Dünya da ve Türkiye coğrafyasında doğal yaşam şirketlerin çıkarları uğruna katledilmeye devam ediliyor. Son ararla 4 ilde ormanlık alanların sınırları değiştirilerek binlerce ağaç katledilecek
AKP iktidarı şirketler yararına orman katliamlarına devam ediyor. Sakarya’nın Hendek ilçesi Akova, Kocaeli’nin Körfez ilçesi Çamlıtepe ve İzmit ilçesi Yenimahalle (Arızlı), Zonguldak’ın Ereğli ilçesi Hamzafakıhlı, Rize’nin İkizdere ilçesi Diktaş ile Balıkesir’in Karesi ilçesi Kabakdere mahallelerindeki ormanlar, orman sınırları dışına çıkarıldı. Resmi Gazete’de yer alan kararda, orman sınırları dışına çıkarılan alanların iki katından az olmamak üzere, devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazine’nin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlardan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (Milli Emlak Genel Müdürlüğü) tarafından Orman Genel Müdürlüğüne orman tesis etmek üzere tahsis yapılacağı belirtildi. Kararda katledilecek ağaçların iki mislisi dikilecek ifadesi ise bir algı operasyonu olarak ortaya konurken, katliamın üstü yalanla dolanla örtülmeye çalışıldığı görülmekte.
20 yıl önce başladılar
AKP iktidara geldiği ilk yıllarında orman arazilerini 2B adı verilen yağma planını ortaya koymuştu. 2003 yılında ‘2B arazisi’ olarak niteledikleri arazileri parası olan herkese satma işine soyundular. Bu amaçla Anayasanın 169. ve 170. maddeleri fiili olarak değiştirilmek istendi. 2B ile 25 milyar dolar gelir elde edeceklerini belirten iktidarın bu ilk orman yağma girişimi yargı kararıyla durduruldu. Ancak iktidar 2B’den asla vazgeçmedi. 15 Ocak 2009 tarihinde çıkarılan 5831 Sayılı ‘Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la 6831 sayılı yasanın orman kadastrosu çalışmalarını düzenleyen 7, 9 ve 45. maddelerini değiştirirken, yasaya Ek Madde 10 eklendi. Böylece 20 yıl önce, ‘2B arazilerinin’ satışı için gerekli alt yapı oluşturulmuş oldu.
AP, MHP, CHP destekledi
19 Nisan 2012 tarihinde ise 6292 sayılı ‘Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi’ ile ‘Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun’ çıkarılırken Anyasa’nın 170. Maddesine aykırılık içermesine karşın muhalefetin (CHP-MHP) desteği ile yasayı çıkarmayı başardılar. 20 Kasım 2012 tarihinde ‘Orman Kadastrosu ve 2/B Madde Uygulama Yönetmeliği’ni yürürlüğe koyarak ‘arazi’ satışlarına başlandı.
‘Rantsal yarar’
Geçtiğimiz yıl ise Cumhurbaşkanlığınca yayınlanan bir yönetmelikte, “6831 Sayılı Orman Kanununun Ek 16 ıncı Maddesi Kapsamında Orman Sınırları Dışına Çıkarma İşlemlerine İlişkin Yönetmelik” başlığı taşıyordu. Gerekçesinde ormanlık olarak görülen alanların, “Bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında hiçbir yarar görülmeyen ve tarım alanına dönüştürülmesi de mümkün olmayan yerlerden” diye devam eden yönetmelik, daha başta nereye varmak istediğini ortaya koyuyor. ‘Muhafazasından hiçbir yarar görülmeyen’ sözleri ile ‘rantsal yarar’ amaçlandığı ise cümlenin içinde kendini gösteriyordu.
Katliiamlar hesaplı planlı!
Şirketler Türkiye’nin her bölgesinde yaptığını Kürt coğrafyasında sınırsızca ve büyük boyutlarda gerçekleştiriyor. Şırnak’ta operasyon gerekçesiyle ormanlarda büyük yangınlar çıkarılmış ve söndürmeye bile gerek duymamışlardı. Asker ve korucuların birlikte organize ettiği ağaç kesimleri ise 3 yıla yakın süredir aralıksız sürerken, onbinlerce ağaç katledilip pazara taşınarak korucular eliyle satıldı. Bu uygulama tipik bir kolonyalist uygulama olarak öne çıkarken, orman ekosistemeleri ise yerle bir oluyor. Bir yandan ormanlar yakılıp kesilirken diğer yandan aynı bölgeler üzerinde maden sahalarının ortaya çıkması her adımın hesaplanarak atıldığına işaret ediyor.
En kapsamlı katliam yönetmeliği!
Orman ve Su Bakanlığı tarafından 18 Nisan 2014’te yayınlanan ‘6831 sayılı Orman Kanunu Yönetmeliği’nde yeniden değişikliğe gidildi. Yayınlanan yönetmeliğin kapsamı ise dikkat çekiciydi; “Ormanlık alanlarda kamu yararı ve zaruret bulunması halinde; yol, liman geri hizmet alanı, havaalanı, demiryolu, teleferik hattı, tünel gibi ulaşım tesislerine; patlayıcı madde emniyet alanı, yer altında yapılacak patlayıcı madde deposu, savunma ve güvenlik tesislerine; enerji nakil hattı, trafo binası, enerji üretim santralleri, ölçüm ve gözlem istasyonları gibi enerji tesislerine; telefon iletim hattı, iletişim panosu, ölçüm istasyonu, R/L tesisleri, radyo-televizyon verici istasyonu ve antenleri, elektronik haberleşme sistemlerine ait baz istasyonları, fiber optik kablo gibi haberleşme tesislerine; su arama, jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama, su kuyusu, kaptaj, su isale hattı, su deposu gibi su tesislerine; atık su tesislerine; petrol ve doğalgaz boru hattı; alt yapı tesislerine; katı atık aktarma istasyonu, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerine; ruhsata dayalı petrol ve doğalgaz arama, işletilme ve yeraltı doğalgaz depolanmasına ilişkin tesislere; baraj; gölet; sokak hayvanları bakımevi; mezarlık tesislerine; sağlık ocağı, hastane gibi sağlık tesislerine; ilk, orta ve lise ve dini eğitim tesisi gibi eğitim tesislerine; futbol sahası, kapalı spor salonu, atış poligonu gibi spor tesislerine ve bunlarla ilgili yer, bina ve tesislere izin verilebilir.”
EKOLOJİ SERVİSİ