• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
23 Haziran 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Obskürantizm (Bilmesinlercilik)

2 Ocak 2021 Cumartesi - 00:25
Kategori: Yazarlar

Bir ülke düşünün, deniziyle, toprağıyla, gölüyle, nehriyle üzerinde ağırladığı insandan börtü-böceğe tüm canlılara eşsiz yaşamsal zenginlik bahşettiği bir yerküre parçasında kurulu olsun… Ama yerkürenin bu bölümünü yönetenler bir taraftan tüm doğayı talan ederek canlıların yaşam kaynağını geri dönüşü olmayacak biçimde yok ederken, diğer taraftan yurttaşlarının çok büyük bölümünü açlığa terk etsin… Tüm bunların üzerine bir de kendisine karşı oluşacak direnişi kırmak için aynı yerküre parçası üzerinde yaşayan halkları; inanç, etnik kimlik üzerinden bölüp birbirine düşman etsin.

Böyle bir ülkede yaşayan insanların mutlu olabilmesi, refaha, huzura kavuşabilmesi mümkün mü?

Doğal zenginliklere, insan emeğine el koyarak servet edinen ve yönetimi elinde bulunduran küçük bir azınlık dışında böyle bir ülkede insanların mutlu, huzurlu olabileceğini düşünen çıkar mı acaba?

Çıkmaz, düşüncesindeyim.

Hal böyle iken, iç güdüsel olarak yaşamda kalmanın ve geleceği güvenceye almanın mücadelesini veren insanlar yaşam kaynaklarını talan eden; kendilerine açlığı, sefaleti ve daha önemlisi geleceği belirsiz, güvencesiz bir yaşamı reva gören bir yönetime neden rıza gösterir?

Tüm canlılar gibi insanın da iç güdüsel olarak tepki vermesi gereken durumlarda tepkisiz kalarak rıza göstermesinin başlıca nedeni karşı karşıya olduğu durum konusunda bilgi sahibi ol(a)maması ya da vereceği tepkinin sonucunda daha büyük bir tehlikeyle karşılaşacağı korkusudur.

Obskürantizm ya da “bilmesinlercilik” de denen bu durum, tarihin ilk dönemlerinden beri kullanılagelen bir yöntem. Bilgiyi tekelinde tutanların, bu gücü ellerinden kaçırmamak için geri kalanların bilgiye erişimini zorlaştırmaya veya imkansız kılmaya yönelik çabalarına verilen isim. Yani kasıtlı olarak gerçeğin/bilginin toplum tarafından  bilinmesini engellemeye çalışmadır. Meşhur örneklerinden biri Orta Çağ Avrupası’nda ısrarla dini ve entellektüel sahada ölü bir dil olan Latincenin kullanılmasıdır. Böylelikle eski Yunan ve Roma’dan miras kalan bilgi, katolik kilisesinin tekelinde kalmıştır. Ta ki Rönesans’a kadar.

Yakın zamanlı bir başka örnekse demokrasiye son verip, Almanya’yı tek parti diktatörlüğüne dönüştürmeyi başaran Nazilerin; Almanların sadâkatini, desteğini ve işbirliğini kazanmak için geniş çaplı bir propaganda harekâtı başlatmasıdır. Goebbels’in liderliğindeki Nazi Propaganda Bakanlığı gazete, dergi, kitap, sanat, radyo miting, toplantı… gibi Almanya’daki bütün iletişim araçlarının kontrolünü ele geçirmiştir. Herhangi bir şekilde Nazi inançlarına ya da rejime karşı tehdit oluşturan görüşler sansüre uğramış ya da tüm medyadan kaldırılmış, bilgi Nazilerin süzgeciyle sunulmaya başlanmıştır.

Tarihin tekerrür ettirildiği böylesi durumlardan biri de bizde yaşanmakta uzun zamandır…

Bilgi sahibi olunmadan korkunun egemen olduğu koşullarda bilinç edinilebilmesi ve yaşamı, geleceği tehdit eden koşullara tepki gösterilmesi de beklenemez haliyle.

Dolayısıyla ülkeyi yöneten iktidar sahipleri, bunu çok iyi bildiği için gerçekleri toplumdan gizler ve ellerindeki propaganda araçları (Nazilerin kullandığı yukarıda sayılan alanlara eğitim sistemi, akademi, dijital dünyayı da ekleyerek) sayesinde yarattıkları yanılsamayla yalan, talan, sömürü düzeninin toplumun faydasına olduğu algısı yaratırlar. Yine aynı araçları kullanarak milliyetçiliği ve/veya dinciliği yükselterek halklar arasında düşmanlığı körükleyip, kendilerine yönelecek tepkileri etkisiz hale getirmeye çalışırlar.

Propaganda araçlarının toplumu ikna etme ve bölme konusunda yetersiz kalması halindeyse korku, kaygı yaratarak toplumu sindirme çabası içine girerler. İkna ve korku yaratma çabalarına rağmen iktidarın sorgulanıp, itirazların yükselmeye başladığı durumlarda ise devletin sahip olduğu baskı araçları (kolluk güçleri, yargı, cezaevleri vb) devreye girer.

Yönetenlerin gerçekleri gizleme, çarpıtma; halkları bölme; baskı aygıtlarını kullanma gibi yöntemleri karşısında tek çare birlikte mücadeledir, bunu gerçekleştirmenin en önemli aracı ise örgütlenmektir. Örgütlenmek için bilinç, bilinçli olmak için de “gerçeklere dair bilgi sahibi olmak” gerekir.

Örgütler, genellikle bilinçli kişiler tarafından, mücadelenin aracı olması hasebiyle kurulur. Bunu başarabilmeleri için her şeyden önce toplumu egemenlerin propaganda araçlarına karşı gerçeklerle buluşturma ve bilinçlendirme işlevini de üstlenmeleri gerekir. Tahakkümlerin sınır tanımadığı ve ölçüsüzce zarar verdiği şu zamanlarda bu örgütlere her zamankinden fazla iş düşmektedir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Ekolojik krizin ve salgının nedeni kapitalizm..

Sonraki Haber

Er Düdük: Vücudumda sigara söndürüldü

Sonraki Haber

Er Düdük: Vücudumda sigara söndürüldü

SON HABERLER

Çin, ABD’nin saldırılarının BM Şartı’nı ihlal ettiğini belirtti

Çin, ABD’nin saldırılarının BM Şartı’nı ihlal ettiğini belirtti

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

İsrail, İran’a saldırdı

İsrail, İran’a saldırdı

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

‘Ama emperyalizm’ diyorsak…

Adını Putin koydu…

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

Zulme Karşı Direnmek

At iziyle it izi karışınca

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

Gültan Kışanak: Artık eskiye dönüş yok

Gültan Kışanak: Artık eskiye dönüş yok

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

‘It’s the economy, stupid!’

Tarım, toprak, su, mera, zeytinlikler, ormanlar yaşamdır, memlekettir

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

Doğru tutum – Doğru gündem

Doğru tutum – Doğru gündem

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır