• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
16 Haziran 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Haydar Ergül

Ortadoğu’da tırmanan gerilim ve özgürlük mücadelesi

16 Haziran 2025 Pazartesi - 00:00
Kategori: Haydar Ergül, Yazarlar
Öcalan’a hayırlı-hayırsız çağrı hakikate vesiledir

Şimdi en son İsrail’in İran’a saldırısı ve buna karşılık İran’ın cevabı, 7 Ekim 2023’da başlayan Hamas-İsrail çatışmaları ve sonraki gelişmelerle birlikte, özellikle birkaç gün önce başlayan İran ve İsrail arasında tırmanan gerilim, hava saldırılarıyla yeni bir aşamaya geçmiştir. İsrail, saldırıları gerçekleştirirken şu savı dile getiriyor: İran’ın nükleer silah üretme aşamasına geçtiği ve bu silah üretiminin, İsrail için bir tehdit oluşturduğu iddiası olmaktadır. Başlangıçta Amerika, saldırıya doğrudan katılmadığını belirtmişse de daha sonra Devlet Başkanı, İsrail’in “Harika bir saldırı planlayıp uyguladığını” ve İran’ın önünde tek seçeneğin, teslim olmak olduğunu ifade etmiştir. Hatta Donald Trump’a atfedilen şu ifadeler dikkat çekicidir: “Pers İmparatorluğu, eğer İran yönetimi gerekli adımları atmazsa daha şiddetli bir şekilde vurulacak ve ortada kalmayacak.”

İran’a yönelik doğrudan bir işgal ya da müdahale şimdilik gerçekçi görünmese de sorunlar ve çatışmalar derinleştikçe durum kontrolden çıkabilir. İşgalciler ve sömürücüler, kontrolü kaybedebilir. Şu anda İran-ABD gerilimi, belki de 1979’dan bu yana en fazla kontrolden çıkma riski taşıyan dönemini yaşıyor. Temenni olarak, Ortadoğu’da ve dünyada sorunların demokratik yöntemlerle çözülmesi, çatışma ve savaş pozisyonlarının aşılması arzu edilir. Ancak gerçekçi olmak gerekirse, kapitalizm ve egemen sömürücü yapılar, krizlerden, çatışmalardan ve savaşlardan beslenir. Ancak bu süreçleri her zaman yönetip kontrol edemezler. Dünyamızın içinde bulunduğu süreç, her an her şeyin kontrolden çıkıp farklı sonuçlar doğurabileceği bir döneme işaret ediyor. Şu an İsrail-İran çatışması, kontrolden çıkmaya oldukça yaklaşmış durumdadır. Bu, bölgeyi yeniden şekillendirebilir; ancak bu şekillenmenin nasıl olacağı henüz belirsizdir.

İran’ı teslim almaya yönelik bu baskının nedenleri şunlardır:

Birincisi, deneyimler, eskisi gibi kontrol ve otorite kurulamayacağını gösteriyor. İkincisi, günümüz işgal projeleri çok pahalı. Üçüncüsü, özellikle İran bağlamında, farklı toplumsal dinamiklerin bu koşullarda açığa çıkması ve bölgeyi devlet dışı bir sürece taşıması ihtimali, egemen güçleri tedirgin ediyor. Nitekim 2022 sonbaharında İran’da “Jin, Jiyan, Azadi” hareketi ya da serhildanı gerçekleşti ve hâlâ her gün onlarca insan bu nedenle idam ediliyor. Bu durum, özgürlük ve demokrasi eğilimlerinin bölgede güçlendiğini gösteriyor. Olası bir müdahale, bölgeyi halkların lehine, farklılıkların özgürce yaşandığı daha demokratik ve özgür bir noktaya taşıyabilir. Bu nedenlerle, İran’a doğrudan bir müdahale yerine teslim alma stratejisi esas alınıyor. Ancak yine de vurgulamak gerekir ki, durum her an kontrolden çıkabilir. Özgürlük ve demokrasi güçleri, olası bir kontrolden çıkma durumuna karşı hazırlıklı olmalıdırlar.

Başka önemli bir konuya dikkat çekmek gerekiyor: 27 Şubat’ta PKK’nin kurucu önderi Abdullah Öcalan barış ve demokratik toplum çağrısı yaptı. Bu çağrıya uyarak PKK, 12. Kongresi’nde kendisini feshetti ve silahlı mücadele yöntemini devreden çıkararak demokratik mücadele araçlarını esas alacağını açıkladı. Ancak bu süreç, Abdullah Öcalan tarafından bizzat yönetilmesi gerektiği şartına bağlandı. Ne var ki, devlet henüz ciddiye alınabilir bir adım atmış değil. Kamuoyunda tartışılan konular şunlar: Devlet adım atar mı, atmaz mı? Atmazsa ne olur, atarsa ne olur? Kuşkusuz, istenen ve beklenen, devletin PKK’nin feshi sonrası hızlı adımlar atarak Türkiye’yi çatışma ortamından çıkarması ve demokratik mücadelenin önünü açmasıdır. Bu, doğru olanıdır. Abdullah Öcalan’ın İmralı Adası’nda sürdürülen görüşmelerden sızan bilgilerde de bu yönde sözler verildiği bilinmektedir. Ancak henüz somut bir politika ortaya çıkmış değil. Şunu vurgulamakta da fayda var: 27 Şubat çağrısı, sadece Türkiye’yi değişim ve dönüşüme yönlendirme amacı taşımıyor. Bu çağrı, dört parça Kürdistan’ı ve bu bölgedeki egemen devletleri, bölge güçlerini ve küresel aktörleri kapsıyor. Aynı zamanda, doğrudan Özgürlük Hareketine ve Kürtlere yönelik bir çağrıdır. Bölge, yeni bir sürece giriyor ve Kürtler bu süreçte demokratik mücadele araçlarıyla aktif bir rol oynayabilir.

İran’daki son gelişmeler, Öcalan’ın ne kadar öngörülü olduğunu bir kez daha gösterdi. İran’da her an ciddi bir değişim beklenebilir; bu değişimin, dış basınç altında iç dinamiklerden kaynaklanma olasılığı daha yüksektir. 2023’ten itibaren İran rejimi oldukça zayıfladı, her gün onlarca kişi idam ediliyor ve rejim çürümüş ve toplumdan koptu. Özellikle İran’ın Aryen toplumlarının sosyolojik olarak akraba oluşları değişime zemin hazırlıyorlar. 2022’de başlayan Jin Jiyan Azadi hareketi ve devam eden direniş, bu durumun kanıtıdır. İran’da bir değişim ihtimali yakın görünüyor. Abdullah Öcalan’ın attığı adımlar, bu bağlamda da tarihi bir öneme sahiptir.

Son olarak, bir başka hususa vurgu yapmak gerekiyor: Bazı kesimler, PKK’nin silahlı mücadelenin devreden çıkarılmasını ve feshi sürecini bir yenilgi gibi sunuyor. Bu kesimler, sanal medyayı kullanarak saldırgan bir üslup kullanıyorlar. Özgürlük Hareketinin 52 yıllık bir geçmişi var. Abdullah Öcalan, bu hareketin kurucusu ve önderidir; 27 yıldır zindanda olmasına rağmen tarihsel adımlar atmaya devam ediyor. Eleştiri bir yana Abdullah Öcalan’a, küfür ve ithamlarla saldırgan bir üslupla kullanmak vicdan ve ahlakla yoksunluğudur. Sanal medya üzerinde küfür düzeyinde Özgürlük Hareketine saldırıyorlar. Bu tür saldırılar, 1970’lerden beri devam ediyor; ancak, Özgürlük Hareketi büyümesini sürdürdü ve sürdürmeye de devam ediyor. Abdullah Öcalan ve Özgürlük Hareketi, Ortadoğu ve dünyayı etkileyecek bir düzeye ulaşmıştır. Bu kesimlere şu sorulabilir: Ne bedel ödediniz? Hayatınızda neyi inşa ettiniz? Eleştiri, ancak mücadele için emek harcanır ve bedel ödenirse anlamlı olur. Bu kesimler ciddiye alınmak istiyorsa emek sahibi olmalıdırlar. Aksı halde elli yıldır savurdukları küfürler ve suçlamaların minnacık kıymeti olmaz, ciddiye de alınmazlar. Artık bunu öğrenmelidirler. Abdullah Öcalan’ın zindanda gösterdiği dirence karşı küfürle saldıranların vicdan ve ahlak ölçüleri sorgulanmalıdır. 52 yıldır bu saldırılar sürüyor, ancak özgürlük akışının yükselişi devam ediyor. Bu çevreler, Kürt olduklarını ve Kürdistan’ı savunduklarını söylüyorlarsa, aklıselim bir şekilde 50 yıllık sürece bakmalı ve özgürlük akışına katılmayı seçmelidirler. Eleştiri ve öneriler mücadelenin içinde yer alınarak anlam bulur. Aksi takdirde, kimse bu çevreleri ciddiye almaz.

Kürt özgürlük akışı, yürüyüşüne devam ediyor ve bugün her zamankinden daha güçlüdür. Bu süreç, Kürtlerin özgürlüğe ve zafere ulaşacağına dair umudu büyütmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Varlığı bir dert yokluğu yara

Sonraki Haber

Normalleşme ve hızlanma

Sonraki Haber
Bir milyon dolarlık füze ve kriz

Normalleşme ve hızlanma

SON HABERLER

Yahya Orhan: Artık kendimiz için çalışacağız!

İmralı’nın üç yeni sakini

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Modernizmin put kırıcılığı

Modernizmin put kırıcılığı

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

İpin ucu kaçıyor

İpin ucu kaçıyor

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Öcalan ve Kürt kimliği: Bir halkı yeniden düşünmek

Öcalan ve Kürt kimliği: Bir halkı yeniden düşünmek

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Örgütlü gençlik hedefte

Ne İran ne İsrail

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

İran’ın İstihbarat Başkanı öldürüldü

İran’ın İstihbarat Başkanı öldürüldü

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Bir milyon dolarlık füze ve kriz

Normalleşme ve hızlanma

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır