dönük Tanrı’nın verdiği cezalar anlatılır. Sel felaketleri, yanardağ patlaması, deprem gibi doğal afetler pek çok kutsal kitapta yoldan çıkan insanlara Tanrı’nın gazabı olarak tarif edilir. İnsanların taş kesilmesi, hayvana, bitkiye dönüşmesi kör olması ve benzeri hikayelerde de kaynağını aynı mantıktan alır. Kurulan toplumsal düzen korunmak istenmektedir. Yaşanan büyük felaketlerin, toplumsal düzenin bozulmasından dolayı Tanrı’nın bir cezası olarak tarif edilmek suretiyle toplumsal düzenin korunmasında bir baskı unsuru olarak kullanılır. Bu toplumsal düzen her zaman baskıcı kralların devletçi düzeni değildir elbette. İlksel topluluklarda da, topluluğa zarar veren davranışların bir kutsal güç tarafından cezalandırılacağına dair kurucu ve sürdürücü hikayeler anlatılmıştır. Aç gözlülük, hırs, hırsızlık, beslenmenin ve barınmanın sağlandığı kaynak olan doğaya ve onun çeşitli unsurlarına saygısızlık toplumsal düzene zarar veren suçlar ve günahlar olarak tarif edilmiş ve cezalandırılmış, böylece kutsal gücün tüm topluluğa zarar vermesinin önüne geçilmiştir.

Tanrı’nın, yoldan çıkan insanları topluca cezalandırmasına dönük en büyük ve en bilinen felaketler Nuh tufanı ile  Sodom ve Gomore kentlerinin yok oluşudur. Nuh tufanı, insanların Tanrı’yı inkar etmelerinden dolayı Tanrı’nın dünyayı sular altında bırakmasıyla sonuçlanan bir felaketken Sodom ve Gomore eşcinsel ilişkinin yaygın olması nedeniyle Tanrı’nın sülfür yağmurları yağdırarak bu iki kenti yok ettiği felakettir. Her iki felaket de tek Tanrılı dinlerin, devletçi, egemenlikçi düzeni, iktidarı, muktediri korumak için yarattıkları hikayelerdir. Fakat toplumsal hafıza bunları bir suç ve ceza denklemi içerisinde ele alarak anlatmaktadır binlerce yıldır.

İlk insan topluluklarından günümüze geçen on binlerce yıla rağmen aslında suç olarak tarif edilen şeylerde çok fazla değişen bir şey yok. Hırsızlık, yağma, haksız kazanç, aç gözlülük, doğal kaynakları yağmalama, tecavüz, bugün de tıpkı binlerce yıldır olduğu gibi hala suç. Ancak bunlara dair kurulan ceza denkleminde muktediri koruyan yasalar eskisinden çok daha güçlü. Muktedir olan, eylemek ve eylediğinden dolayı ceza almamak lüksüne tarihin hiçbir döneminde bu güçte sahip olmamıştı. Fakat bundan daha beteri, daha korkuncu toplumun da bu cürümleri artık suç olarak görmekten uzaklaşmaya başlamasıdır. Gücü yetenin, bu suçları işlemesi toplumsal algıda bir hak olarak şekil almaya başlamıştır. Bu durumun, toplumu felakete sürükleyecek bir yaygınlığa sahip olduğunu söylemek hiç de abartılı olmayacaktır. Bir iktidarın onca yalan, dolan, talan ve yağmaya, onca zulüm ve baskıya rağmen hala ülkenin yarısı tarafından destekleniyor olması; diğer yarısının bunlar karşısında bir iki cılız tepkisi dışında sesiz kalması durumu, başka nasıl tarif edilebilir? Bu durum aslında iktidar sırası kendine gelince aynı şeyleri yaşatacaklarının bir işareti değil mi? Ülkedeki hiçbir ötekisinin gerçek anlamda dertlerini, sorunlarını gündemine almayan, sadece mevcut iktidarı değiştirmeye odaklanan bir muhalefetin toplumu felakete sürüklemekten kurtarması mümkün müdür? Doğaya, insana, çocuklara, kadınlara karşı işlenen onca ağır suç bir toplumu helak edecek büyüklükte bir tufanı hak ediyorken yaşanan cezasızlığa, elle tutulur bir tepkisi olmayan bir toplumun bir geleceği olabilir mi? Altı yaşında bir çocuğun bütün ailesinin içinde olduğu; tarikat, cemaat denen tüm topluluk üyelerinin buna karar verdiği, devletin, kolluk gücünün, yargının görmezden geldiği organize bir tecavüz felaketi, gökten ateş ve sülfür yağmurları yağmasını hak etmez mi? Büyük tufanların kopmasını, buna karışanların, rıza gösterenlerin taş olmasını… Böylesi bir olay karşısında kıyametin koparılmadığı, yerin göğün inletilmediği, hayatın durdurulmadığı, insanın kendisine yeme içmeyi haram kılmadığı bir normallik hüküm sürüyorsa hala… O zaman geriye ne kalır?

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

19 Aralık ve bugün…

Sonraki Haber

30 yıl sonra tahliye edilen Ateş zılgıtlarla karşılandı

Sonraki Haber
30 yıl sonra tahliye edilen Ateş zılgıtlarla karşılandı

30 yıl sonra tahliye edilen Ateş zılgıtlarla karşılandı

SON HABERLER

GOP Belediyesi AKP’ye geçti, Avcılar ve Büyükçekmece CHP’de

GOP Belediyesi AKP’ye geçti, Avcılar ve Büyükçekmece CHP’de

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

Sudanlı Yazar Nemir: Öcalan’ın Demokratik Ulus modeli özgürlüğe giden tek yoldur

Sudanlı Yazar Nemir: Öcalan’ın Demokratik Ulus modeli özgürlüğe giden tek yoldur

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

DEM Parti Eş Genel Başkanları, Devlet Bahçeli ile görüşecek

DEM Parti MYK ‘süreç’ gündemiyle toplandı

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

CENTCOM: Irak ve Suriye’de yaklaşık 2 bin DAİŞ’li var

CENTCOM: Irak ve Suriye’de yaklaşık 2 bin DAİŞ’li var

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

İran: İsrail’e güçlü bir tokat attık

İran: İsrail’e güçlü bir tokat attık

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

Güney Afrika’da kar fırtınası: En az 7 kişi öldü

Güney Afrika’da kar fırtınası: En az 7 kişi öldü

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

Polis kavga eden ailelere şiddet uyguladı

Polis kavga eden ailelere şiddet uyguladı

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır