Abdullah Öcalan’ın çağrısına işaret eden Şengal Özerk Yönetimi Eşbaşkanı Cihan Celo, ‘Bu çağrı, Êzidî rönesansının temelidir’ dedi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’yla” ulus devletin karşıtlaştırıcı, çatışmacı ve şiddet temelli yapılanmasına karşı farklılıkların birlikteliğini esas alan ve sorunların barış ve demokratik temelli bir toplumsal modeli önerdi. Abdullah Öcalan’ın önerisi doğrultusunda PKK kendini feshetme ve silahsızlanma kararı aldı. Çağrı, bulundukları bölgelerdeki ulus devletlerin siyasi, askeri, dini, kültürel baskısıyla karşı karşıya olan dini ve etnik kimlikler tarafından desteklendi. Bu çağrıyı destek verenler arasında yakın zamanda DAİŞ’in uyguladığı soykırımlar karşı karşıya kalan şimdi ise Irak yönetimi ve Federe Kürdistan Yönetimi’nin baskısı altında olan Êzidîler de yer alıyor.

Êzidîleri temsile eden Şengal Özerk Yönetimi Eşbaşkanı Cihan Celo, Êzidî halkının tarih boyunca katliam ve soykırımlara maruz kaldığını hatırlatarak, 73’üncü ferman olarak isimlendirdiği DAİŞ saldırılarıyla Êzidî toplumunun yok edilmek istendiğini, buna karşı Abdullah Öcalan’ın felsefisiyle karşı koyduklarını kaydetti. Çağrıyı değerlendiren Cihan Celo, “Özellikle Êzidî kadınlar hedef alındı. Ancak kadınlar Önder Apo’nun fikir ve felsefesiyle bu fermanlara cevap oldu. Bugün kadınlar öncülüğünde bir Êzidî rönesansı gerçekleşiyor” dedi.
‘Verdiğimiz emek boşa gitmeyecek’
Öcalan’ın fikirlerinin Êzidî toplumunu yeniden örgütlediğini ifade eden Cihan Celo, “Bu fikir, hem doğaya hem barışa hem de demokrasiye bağlıdır. Ulus-devlet sisteminin etkisiyle toplum zaman zaman özünden uzaklaştırılsa da Önder Apo’nun felsefesi Êzidî halkını yeniden özüne döndürmüştür. Bizler de bu çağrı etrafında kenetlenerek, barış ve demokratik toplumum inşa ile demokratik ulus sistemini, özerk yönetim sistemini kuracağız. Çünkü Önderlikle Êzidî toplumun fikirleri iç içedir ve ikisini birbirinden ayrı ele alamayız. Bu fikir ki hem doğaya hem barışa hem de demokrasiye bağlıdır. Ama ulus devlet sisteminin saldırıları ve etkisi kısmi de olsa bu toplumun özünden ve cevherinden uzaklaşmasına neden oldu. Ancak Önder Apo’nun felsefesi Êzidî fikriyatını örgütledi. Êzidîler kölelikten özgürlüğe, ezilmişlikten bağımsızlığa, soykırımdan direnişi oluşturan bir süreç geliştirildi. Bizler, bu çağrı ile birlikte mücadelemizi büyüteceğiz ve Êzidîlerin birlik ve beraberliğini kadın öncülüğünde gerçekleştireceğiz. Önder Apo gönderdiği mesajda da her şart ve koşulda Êzidî toplumu ile birlikte olacağını ve yanlarında yer alacağını söylemişti. Önder Apo’nun bizim için verdiği emek boşa gitmeyecektir” ifadelerini kullandı.
Demokratik Ulus inşası
Şengal Özer Yönetimi’in Abdullah Öcalan demokratik konfederalizm modeliyle inşa edildiğini dile getiren Cihan Celo, “Ferman sonrası kurulan meclislerin eksik ayağı komünlerdi. Bu konferansla bu eksik tamamlandı. Komünler sadece Êzidîlerden değil, Arap halkından da oluşuyor. Aynı zamanda Arap halkı da askeri ve siyasi olarak demokratik ulus sistemini benimsediği için özel savaş politikalarıyla hedef alınıyor” dedi.
Êzidîler Öcalan’ın mektubuna büyük önem biçiyor
Çağrının anlaşılması ve anlatılmasının sorumluluğunun Êzidî aydınlara düştüğünü belirten Cihan Celo, çağrının amacına ulaşması için ise Êzidî toplumunun öncülük etmesi gerektiğini söyledi. Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mektubun halk içinde okunduğunu, onun görüş ve değerlendirmelerinin birlikte yorumlandığını dile getiren Cihan Celo, “Êzidîler bu mektuba çok büyük anlam yüklediler. Bu tarihi çağrı ve önderliğin Êzidîler için gönderdiği mektup çerçevesinde burada toplantılarımız, çalıştaylar ve halk buluşmalarımız olacak. Êzidîlerin rönesansı için çalışmalarımızı başlatacağız. İlk adım Önderliğin mesajının okunmasıydı. Mesajda toplumun demokratik ulus zihniyetiyle inşa edilmesi, örgütlenmesi, yine bölgede bulunan farklı kesimlerle görüşmelerin gerçekleştirilmesi gerektiği belirtildi. Önder Apo’nun fikriyatının bu toplumun içinde yayıldığı günden beridir özellikle de son yapılan çağrıdan sonra Êzidîler başta olmak üzere, Şiiler, Sünniler, Araplar arasında bir birlik beraberlik var. Bu inançlar ki daha önce Êzidîlere düşmanlardı. Ancak şuanda aynı mücadele hattında kendilerini örgütleyerek bu toprakları birlikte savunuyorlar” diye konuştu.
‘Çağrıyı iyi anlamak, yorumlamak gerekiyor’
Çağrıyı doğrultusunda kendi bölgelerinde örgütlemeyi önlerine koyduklarını aktaran Cihan Celo, bu yönde çalıştay ve konferanslar düzenleyeceklerini belirterek, “Êzidî toplumu nasıl dönüşür ve Êzidîlerin farklı kesimlerle diyalog ve müzakereleri nasıl olmalı çerçevesinde çalışmalarımız olacak. En fazla Êzidî aydınların bu çağrıya destek vermesi gerekiyor. Çünkü en fazla onlar bilirler bu toplumun acılarını. Bu tarihi çağrıyı anlayacak, yorumlayabilecek insan sayısı çok azdır. Bu yüzden iyi anlamak, okumak ve bu topluma anlatmak gerekiyor. Bu çağrıyı anlatmak sorumluluğu da en fazla bu toplumun aydınlara düşüyor” diye belirtti.
Çağrı sonrası Şengal’de halklar ve inançlar arasında yeni bir dayanışma ve birlik sürecinin başladığını söyleyen Cihan Celo, “Şiiler, Sünniler, Araplar ve Êzidîler bir araya gelerek bu toprakları birlikte savunuyor. Bu, demokratik ulus sisteminin ruhudur. Bu sistemin sadece Şengal’de değil, Irak’ın genelinde de kabul görmesi gerekiyor” dedi.
Abdullah Öcalan özgür olmalı
Çağrının hayata geçmesi için Abdullah Öcalan’ın durumuna işaret eden Cihan Celo, “Evet, bir görüşme süreci başladı, ama Önder Apo fiziki özgürlüğüne kavuşmadan bu süreç ilerlemez. Ne Kürt halkı ne de Êzidî toplumu gerçek anlamda özgürleşemez. Özgürlük, Önder Apo’nun özgürlüğünde düğümleniyor” ifadesini kullandı.
‘Kadınların öncülüğünde yeni yaşamı inşa ediyoruz’
Çağırının yerine getirilmesinde kadınların öncülük ettiğini dile getiren Cihan Celo, “Kadınlar bu süreçte tarihine, hakikatine ve topluma öncülük ediyor. Bu olmadan gerçek bir dönüşüm olamaz. Bu yüzden Şengal’de kadın öncülüğünde doğal toplumun yeniden inşası hızla sürüyor. Êzidîler tek olursa demokratik ulus sistemini inşa edemez. Her inançtan ve ırktan halkların bu sistemin içinde yer alması gerekiyor. Bu yüzden Irak’ın da bu sistemi kabul etmesi ve kurulacak demokratik ulus sistemine engel olmaması gerekiyor. İçinde bulunduğu krizli durumun üstesinden de ancak bu şekilde gelebilir. Bizim mücadelemiz Êzidîlerin rönesansını gerçekleşmektir. Bu şekilde bizler statü sahibi olabilir ve demokratik ulusu inşa edebiliriz” şeklinde konuştu.
Haber: Zeynep Durgut / MA