• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
9 Mayıs 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Haydar Ergül

Öcalan, Gemlik yürüyüşü ve gazetecilerin gözaltına alınması

12 Haziran 2022 Pazar - 00:00
Kategori: Haydar Ergül, Yazarlar
Öcalan, Gemlik yürüyüşü ve gazetecilerin gözaltına alınması

Haydar Ergül

8 Haziran sabahı yapılan ev baskınlarında 20’si gazeteci olmak üzere toplam 21 kişi gözaltına alındı. Özgür basına yapılan bu gözaltına alma ve tutuklama ilk değildir. Kürt özgür basınının tarihsel serüveni otuz yılı aşkın bir süreye dayanmakta ve bu zaman içinde gözaltı ve tutuklama sayısını arşivlere bakmadan akılda tutmak olanağı kalmamıştır. Yine bu pratikler sadece gözaltı ve tutuklamalarla sınırlı değildir. Bu süre içinde onlarca gazeteci ve basın çalışanı faili aleni olan “faili meçhuller” sonucu katledilmiştir. Onların içinde Kürt bilgesi olarak bilinen Apê Musa da vardır.

Bir de buna, ağırlıklı Kürtlerin içinde yer aldığı başta HDK-HDP olmak üzere dernek, oluşum, politik parti, inisiyatiflere dönük gözaltı ve tutuklamalar eklediğinde büyük bir tablo ortaya çıkmaktadır. Burada Kürt’ün sesini ve soluğunu kısma temel gaye olmaktadır. Kürt adına söz söyleyecek, tavır ve tutum geliştirecek kurum ve örgütlü yapı bırakılmak istenmemektedir.

1980 12 Eylül baz alınacak olunursa, Kürt’ün özgürlük direnişi 42 yılını geride bıraktı. Tabii öncesi de var. Ancak 12 Eylül faşist askeri darbesi yeni yeni uyanışa geçen Kürt’ü uyanmadan boğma hamlesi olarak pratikleştirildi. Amed Zindanı’ndaki vahşet bu zihniyenin sonucu olarak ortaya çıktı. O zaman Kürt inkârı vardı. Yani Kürt yoktur, herkes Türk’tür. Kart-kurt teorileri revaçtadır.

Askeri müdahale hamlesi büyük bedeller pahasına boşa çıkarıldı. Direniş büyüdü, fiili olarak meşruiyet alanı yaratı; milyonlaşan ve bir halk hareketine ulaşan bir akış, klasik ret ve inkâr politikalarıyla idare etme olanağı bırakmadı. O yüzden de ağır ağır Kürt vardır noktasına gelindi.

“Kürt realitesini tanıyoruz” diyen ilk başbakan Süleyman Demirel’dir. İlerleyen süreçlerde “Kürt vardır, kardeşiz” söylemi sık sık vurgulanarak adeta bir gelenek yaratıldı. “Kürt vardır, kardeşiz” dendi ama hakları inkâr edilme dönemi açıldı. Özcesi tanıyarak inkâr etme dönemi oluyor bu. İnkârı “Kürt vardır” diyerek zamana yayma, direnişi çürütme; olmazlık teorisini resmi söylem haline getirme politikasıdır. Bu politikayla umut-umutsuzluk kıskacında Kürt’ü bıktırarak boğma yaklaşımıdır. “Çöktürme planı”nda da çarpıcı görüldüğü gibi Kürt’ün en doğal istemleri ve etkinlikleri “terörizm” yaftasıyla etiketlenerek boğulmaya çalışılıyor. Kamuoyu bu algının etrafında şekillendirilerek Kürt’ü görmemeye; yapılan haksızlıkları, saldırıları, hak ihlallerini görünmez kılmaya çalışma, özel savaşın bir biçimi olarak öne çıkarılmaktadır.

Genelde demokrasi mücadelesini, özelde de Kürtlerin özgürlük direnişine ilişkin etkinliklerin görülmesini sözde medya organlarında görülmesinin önüne geçildiğinden, bu pratikleri Kürt basını veya özgür basın görmektedir. Yapılan son ev ve kurum baskınlarında gözaltına alma; görülmek istenmeyeni görünür kılan, duyulmak istenmeyeni duyulur kılan Kürt gazeteciliğini susturma hedeflidir. Yani tamamen susturma, suskunluk içinde kimi yeni saldırıların hazırlığı olduğu da aşikârdır.

Öte yandan PKK Lideri Abdullah Öcalan 24 yıldır bir ada hapishanesinde mutlak tecrit altında tutuluyor. Yıllardır dış dünya ile bütün iletişimi kesilmiştir. Öcalan’ın sağlığı bile Kürtler açısından ciddi bir endişe konusudur.

Başta Kürtler olmak üzere kamuoyu açısında Öcalan’ın rolü ve misyonu bilinmektedir. Türkiye’nin demokratik, özgür bir ülke olması ve barış içinde yaşaması, Kürtlerle varılacak bir müzakere ve uzlaşıyla olanaklıdır. Bunun sağlanmasında Öcalan’ın rolü stratejiktir. O açıdan Öcalan üzerindeki mutlak tecrit Kürt ve demokratik kamuoyu açısından ciddi endişeye kaynağıdır.

İmralı ada hapishanesinde Türk hukuk mevzuatı askıya alınmış, uygulanmamaktadır. Bu yaşananlara tepki vermek en insani bir durumdur. Bu amaçla çeşitli demokratik parti ve kurumun tecride dikkat çekmek için, 12 Haziran günü Bursa-Gemlik’e yürüyüş çağrısı yapıldı. Özgür basın çalışanı ve gazetecilerin gözaltına alınması Gemlik yürüyüşünün kamuoyuna mal olmasını, tecride duyarlı kılınmasını engellemeye dönüktür de aynı zamanda. Tecridin görülmemesi, duyulmaması istenmektedir. Ancak bütün bu engelleme girişimlerinin sonuç vermediği, doğru ve hakikatin kendini gerçekleştirme gerçekliğinin tarihsel bir veri olduğu tartışma götürmez. Yine Kürt gerçekliğinde bunun defalarca kanıtlandığı da bir hakikattir.

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Başkanın tutsaklığı

Sonraki Haber

Eskisi gibi olmaz

Sonraki Haber

Eskisi gibi olmaz

SON HABERLER

Kongre sonrası AKP’den ilk açıklama

Kongre sonrası AKP’den ilk açıklama

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

Gözaltına alınan öğrenciler serbest

Gözaltına alınan öğrenciler serbest

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

HDK İstanbul’da ‘Demokratik Toplum Buluşmaları’ kürsüsü kuracak

HDK’den ‘kongre’ açıklaması: Kritik bir eşikten geçildi

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

İsviçre’de Alevi mezarlık alanı açıldı

İsviçre’de Alevi mezarlık alanı açıldı

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

Artemêt’te dil bayramı şöleni

Artemêt’te dil bayramı şöleni

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

Bakanlığın toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan açıklamasına tepki

Bakanlığın toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan açıklamasına tepki

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

Bakırhan: Öcalan konuşmalı ve müzakereye geçilmeli

Tuncer Bakırhan: Ülkenin önünde yeni ve tarihi bir kapı aralanabilir

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır