Teslim edilmeyen kitaplar içinde toplatması olan veya tahrip edilmiş olan kitaplar bulunursa hücre cezası verileceği bildirildi. Birçok arkadaşın hücre cezalarının sayısı üç sınırına yaklaşması nedeniyle infazının yakılması tehdidiyle yüz yüze kaldı
Hüseyin Aykol / İçeriden
İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Hasan Yıldız, 25 Aralık 2024 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Buradaki yeni uygulamalardan biri de hastaneye götürülürken çift kelepçe dayatması oldu. Hastanenin içine götürdüklerinde, ek bir kelepçeyle sizi yandaki asker tutuyor. Bu uygulamayı kabul etmediğinizde tedavi olamadan geri getiriyorlar. Bazı arkadaşların ciddi sağlık sorunları var ve bu durum onları oldukça zorluyor.
Daha önce aramalar, bir kısmi bir de genel olmak üzere ayda iki kere yapılıyordu. Şimdi ayda üç kez yapılıyor. 4-5 aydır böyle sürüyor. Bu durumu protesto eden birçok arkadaşa iletişim cezası verildi. Bana da verilen iletişim (telefon) cezası halihazırda sürüyor. İdareye bu konuda tepkimizi göstermemize rağmen geri adım atmaya yanaşılmıyor.
Yine son aylarda aramalarda toplatması olan kitap, dergi bulundu diye 12 arkadaşa hücre cezası verildi. Defterlerden kitaplardan başkaca soruşturma açılanlar oldu. En son anons yapılarak 15 gün içinde dergi ve kitapların 20 ile sınırlandırılacağı ve fazla kitapların teslim edilmesi, teslim edilmeyen kitaplar içinde toplatması olan veya tahrip edilmiş olan kitaplar bulunursa hücre cezası verileceği bildirildi. Birçok arkadaşın hücre cezalarının sayısı üç sınırına yaklaşması nedeniyle infazının yakılması tehdidiyle yüz yüze kaldı.
20’den fazla olan kitaplar toplandı. 20 kitap 20 dergi bırakılacak şekilde uygulama yapıldı. Zaten yıllardır 20 kitap 20 dergi uygulaması fiiliyatta uygulanıyordu. Yeni gelenlere 20 kitap ve 20 dergiden fazlası verilmiyordu. İki yıl önce buraya geldiğimde bana 20 kitaptan fazlası verilmemişti. İngilizce, müzik ve resim gibi eğitim kitaplarını dahi bu kotaya dahil etmişlerdi. Bu uygulamayla, önceden içeride kalan kitapları da toplamış oldular.
Bir diğer uygulama ise üç kişilik arkadaş görüşüne eklenecek kişilerle ilgili. İşi o raddeye getirdiler ki, üç kişilik arkadaş görüşçüsü neredeyse imkânsız hale geldi. En küçük bir soruşturma geçiren, daha önce cezaevine girmiş-çıkmış olanlara olumsuz rapor düzenlenerek kabul edilmiyor. Ziyaretçi yazan arkadaşlardan çok azının talebi kabul görüyor.
Çok derdimiz var hocam çok! Şakası bir yana ben gayet iyiyim. Bu sene biraz spora ağırlık verdim. Spor sağlık sorunlarına da iyi geliyor. Öyle ciddi sağlık sorunlarım da yok şimdilik. Daha çok eklem ve iskelet sistemiyle ilgili sorunlarım var. Belde ve boyunda baskı yapmayacak düzeyde fıtıklar var. Bel için yazın emar çektirmiştim. Fizik tedavi yazmışlardı ama oraya da gidememiştim. Dizimde de kireçlenme vardı; spor sonrasında onda da azalma var.
Bu arada; umarım sizin sağlık durumunuz iyidir. Kendinize iyi bakın. Sağlık ve umutla kalın. Yeni yılınızı da kutluyorum.”
* * *
Antalya Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan İbrahim Tikan, 12 Aralık 2024 tarihli kısa mektubunda şöyle diyor: “Bir yılı daha deviriyoruz. Bu defa ben de bir sürpriz yapıp, hem yeni yılınızı kutlamak istedim, hem de bir yeni yıl hediyesi göndereyim dedim. Beşinci kitap çıkınca ilk iş, bir tanesini size göndermek oldu. Umarım sağlık ve sıhhatiniz iyidir. Duruşunuz bize moral veriyor, geleceğe dair umut veriyor. Her ne kadar eskisi gibi gazetenizi takip edemesek de…” (Çok üretken bir yazar olan İbrahim Tikan’ın yeni çıkan kitabını kültür sayfamızda tanıttık.)
Ankara-Sincan 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan Ozan Alpkaya, gönderdiği yeni yıl kartında şöyle diyor: “Yeni yılda özlem ve hayallerinizin gerçekleşmesini diliyorum. Özgür demlerde görüşmek dileğiyle, iyi bakın yüreğinize. Nazım Daştan ve Cihan Bilgin ile ilgili haberleri okuduk. Tüm hakikat arayışçılarının ve değerli ailelerinin başı sağ olsun!”
* * *
Uzun bir süredir Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan Mehdi Boz, 22 Aralık 2024 tarihli kısa mektubunda şöyle diyor: “2024 yılını açlık, yoksulluk, baskı, zulüm, talan ve katliamlarla geride bırakmaya sayılı günler kaldı. 2025 yılı halklarımızın ve tüm dünya emekçi halklarının mücadele ve kavga yılı olması umudu ile senin ve tüm Yeni Yaşam ailesinin mücadele yılınızı en içten dileklerimle kutluyorum.”
* * *
Samsun-Bafra T Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Metin Turan, 22 Aralık 2024 günü yazdığı ve kurutulmuş bir çiçekle süslediği yılbaşı kartını aldım. Gazetedeki tüm arkadaşlarımız adına kendisine teşekkür ediyorum. Şöyle diyor: “2025 yılının, bizi ve herkesi sınırsız, duvarsız, güneşli, gömgök, bulutsuz bir dünya ile buluşturmasını dilerim. Hiç kimsenin dünyanın dışında bırakılmadığı bir yıl olsun!”
BİLGİ: Yıllardır cezaevlerinde tutulmakta olan gazeteci arkadaşlarımızdan İsmail Çoban yine sürgün edilmiş. Halen yeni açılan Konya-Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan Azadiya Welat gazetesi yazı işleri müdürlerinden İsmail Çoban, Maraş’ın Türkoğlu ilçesinde bulunan 2 nolu L Tipi Cezaevi’ne sevk edilmiş. İlgili kişi ve kurumların dikkatine…
MEKTUBU GELENLER:
İbrahim Tikan – Antalya Yüksek Güvenlikli Cezaevi
Metin Turan – Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi
Mehdi Boz – Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli CİK
Hasan Yıldız – Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi
Ozan Alpkaya – Sincan 1 nolu Yüksek Güvenlikli CİK