ÖHD Riha Şubesi, Tokat ve Osmaniye cezaevlerinde İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla tahliyelerin engellendiğini, hasta tutsakların tedaviye erişemediğini ifade etti
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şubesi, Tokat ve Osmaniye cezaevlerinde tutulan tutsakların yaşadığı hak ihlallerine ilişkin hazırladıkları raporu paylaştı.
ÖHD Riha Şubesi’nde düzenlenen basın açıklamasında konuşan ÖHD Riha şubesi Hapishane Komisyonu Koordinatörü Emre Çaylan, Osmaniye 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan tutsakların İdare ve Gözlem Kurulları eli ile tahliyelerinin keyfi olarak engellendiğini, siyasi tutsakların adli tutuklulara göre olanaklardan daha az yararlandıklarını tespit ettiklerini söyledi.
İnsan hakları askıya alınmış
Osmaniye Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Helin Yapıcı ve Osman Yapıcı’nın tedavilerinin engellediğini ve Helin Yapıcı’nın iki yıldır hücre cezasına tabi tutulduğunu belirten Çaylan, “Uluslararası insan hakları normlarına göre tutuklu ve hükümlülerin sosyal etkileşim içinde olma ve fiziksel aktivite yapma hakları açıkça tanınmasına rağmen, Helin Yapıcı’ya spor yapma hakkı dahi tanınmadığı belirtilmiştir. Helin Yapıcı’nın hücreye alınması ceza içinde cezadır. Hücrede ceza infazı psikolojik ve fiziki tahribat yaratır. Dolayısıyla hasta mahpusun ıslah edilme rejimine tabi tutulması düşünülemez” dedi.
Mektuplar sansüre uğruyor
Sonrasında Tokat T Tipi Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerini sıralayan Çaylan, birçok hasta tutsağın ağır hastalık koşullarına rağmen cezaevinde tutulduğunu belirtti. Birçok tutsağın da kurul kararlarıyla infazlarının yakıldığını vurgulayan Çaylan, ağırlaştırılmış müebbet cezası verilen Hamit Acu’nun 1 yılı aşkın süredir hücrede tek başına kaldığını, koğuşa geçme talebinin ise reddedildiğini söyledi. Şükrü Abdo’nun ise ailesinin Suriye’de yaşadığını ve 14 yıldır hiçbir görüşme gerçekleştiremediğini belirten Çaylan, Abdo’nun Kürtçe yazdığı mektupların sansüre uğradığını, ya da hiç gönderilmediğini ifade etti.
Çaylan, cezaevlerinde hak ihlalleri ve süreklileşmiş ağır tecrit koşullarına karşı idari ve yargısal denetim sağlanması gerektiğini kaydederek, ulusal ve uluslararası kurumların cezaevlerinde inceleme yapmasını talep etti.
RIHA