Üniversiteli öğrenciler, şüpheli şekilde yaşamını yitiren Sena Düzgün için yürüyerek, ‘Bu ülkede gençler yalnız bırakıldı. Bu ülkede psikolojik destek hâlâ bir lüks’ dedi
Amed’de, 27 Mayıs’ta Dicle Üniversitesi İlahiyat 2’nci sınıf öğrencisi, 21 yaşındaki Sena Düzgün şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Yaşanan olaya ilişkin soruşturma başlatılırken Sena Düzgün’ün şüpheli ölümüne karşı üniversiteli öğrenciler, Xeta Jinê ve Dicle Özgür Öğrenci Dayanışması öncülüğünde yürüdü. Yürüyüşe Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Eşbaşkanları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Eşbaşkanları ve Sivil Toplum Örgütlerinin (STK) temsilcileri katıldı.
“İntihar ettiren sisteminize mahkum değiliz” pankartının açıldığı yürüyüşte, sık sık “Jin jiyan azadî”, “Bijî berxwedana jinan”, “Sistem vuruyor devlet koruyor” sloganları atıldı ve “İntiharın sebebi erkek egemen sistem”, “Li dijî şerê taybet jin Jiyan azadî”, “Yalnızlaştırarak koparmaya çalıştıklarınızı dayanışarak kurtaracağız” dövizleri taşındı.
Burada ilk olarak Dicle Özgür Öğrenci Dayanışması adına hazırlanan metni Ahmet Ateş Okudu. Sena Düzgün’ün ölmek isteyen biri olmadığını vurgulayan Ateş, “Bu bir intihar değil. Bu bir toplumsal cinayettir. Ve bu sadece Sena’nın hikayesi değil. Üniversitemizde onun gibi düşünen, hisseden, içinden çığlıklar koparken sessiz kalmaya zorlanan birçok genç var. Belki Sena’yı kurtaramadı ama biliyor ve inanıyorum ki kalanları kurtarabiliriz. Bunun için önce kabul etmemiz gerekiyor: Bu ülkede gençler yalnız bırakıldı. Bu ülkede ruh sağlığı görmezden geliniyor. Bu ülkede psikolojik destek hâlâ bir lüks, hâlâ ulaşılması zor bir imkan. En önemlisi bu ülkede bizler birbirimize uzak” dedi.
‘Mücadeleyi büyüteceğiz’
Sena Düzgün’ün erkek egemen sistemin politikaları sonucu intihara sürüklendiğini ifade eden Xeta Jinê üyesi Berivan İğın, aynı zamanda katledilen bütün kadınlar için toplandıklarını vurguladı. Berivan İğın, son olarak , “Erkek egemen sistemin yaratmış olduğu bu yaşanılmayan sistemin ne denli korkunç olduğu gerçeğiyle her gün yüz yüze kalıyoruz. Toplumsallığın kaybedilmeye çalışıldığı, bireyi iç dünyasına hapseden bu sistem aklı, kadın şahsında tüm canlıların yaşam alanına saldırmakta ve kırım politikaları ile yok oluşa sürüklemektedir. Bizler, bu yaşanılmaz düzeninizi reddediyor ve yarattığınız ölümlere karşı durmaksızın yaşamı haykırmaya devam edeceğiz. Kampüslerden sokaklara bulunduğumuz her yerde kırım politikalarını boşa çıkartacağız ve mücadelemizi büyüteceğiz” dedi.
Açıklama Sena Düzgün’ün fotoğraflarının yanına mumların yakılmasıyla son buldu.
Kaynak: MA
