ÖHD, ‘Benim Adım Newala Qesaba’ adlı belgesel filmin gösterimi ve ‘Toplu Mezarlar’ konulu söyleşi gerçekleştirdi
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi, avukat Pelda Vesek Sandalci tarafından hazırlanan “Benim Adım Newala Qesaba” adlı belgesel filmin gösterimi ve “Toplu Mezarlar” konulu söyleşi gerçekleştirdi. Dernek binasında gösterimin ardından gerçekleştirilen söyleyişe, ÖHD Eş Genel Başkanı Ekin Yeter’in yanı sıra çok sayıda avukat ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Moderatörlüğünü üvukat Delal Özbey’in yaptığı söyleyişi de, avukatlar Muharrem Şahin ve Cihan Aydın konuşmacı olarak yer aldı.
Belgesel gösterimin ardından konuşan Cihan Aydın, ilk olarak kayıplara ve toplu mezarlara ilişkin tanıklık ettiği ve yaşadığı olayları anlattı. Anlattığı olaylara dair çekilen fotoğrafların sunumunu da yapan Aydın, toplu mezar ve kayıp meselelerinin barış süreçlerinde öneli meseleler olduğuna dikkat çekti. Cihan Aydın, “Maalesef siyasilerin konjonktüre göre gündemine aldığı bir mesele. Önümüzde yürüyen bir barış süreci var. Bunlarla nasıl baş edeceğimiz noktasında bunları sizlerle paylaşmak istedim” dedi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı açıklama sonrası başlayan sürece de işaret eden Cihan Aydın, “Umarım bu süreç selamete ulaşır. Ulaşırsa bizi bekleyen önemli meselelerden biri; yargısız infazlar, toplu mezarlara ilişkin ciddi kafa yormamız, bilgi toparlamamız ve harekete geçmemiz gerekiyor” diye belirtti.
‘Gerçeklikle yüzleşmemiz gerekiyor’
Ardından konuşan Muharrem Şahin de, toplu mezarlara dair yaşanan olayları ve tanıklıklarını anlattı. Katledilen avukat, siyasetçi ve gazetecileri hatırlatan Muharrem Şahin, “Öyle bir yapılama vardı ki gerçekten JİTEM’in kendisi yapıyordu, polis yapıyordu, MHP bağlantılı kişilerin oluşturduğu grup vardı. Gerçekten çok haz edilecek konular değil ama bizim gerçekliğimiz. Hani diyorlar ya, ‘Devlet ne yaptı?’ Devlet yapabildiği her şeyi yaptı. Şimdi mezarın bombalanması buraya özgü bir şeydir. O nedenle bu gerçeklerle yüzleşmeliyiz. Bu ülkenin kuruluşunda yaşamını yitirenlerin sayısı 7 bin. Son cumhuriyet tarihinde yaşamını yitiren insan sayısı en az 100 bindir. Bu gerçeklikle yüzleşerek daha çok duyarlı olmamız gerekiyor. Koşullarımız azken daha duyarlıydık, koşullarımız çoğaldıkça bu durumumuz kısmen değişmiş olsa da bunun yakın zamanda toplumsal düzene, barışa evrilmesini umuyorum” ifadelerini kullandı.
Son olarak Pelda Vesek Sandalcı, yaptığı çalışmaya dair aktarımlarda bulunarak, “Umarım adalet tecelli eder ve hakikat açığa çıkar” dedi.
Kaynak: MA
